Erdoğan'a olan güven azalıyor

Ülkenin her alanında ayrı bir kriz yaratan rejimin ülkeyi yönetememe sorunu da sürüyor. Toplumun can alıcı sorunları karşısında çözüm üretemeyen iktidarın halka anlatacağı da hiçbir şey kalmadı.Sorunlar karşısında gündemi değiştirmeye çalışan, yalan, iftira ve tehditlerle ayakta kalan iktidar, diğer yandan da açığa çıkan gerçekleri gizleme derdine düştü.İktidar, ‘halkın isteği’ diye pazarladığı her gündemde tepkilerle karşılaşıyor. Yoksulluğu gizlemeye çalışan, baskı politikalarını sürdüren rejim, sorunlar karşısında 3 maymunu oynuyor. Erdoğan’a olan güven azalıyor.Gerçekler çıktıkça halk daha fazla sorguluyor.

Ancak günün sonunda ne yapılırsa yapılsın açığa çıkan en büyük şey; iktidar ve halk arasında makasın gitgide açılması. Toplumun büyük çoğunluğu, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve iktidar çevrelerinin ‘halkın isteğiyle’ diyerek sunduğu bütün politikaların tam karşısında konumlanıyor. Rejim ise bu gerçekler karşısında 3 maymunu oynuyor.

Halk desteği yalanı
Son olarak Hamas lideri İsmail Haniye'nin ölümünün ardından ilan edilen yas ve ardından erişime kapatılan İnstagram konusunda da halkın tepkileri ve itirazları görmezden geliniyor. Erdoğan, ilan edilen yası eleştiren kesimleri "Bazı cibilliyeti bozuk olanlar bizim ona gösterdiğimiz o ilgiyi hazmedemedi" diyerek hedef alırken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yasağı ‘Burası kanunların ülkesi. Halkımız bunun bilincinde’ diyerek savundu. AKP MKYK Üyesi Mücahit Birinci de “İnstagram’a erişim engeli gelmesi toplumun büyük çoğunluğunun umurunda değil. Hatta inanılmaz bir destek var” dedi. Ancak tüm bunlara rağmen Erdoğan’ın hedef almaları da iktidar kanadından gelen ‘toplum arkamızda’ seslerinin de içi boş. Yasağın bir hak ihlali olduğu toplumun geniş kesimlerinde tepki çekerken birçok demokratik kitle örgütü siyasi parti emek meslek örgütü de yasak hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Barosu yaptığı açıklamada “BTK tarafından açıklanan erişim engeli tedbirinde katalog suçlar sebebi ile karar alındığı belirtilmiştir. Ancak ilgili platformun hangi eylemi sebebiyle suç işlediği ve/veya hangi gerekçe ile erişim engelleme kararı verildiği açıklanmamıştır. Anayasamız ve AİHS ile teminat altına alınan ifade özgürlüğünün, haberleşme özgürlüğünün ve bilgiye erişim hakkının kullanımı bakımından yaşadığımız dönemde vazgeçilmez hale geldiği, söz konusu temel hakkın esaslı bir unsuru olduğu da AYM ve AİHM kararlarında açıkça kabul edilmiştir” denildi.

Halka sokağa gözünü kapattı
Derinleşen ekonomik kriz karşısında ise Saray rejimi ‘başardık’, ‘başarıyoruz’, ‘düzeleceğiz’ vaatleriyle halka gözünü kulağını kapatmış durumda. Ara zammı geçiştiren, enflasyon verileriyle oynayan, emekliye göstermelik zam uygulayan iktidar TÜİK ile de gerçeği gizlemeye çalışıyor.
Tüik rakamlarla oynuyor mu ? Verilerle oynadığı gerekçesiyle halkta da itibarı günden güne azalan TÜİK yaptığı açıklamada kendi verilerinin manipüle edildiğini iddia etti. Açıklamada "Bahsi geçen yanıltıcı sonuçların bazı çevreler tarafından manipülasyon aracı olarak kabul görmesi neticesinde, bilimsel açıdan TÜFE'ye eleştiri getiremeyen ilgili çevrelerin cımbız ile seçtikleri birkaç başlığa dair yanıltıcı beyanlarının devam ettiği müşahede edilmektedir" denildi. TÜİK’in resmi enflasyonu sokakta hissedilen pahalılıktan daha düşük gösterdiğine ilişkin tartışmalar da sürerken Büro Emekçileri Sendikası, (BES) TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya ve diğer yetkililer hakkında “resmî belgede sahtecilik”, “5429 sayılı Kanuna muhalefet” ve “görevi kötüye kullandıkları” gerekçeleri ile suç duyurusunda bulundu. ‘Soframızdaki ekmeği çalıyorlar’ diyen BES Genel Başkanı Özer Avanaş, TÜİK’in iktidarın ücret politikalarına uygun veri açıkladığını söyledi.
Geçtiğimiz aylarda tartışmasını başlatıp Meclis’ten geçirilen hayvan hakları düzenlemesi de halkın isteği doğrultusunda pazarlanan gündemlerden bir diğeri. Ülkenin dört bir tarafında düzenlenen protesto gösterileri iktidar tarafından görülmez kılınırken MetroPOLL Araştırma'nın yaptığı ankete göre, toplumun yaklaşık yüzde 79'u sokak hayvanlarının barınaklara alınması görüşünde. Sokakta bakılmalı diyenlerle, katliama karşı çıkanlar ise yüzde 95'i buldu. 'Uyutulmalı' diyenlerin oranı ise sadece yüzde 2,7 kaldı.

Sorunlar giderek daha da büyüyor
AKP’nin halkla bağının ciddi oranda koptuğunu belirten Siyasal İletişim Uzmanı Suat Özçelebi, iktidarın güven sorunu olduğunu vurguladı. AKP’nin halktan sakladıkları gerçeklerin bir bir ortaya çıkmasının seçmen nezdinde de bir süredir etkili olduğunu söyleyen Özçelebi “AKP’nin “dava” diye sunduğu birçok temel konuda seçmenine gerçeği söylemediği ortaya çıktıkça bu da oy verme davranışı üzerinde etkili oluyor. Özellikle İsrail’le ticaret konusu nasıl 31 Mart’ta oylarına yansıdıysa şu anda da 8 ay boyunca ticaretin bir türlü kesilememesi inandırıcılık sermayesini bitiriyor” dedi. Özçelebi şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanının “ben ne dersem o” son tahlilde seçmen benim dediğimi ölçü alır iliklerine kadar ekonomik krizi hisseden geniş seçmen kitleleri tarafından sorguluyor. Görece önemsiz görünen Anayasal devlet, temel haklar, özgürlükler, hukuk devleti gibi birçok kritik sorunda bir demokratik ülkede olamayacak her şeyi yaşayan kitleler bu sorgulamayı daha fazla yapıyor. Ekonomik verilerin TÜİK tarafından çarpıtılmasından, maaş zamlarının gerçek dışı oranlarda yapılmasına, sokak hayvanları konusunda “Ötenazi” gibi arkasında duramadığı zorlama önerilere kadar, Türkiye tam bir “post truth” dönemini yaşıyor”n İktidar büyük bir iletişim zaafiyeti içerisine sürükleniyor.Erdoğan, kendi seçmen tabanına, dünyaya Filistin konusunda duyarlılığı en yüksek kişi görünmek, kendisinden koptuğunu düşündüğü seçmeni yeniden konsolide etmek isterken daha büyük sorunlara yol açıyor.Bir davayı savunuyor görünmek isterken kendi tabanı da dahil herkesin “Yasak dışında başka bir yol yok mu?” sorusuyla karşı karşıya kalıyor. Meselenin ticari büyüklüğün dışında bir “yaşam tarzı” alanına girdiğini, algılanma birikiminde Cumhurbaşkanı ve AKP’yi yasakçı, sansürcü noktaya taşıdığını, çözümleyemiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi