İlknur Doğu Öztürk

İlknur Doğu Öztürk

Seçmen güveni ve liderlik

Birkaç gün önce bir siyasetçi ile seçmen arasında geçen diyalog oldukça fazla konuşuldu. 2023 Mayıs ayında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunda Ata İttifakı adayı olan, ikinci turda Cumhur İttifakına desteğini açıklayarak adaylıktan çekilen Sinan Oğan bir açılış töreninde konuşma yapıyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik tutumundan söz ederken bir dinleyici Oğan’a “O halde neden gidip yamandın ona?” diye sordu. Bu diyalog bana siyasette seçmen güveni konusunu düşündürdü.

Güven, sosyalleşmenin ve ortak yaşamı paylaşmanın temel unsurları arasında bulunuyor. Siyaset amacıyla kullanımına başvurulan iletişimin de temel hedefi, güvenin kazanılmasını sağlamak. İletişim kuran taraflar olarak siyasi lider ve halk arasında ilişki ancak güven kazanılarak kurulabiliyor. Bu ilişki de politikacının kamunun yararını gözeteceğine ilişkin inanca dayanıyor.

Güven kazanarak kamu kaynaklarının yönetim onayı halktan alınır, kanun değişiklikleri toplumsal kabul görür, kararlar desteklenir, istikrar sağlanır. Yani güven, siyasal aktörlerin, halk için politika yapacaklarına inandırıyor, yapabileceklerinin teminatı gibi bir anlam taşıyor.

Çağdaş toplumlarda en büyük siyasi kriz kaynaklarından birisi kişi ve kurumlara yönelik güvensizliktir. Bu güvensizlik temsili demokrasinin bozulma işaretleri arasında gösterilir ve istikrar için bir tehdit niteliği taşır.

Kime güveniyoruz?

Esasında ünlülere güvenimiz yüksek. Her yıl Türkiye’nin en güvenilir ünlüleri sıralaması yapılıyor. Sıralamaya bakıldığında hemen hemen her yıl bu listede Haluk Levent, Kenan İmirzalıoğlu, Müge Anlı gibi isimler bulunuyor. Bu isimler, felaketlerde ve krizlerde sosyal sorumluluk üstlenmeleri ile dikkat çekiyor.

Güvenilir isimler arasında siyasetteki rolü ile bilinen kişiler biraz daha geri planda kalıyor. Siyasi aktörler ve kurumlar ile ilgili farklı araştırma şirketleri tarafından da güven ölçümleri yapılıyor. Geçmiş yıllarda yapılmış bu kurum ve kişilere yönelik güven sıralamalarında, politikacıların, kurumlardan sonra geldiği örnekler bulunuyor. Üstelik bu ülkemize özgü bir durum da değil. Pek çok ülkede benzer bir durum gözlenebiliyor.

Güvenilir liderin özellikleri nelerdir?

Seçmen, değer görmek, önemsenmek istiyor. Değer vermek, kazanılacak güvenin teminatı oluyor. Kitlenin bir seçim yapması gerektiğinde siyasetçi ve parti tercihi bu güven ile yapılıyor. Güven, değer temelli fayda ya da ortak çıkar çerçevesinde ilişki inşa etmenin mümkün olduğunu gösteriyor.

Seçmen, tıpkı kendi için yardım yapan ünlüyü güvenilir bulduğu gibi halkın çıkarını gözeten, derdi ile dertlenen politikacıları kendisine yakın görüyor ve onun hareket alanını genişletecek desteği veriyor. Bu da aksi davranışta itiraz etme, protesto etme, tepki gösterme, oy vermeyerek cezalandırma gibi farklı sonuçlara yol açabiliyor.

Sağlıklı yürütülen iletişimin temel unsuru ve ihtiyacı olan güven, bir arada olmanın, uyum ve iş birliğinin teminatı. Bu çerçevede baktığımızda lider etrafında siyasi hareketlerin, partilerin bu güven sayesinde doğduğunu görebiliriz.

İnsanlar farklı nedenlerle siyasetçilere güveniyor ya da güvenmiyor. “Halk desteği” anlamına gelen güven ile ilgili yapılan araştırmalar, siyasette geçmiş deneyimlere dayanan yetenek ve yeterliliğin, performansların, öngörülebilirlik yani tutarlılığın, dürüstlük ve ahlaklı olmanın, topluma duyarlı olmanın ve değerlere sahip olmanın güven ile ilgili algılamayı etkilediğini ortaya koymaktadır. Bu değerler ve yeteneklere baktığımızda aslında etik ve ilkeli olmanın önemi anlaşılıyor. Söz konusu bu değerler liderin imaj ve itibarını inşa ediyor, bakış açısını yansıtıyor ve seçmenin kendisine en yakın gördüğü lideri seçmesini de etkiliyor.

Kitlenin, siyasal aktörlerin imajı, ideolojisi, tercihleri kapsamında kendine yakın gördüğü, kendisi için çalışacağını düşündüğü, samimiyetini sorgulamadığı kişilere güvenme eğilimi gösterdiğini ifade etmek mümkün. Desteğine talip olunan toplum kesimleri, kendini dinleyen, anlayan ve dikkate alan kişiye daha çok güveniyor.

Robert Boch’un söylediği ve güvenin önemini işaret eden çok güzel bir söz var. “İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim.” Kaybedilen güven, para gibi telafi edilebilen tekrar kazanılabilen bir sermaye değil. Yukarıda saydığımız özelliklerden biri ya da birkaçı eksik olduğunda bu sermayede kayıplar görülmesi olası.

Özetle;

  • Güven siyasal parti ve liderlerin meşruiyetinin ve desteklerinin de dayanağı.
  • Özellikle tutarlılık, güvenin tesis edilmesine yönelik önemli bir prensip.
  • Güven kaybı siyasal aktörlerin imajının onarılması gerektiğini gösteren bir kanıt.

Şimdi bu bilgiler ışığında en fazla güvendiğimiz liderin kim olduğunu düşünebiliriz. Böylece hangi özelliklere sahip liderin bize güven verdiğini ve ne yaparsa güvenimizi kaybedeceğini de bulabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlknur Doğu Öztürk Arşivi