Her evde 1 işsiz var!

Göreve geldiğinden beri uyguladığı ekonomi yönetimi ve aldığı tedbirler üzerinden çokça eleştirilen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in etkisi işsizlikte de hissedildi. İşsizlik, bir yılda 1 milyon 484 kişi daha arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı işsizlik verilerini açıkladı. Mayıs ayında işsizlik, bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 8,4 olarak gerçekleşti. TÜİK’e göre Türkiye’de 3 milyon 11 bin kişi işsiz. Mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 25,2. Geniş ve dar tanımlı işsizlik arasında 16,8 puan fark oluştu. Böylece dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki fark en yüksek düzeye ulaştı.Şimşek etlkisi vatandaşı çarparken, artık her evde enaz bit işsiz var. Öte yandan CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, “Emeklimiz bir öğünde simit-ayran alamayacak duruma geldi. Çünkü simit ve küçük su 10, ayran 15 lira her yerde. Bir öğüne 35 lira veremeyen emekli; 3 lira 75 kuruşa çubuk kraker, 2 lira 75 kuruşa su, 6 liraya ayran alarak öğünü 12,5 liraya getirmek zorunda kalıyor. AKP’nin emeklimize reva gördüğü hayat işte bu” dedi.

Mayıs ayında genç nüfusun işsizlik oranı ise arttı. 15-24 yaş aralığını kapsayan grupta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 15 oldu. Genç erkeklerde işsizlik oranı 12,8 olurken, genç kadınlarda ise yüzde 19,3.

Kadın işsizliği genel tabloda da erkeklerden fazla gerçekleşti. İşsizlik oranı erkekler için yüzde 7 olarak hesaplanırken, kadınlarda bu oran yüzde 11. İşsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori geniş tanımlı kadın işsizliği olmaya devam etti. Geniş tanımlı kadın işsizliği oranı yüzde 33,9 olarak belirlendi. Bir önceki ay bu oran 33,7’ydi. İstihdam edilenlerin oranında da durum farklı değil. Mayıs ayında erkeklerde istihdam oranı yüzde 67,3, kadınlarda ise yüzde 33. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,4 iken kadınlarda yüzde 37,1 oldu.

Gerçek işsizlik %25.2

İstihdamda olmamasına rağmen TÜİK’in “işsiz” olarak kabul etmediği potansiyel işgücü ve işsizler ile zamana bağlı eksik istihdamdan oluşan atıl işgücü oranı mayıs ayında bir önceki aya göre 2,0 puan azalarak yüzde 25,2 oldu. Haftada 40 saatten az çalışanları anlatmak için kullanılan zamana bağlı eksik istihdam, TÜİK’in dar tanımlı işsizlik hesabına dahil edilmiyor. Potansiyel işgücü, ne istihdamda ne de işsiz olan kişiler ile iş arayan ancak işbaşı yapacak durumda olmayanları anlatıyor. Bunların arasında, umudunu kaybettiği için iş aramaktan vazgeçenler de var. TÜİK’e göre işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,1, zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,4 olarak tahmin edildi.

TÜİK “Azaldı” dese de DİSK-AR tarafından yapılan hesaplama, işsizliğin arttığını ortaya koyuyor. DİSK-AR’a göre geniş tanımlı işsiz sayısı mayısta 10 milyon 31 bin kişi olarak kaydedildi. DİSK’e göre işsizlik son bir yılda 1 milyon 484 bin kişi arttı.

Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 3,8 milyona yükseldi. Zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı da bir yılda 2,2 milyondan 3,2 milyona yükselerek 1 milyon 39 bin kişi arttı. Zamana bağlı eksik istihdamdaki artış geçim sıkıntısının sonucu olarak görülüyor.

İşsize para da yok!

TÜİK’in “işsiz” saydığı resmi işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden faydalanamıyor. İşsizlik ödeneği için gereken koşulların ağır olması ve İşsizlik Sigorta Fonu’nun amacı dışında kullanılması nedeniyle işsizler, işsizlik maaşından da mahrum. Mayıs ayında işsizlerin sadece yüzde 12,4’ü işsizlik ödeneği alabildi. İşsizlerin yüzde 87’sine denk gelen 2,6 milyonu aşkın kişi ise işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı.

DİSK, işsizlikle mücadele için “İnsana yaraşır iş” vurgusu yaptı, haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate çekilmesi çağrısında bulundu. Keyfi işten çıkarmalara da dikkat çeken DİSK, önerilerinde kamu istihdamının artmasının öneminin altını çizdi. DİSK’in işsizlik ödeneğinin adil kullanımına ilişkin önerileri ise şöyle: “İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir. İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Fon’dan işverenlere dönük teşvik ve destekler sona erdirilmelidir.”

Bizim emeklilerin hali perişan

Yabancı emekliler Türkiye'de tatil yapıyor, bizim emeklilerimiz onların bulaşıklarını yıkıyor. CHP genel başkan yardımcıları Ensar Aytekin ve Ulaş Karasu açıklamalarda bulundu. Asgari ücrette artış olmadığını ifade eden Aytekin, "Emeklilerin bu ülkede canı yanıyor, yanmaya devam ediyor. Milyonlarca emekli, 10 bin lira maaşa mahkum edilmiş durumda. Biz şu anda Muğla'dayız. Muğla'nın otelleri, tatilcilerle, özellikle yabancı turistlerle dolu. Yabancı ülkelerin, başka ülkelerin emeklileri, emekli maaşıyla Türkiye'de güzel bir tatil yapıyorlar. Bizim emekliler, bu ülkenin emeklileri de o otellerin mutfaklarında, bulaşıkhanelerinde çalışarak hayatlarını devam ettirmek zorunda kalıyor. Bu bizim zorumuza, bu bizim gücümüze, ağrımıza gidiyor. Bunun derhal düzelmesi lazım" dedi.

Asgari ücret kadar emekli maaşı olmalı!

Türkiye'de en düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olması gerektiğini belirten Aytekin, "En düşüğü bu olmalı ki asgari ücret de şu anda açlık sınırının altında bir rakamdır. Onun da artmasını, artırılmasını istiyoruz. Bugün 6 Temmuz, asgari ücretle ilgili en ufak bir artış olmadı, olmayacağını da söylediler, beyan ettiler. Halbuki bu ülkede 6 ayda 1 enflasyon oranında güncellenirdi. Bu sene bu güncelleme olmadı. Bunun takipçisiyiz. Cumhuriyet Halk Partisi bundan sonra politikalarını böyle devam ettirecek. Halkın her kesiminin, canı yanan insanların, hakkını alamayanlar, geçinemeyenlerin dertlerini çözüm için önce iktidar partisine karşı mücadelesini verecek, önerisini yapacak, müzakeresini yapacak. Çözülmediği noktada da sokağa inecek, onlarla birlikte demokratik yollarla haklı mücadelesini yapacak. Bu politikaları devam ettireceğiz" diye konuştu.

f1.jpeg

Yerel yönetimlere destek olunmalı!

Türkiye bu yıl 60 milyar dolar civarında turizmden gelir bekliyor. Peki bu turistlerin tamamı hangi şehirlere geliyor? Cumhuriyet Halk Partili belediyelerinin yönettiği şehirlere geliyor. Turizmin tamamı Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yönettiği bölgelerde. Peki bu 60 milyar dolardan CHP'li belediyeler herhangi bir ek kaynak alabiliyorlar mı? Alamıyorlar ne yazık ki. Bodrum'un resmi nüfusu 200 bin. Şu anda ise en az 1 milyon nüfus var. Siz tutup da devletin kaynaklarından Bodrum Belediyesi'ne 200 bin kişiye göre bir bütçe oluşturursanız ama buraya gelen turistlerden aslan payını siz alırsanız, Hazine'ye aktarırsanız tabii ki bu turizm bölgelerine bu tarz sorunlar yaşanmaya devam eder. İktidarın yapması gereken şu; bir bölgede, özellikle bu turizm bölgelerinde elde ettiği gelir doğrultusunda yerel yönetimlere, belediyelere artı bir kaynak aktarılması gerekiyor. Bunu yapmadığı müddetçe turizm bölgelerindeki sorunların çözülme şansı sıfır. İktidar ya kendi eliyle çözecek bu sorunları ya da bizim belediyelerimize, nasıl gelir elde ediyorsa, o elde ettiği gelirlerden de kaynak yaratacak. Bu kadar net.

Ekonominin cenazesini kaldırdılar

CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, ayçiçek yağı, tereyağı, zeytinyağı, şeker ve un fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek, "İktidar, bu ekonominin helvasını kavurmak istese, maliyeti yüzde 700’den fazla artmış durumda. İktidar, 2018’deki sistem değişikliğinden bu yana uygulanan yanlış ekonomik politikalarla yurttaşın ocağına incir ağacı dikti. Ekonominin cenazesini kaldırdılar ama helvasını kavuramadılar" dedi.

CHP Edirne Milletvekili Yazgan, ayçiçek yağı, tereyağı, zeytinyağı, şeker ve un fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile tüm yetkinin tek kişiye verildiğini, birçok alanda olduğu gibi ekonomide de çöküşün hızlandığını belirten Yazgan, "Tek adam anlayışı, halkımızın zor zamanlar geçirmesine neden oldu, olmaya devam ediyor. 2018’den bu yana birçok temel gıda maddesinde dudak uçuklatan artışlar yaşandı. Asgari ücrette zammı çok gören iktidar, yine kemeri halka sıktırmaya çalışıyor" dedi. Yazgan konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Verginin tabanını genişleteceğiz" açıklamasını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Dakikada binlerce lira harcayan saraydan, itibardan tasarruf yapamayanlar, yurttaşlarımızın cebine göz dikiyor. Bu halktan alacağınız daha ne kaldı? Halihazırda yaşanan krizin sorumlusu emekçiler değil. Bu krizi üreticiler, işçiler, emekçiler yaratmadı. Bu krizin sorumlusu tek adam iktidarı.”

Yazgan, 2018 yılından bu yana temel gıda maddelerinin fiyat artışlarını derledi. Buna göre; Haziran 2018'de 8 lira 47 kuruş olan ayçiçek yağının fiyatı Haziran 2024'te 66 lira 96 kuruş, Haziran 2018'de 42 lira 6 kuruş olan tereyağının fiyatı Haziran 2024'te 358 lira 48 kuruş, Haziran 2018'de 29 lira 71 kuruş olan zeytinyağının fiyatı Haziran 2024'te 334 lira 60 kuruş, Haziran 2018'de 4 lira 76 kuruş olan toz şekerin fiyatı Haziran 2024'te 38 lira 44 kuruş ve Haziran 2018'de 3 lira 35 kuruş olan unun fiyatı Haziran 2024'te 36 lira 90 kuruş oldu.

Çiftçi görmezden geliniyor

Tarım Yasası’na göre milli gelirin en yaz yüzde 1’inin çiftçiye destek olarak verilmesi gerektiğini ancak desteklerin yıllardır bu oranın çok altında kaldığını kaydeden Yazgan, "İktidar; çiftçimizi, üreticilerimizi görmezden geliyor. Tarım Yasası’nı uygulamadıkları gibi düşük alım fiyatları ile üreticilerimizi tüccarın eline bırakıyorlar. Son olarak buğday için açıkladıkları fiyatlar, çiftçilerimizi üretimden koparacak kadar düşük" dedi. Helva yapmak için gereken yağ, şeker ve undaki artışa dikkat çeken Yazgan, "İktidar, bu ekonominin helvasını kavurmak istese, maliyeti yüzde 700’den fazla artmış durumda. İktidar, 208’deki sistem değişikliğinden bu yana uygulanan
yanlış ekonomik politikalarla yurttaşın ocağına incir ağacı dikti. Ekonominin cenazesini kaldırdılar ama helvasını kavuramadılar" dedi.

Emekli simit bile alamıyor

AKP iktidarı emekliyi simide bile muhtaç etti. Temmuz TÜİK enflasyon oranlarından sonra emeklilere yapılacak zam açıklandı. Ancak kök maaşı 8 bin lira ve altında kalan emeklilerimizin maaşlarına zam gelemeyecek. Emeklimiz iktidar en düşük emekli maaşı ile ilgili düzenleme yapmazsa yıl sonuna kadar 10 bin lira ile geçinmeye çalışacak. Durum o kadar kötü ki, emeklimiz bir öğünde simit- ayran alamayacak duruma geldi. Çünkü simit ve küçük su 10, ayran 15 lira her yerde. Bir öğüne 35 lira veremeyen emekli; 3 harfli marketlerden 3 lira 75 kuruşa çubuk kraker, 2 lira 75 kuruşa su, 6 liraya ayran alarak öğünü 12,5 liraya getirmek zorunda kalıyor. Ama iktidara göre maaşları iyi, bir sorun yok! AKP’nin emeklimize reva gördüğünü hayat işte bu.

Emekli simide hasret kaldı.Eskiden parklarda emeklimiz öğlen simit ayranla öğünü geçiştiriyordu. Şimdi ise simit ayran alacak gücü dahi yok. En ucuz suyu, ayranı, çubuk krakeri almak için market market dolaşıyor. Parkta simit yerine çubuk kraker yiyor. Hazine ve Maliye Bakanı sayın Mehmet Şimşek, bir gününü ayırsa emeklinin halini görecek. Hani çok uzaklara da gitmemize gerek de yok. Ankara’da bakanlığa yakın bir parka gidelim. Emeklinin öğlen simit bile alamadığını, simitten bile tasarruf yapmak zorunda kaldığını görmesini sağlayalım” ifadelerini kullandı.

f2.jpg

Asgari ücret mum gibi eridi

Emeklinin 10 bin lira ile geçinemediği gibi, asgari ücretlinin zam alamayacağı için durumunun çok kötü olacaK. Asgari ücret ocak ayından bugüne 3 bin 850 lira eridi. Buna rağmen AKP yetkilileri temmuzda ara zam yapılmayacağını açıkladı. Enflasyon farkı vermeyen, refah payını emekçi unutsun diyen AKP, yine ülkemizin bütün zenginliğini garanti ödemelere, yandaşlara, lüks ve şatafata harcıyor. Olan emekliye ve emekçiye oluyor

f3.jpg

Patates soğan bile taneyle alınıyor

Yurttaşlar pazarlarda sebze ve meyvenin en ucuz olması gereken bu mevsimde fiyatların çok yüksek olduğundan yakınıyor. yurttaşlar "Hep kandırdılar... Mehmet Şimşek'e de Allah ona uzun ömürler versin, ihtiyarlasın o da görsün", "Fasulyenin kilosu 100 lira, bamyanın da 120-170 lira. Patates soğanı biz haftalık alıyorduk şimdi 3-5 tane alıyoruz. İnanın kuru soğanı yemeklerin içine ne kadar doğrayacaksak o kadar alıyoruz artık", "Bu mevsimde taze fasulye 100 lira olmamalı. Mevsim sebzesi bunlar, turfanda almıyoruz. Yaz meyvelerinde de düşme yok. Şeftali 60-70 lira, vişne 70 lira. 70 liraya kim reçelini yapar?" dediler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi