Suç ve Ceza!

Dostoyevski'nin meşhur eseri; "Suç ve Ceza". Günümüzde hala alıntılarla ve fikirleriyle gündemde. Nerden buraya geldik? Türkiye'de son olaylara bakınca aklıma takıldı ondan yazmak istedim. Suçun karşılığı toplum vicdanını rahatlatacak ceza veriliyor mu? Hayır. Bakın ne diyor Dostoyevski, “Namuslu olmak sizi diğer insanlardan üstün yapmaz, övünme hakkını vermez, zaten herkes yaşadığı sürece namuslu olmak zorundadır.” Bugün hala geçerli değil mi? Hele ülkemiz için bence duvarlara yazılacak ve örnek alınacak bir cümle ama içinde bir dünya taşıyor.

Geçen hafta içinde peşpeşe mahkemeler tarafından verilen kararlar toplum içinde tepkilere neden oldu. Bunlarda ilki Cumhurbaşkanı'na hakaret suçuyla tutuklanan Dilruba. İzmir'de sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanıp 18 gün cezaevinde kaldığı davada 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası verilen Dilruba Kayserilioğlu hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. Başka bir sansasyonel konuya "Enerci"ye gelelim. Şu meşhur Dilan Polat konusuna.

Dilan ve Engin Polat için ara karar çıktı: Tüm sanıklar tahliye edildi

Kara para aklama ve vergi kaçırma suçundan yargılanan Dilan ve Engin Polat davasında mahkeme ara kararını açıkladı. Engin Polat'ın 3 ayrı suçtan toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği davada, mahkeme, tutuklu sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve muhasebeci Ahmet Gün için tahliye kararı verdi. Sanıklar tutuksuz yargılanacak ve ayrıca yurtdışı çıkış yasağı uygulanacak. Dilan Polat, tahliye haberini sevinçle karşılarken ilk olarak kızını arayıp haber verdi. "Enerjim geliyor." ifadelerini kullanan Polat'ın sosyal medya hesabından "Enerci" şarkısıyla dans ettiği görüldü. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararına itiraz etti. Başsavcılığın itirazı, bir üst mahkeme tarafından reddedildi. Hakkında tahliye kararı verilen Engin Polat ve beraberinde 4 kişi cezaevinden çıktı.

koseye-gom.webp

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 sanık hakkında verilen tahliye kararına itiraz etti. Başsavcılığın itiraz dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi: “Tutuklu sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün'ün lehlerine tahliyeyi gerektirecek ölçüde henüz bir değişikliğin bulunmaması, tutuklama kararındaki gerekçelerin halen mevcudiyetini koruyor olması, sanıkların üzerine atılı suçlara dair delillerin mevcudiyeti, sanıkların üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, atılı suçların kanunda öngörülen ceza miktarının üst sınırının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinde belirlenen özgürlüğün kısıtlanmasını gerektirir kriterlerin halen mevcut olması ve tutuklu sanıkların kaçma şüphesinin bulunması hususları nazara alınarak, tutulu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi gerekirken, Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sanıkların tahliyesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.” Başsavcılık, bu nedenlerle usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunduğundan, verilen tahliye kararının kaldırılmasını, sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün'ün tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. İtirazı görüşen bir üst mahkeme, talebin reddedilmesine karar verdi

Ya Dilruba Kayserilioğlu...

İzmir'de sokak röportajındaki sözleri nedeniyle tutuklanıp 18 gün cezaevinde kaldığı davada 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası verilen Dilruba Kayserilioğlu hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı. İzmir'de bir sokak röportajında Instagram'ın erişime engellenmesi ve sahipsiz hayvanlarla ilgili yasayı eleştiren Kayserilioğlu, 12 Ağustos'ta tutuklandı. Kayserilioğlu'nun tutukluluğuna avukatı Hüseyin Yıldız, itiraz etti. Ancak itiraz reddedildi. İkinci kez yapılan itiraz üzerine Dilruba Kayserilioğlu'nun 'hakaret' suçlamasından tutukluluğu kaldırıldı ve yurt dışı yasağı getirildi. 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla tutukluluğu süren Dilruba Kayserilioğlu'nun serbest bırakılması için tekrar itiraz edildi. Bu son itiraz üzerine Kayserilioğlu 29 Ağustos'ta tahliye edildi. Dilruba Kayserilioğlu, TCK 216/1 ve 2 ile 218 maddelerinden 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçunu basın yoluyla işlenmekten 6 yıla hapis istemiyle hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Dilruba Kayserilioğlu hakkında 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçu oluşmadığından beraatine karar verdi. 'Halkın bir kesimini alenen aşağılamak' suçundan ise 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, bu eylemin basın yayınla yapıldığı için cezayı TCK 218 maddesi gereği 1/2 artırarak 9 aya çıkardı. Mahkeme ayrıca, 1/6 indirim iyi hal indirimi uygulayarak cezayı 7 ay 15 güne düşürdü. Hakim, hükmün açıklanmasını geri bıraktı ve Dilruba Kayserilioğlu hakkındaki adli kontrol kararını kaldırdı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Dilruba Kayserilioğlu hakkında bu kez de 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla iddianame hazırladı. Asliye ceza mahkemesine gönderilen iddianamede Kayserilioğlu'nun 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Ya Tayfun Kahraman olayı

Gezi eylemleri patlak verdiğinde, Tayfun Kahraman TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanıydı. Taksim Dayanışması’nda aktif görev aldı. 5 Haziran 2013’te, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile yapılan görüşmenin ardından Taksim Dayanışması adına taleplerini kamuoyuna açıklayan isimdi. Sonrasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmede de yer aldı. Kahraman, Gezi Davası’nda “Hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüse yardım etmekten” 18 yıl hapis cezası aldı. Davanın karar duruşması 22 ve 25 Nisan 2022'de yapıldı. Mahkeme, Osman Kavala’nın hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK 312) suçlamasından, takdir indirimi olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasına, Çiğdem Mater, Mücella Yapıcı, Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Yiğit Ali Emekçi’nin hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüse yardım etmekten 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına ve tutuklamalarına karar verildi. Kahraman’la birlikte Hakan Altınay, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerden Can Atalay o gün tutuklandı. Tayfun Kahraman şu anda Silivri Cezaevinde. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3'ncü Ceza Dairesi, 28 Aralık 2022'de Kahraman'a verilen 18 yıl hapis cezası kararını yerinde bulduğunu açıklayarak onadı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada verilen hükümlere ilişkin yapılan itirazı 28 Eylül 2023 tarihinde karara bağladı. 3. Ceza Dairesi, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım’ suçundan Tafun Kahraman'a verilen 18 yıl hapis cezasını onadı.

Suçlu suçludur

Bakın Dostlar. Hepimizin uymak zorunda olduğu Anayasa ve bunun altında uygulanan yasalar var. Fazla ortalığı karıştırmadan söyleyelim. Son dönemde adli yargıdan çıkan kararlarda farklılıklar baş gösteriyor. Bu çok hızla da artarak devam ediyor. Aynı suça bir mahkumiyet bir beraat verilirken, kamu vicdanı da sızlıyor. Yukarıda olayların oluş biçimiyle ve sonuçlarıyla gözler önüne serdim. Herkesin yorumu kendine. Bana göre suçlu suçludur. Suçludan her türlü delile rağmen "Suçsuz" çıkartmak en hafif deyimiyle ayıptır. Tam tersinde de konu aynıdır. Bu kez de daha ağır bir kararla insanların özgürlükleri gasp edilmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi