İlknur Doğu Öztürk

İlknur Doğu Öztürk

Kutuplaşma için panzehir: İletişim

Salı günü çok önemli bir gelişmenin ikinci adımı atıldı. Daha önce tam sekiz yıl sonra AK Parti Genel Merkezi tarihi denebilecek bir buluşmaya ev sahipliği yapmış, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir araya gelmişti. O gün gündem olan oturma düzeni ve boş koltuk krizi sonrası iadeiziyaret yapılacağı açıklanmıştı.

Beklenen iadeiziyaret ise dün gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tam on sekiz yıl sonra CHP Genel Merkezine ziyarette bulundu. İlk paylaşılan fotoğraflardan eşit düzeyde iki parti başkanı şeklinde oturma düzeninin planlandığı görüldü. Bu da ilk görüşmede asimetrik algılanan güç dengesinin değiştiği bir ziyaret algısı yarattı. Oturma düzeni gibi detaylar görüşmede üzerine konuşulan önemli gündem maddelerinin önüne geçmedi.

İadeiziyaret tıpkı ilk görüşmede olduğu gibi siyasi iklimi değiştirdi. Değişim denildiğinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun hazırladığı zemin, helalleşme söylemi, toplumun farklı kesimlerini temsil eden liderlerle iş birliğini hatırlatmak gerekiyor. Ancak o dönem temas kurulmayan partiler ve liderler bulunuyordu.

Bu noktada Özgür Özel, devraldığı bu değişim anlayışını yerel seçim sonrası biraz daha ileri götürerek AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile temas noktasına taşıdı. Tarafların uzlaşma ve diyalog kurma konusunda olumlu tutum içinde olması normalleşme sürecinin hız kazanmasını sağladı.

Kutuplaşmanın fitilini ateşleyen ilk unsur her zaman kitleleri yönlendirme gücüne sahip olan liderlerin söylemleridir. Bu noktada kutuplaşmış toplumu birleştirecek çok anlamlı bir diyalog kurulmuş oldu.

İletişim kutuplaşmanın düşmanı. Kutuplaşma sorunu toplumun farklı kesimleri arasında kapanmaz sanılan uçurumlar yaratılmasını ifade ediyor. Bu uçurumun derinleşmesine yol açan faktörler ise düşmanlık, nefret söylemi ve öfke dili. Siyasi süreçlere, “biz-öteki” kutuplaşması hâkim oluyor. Taraflar arasında iletişim kesintiye uğruyor ya da agresif bir iletişim hakim oluyor.

Esasında kutuplaşmanın en büyük zararını demokrasi üzerinde görüyoruz. Siyasi karar alma süreçlerinde işleyişin aksamasına, duygusal kararlar alınmasına neden oluyor. Uzlaşı ve diyalog ise tarafların iletişim kurması ile talepleri anlama, çözüm üretme, çoğulculuğu destekleme, kaos ve krizleri ortak kararlar alarak yönetebilme gibi işlevleri yerine getiriyor. Topluma daha demokratik bir anlayışın hâkim olmasını sağlıyor.

AK Parti kurmaylarının siyasette yumuşama Cumhuriyet Halk Partisi tarafının normalleşme olarak ifade ettiği süreçte gerçekleşen görüşmeler, Recep Tayyip Erdoğan’ın kapsayıcı ve uzlaşmaya istekli bir lider olarak; toplumun geniş kesimlerinin sorunlarını görüşmeye taşıyan ve beklentileri ileten Özgür Özel’in iletişime ve diyaloga önem veren, gündem oluşturabilen, toplumun geniş kesimine hitap edebilen bir lider olarak algılanmasını sağlama potansiyeli taşıyor.

İki liderin olumlu iletişim süreci sonucunda; ideolojik farklılıklarda rağmen ulus çıkarı, sınır bütünlüğü, anayasa gibi toplumun genelini etkileyen konularda diyalogun karşılıklı anlayışı güçlendirdiğini söylemek mümkün.

Görüşme sonrası her iki tarafın sözcülerinin görüşmeye dair açıklamalarının şeffaflık, hesap verebilirlik ve açık iletişimin önemine dikkat çektiği görülüyor. Ancak siyasette başlayan normalleşmenin medyada da bir değişim başlatarak toplumsal etkisi daha da güçlenebilir.

Diyalog ile değişen siyasal iklimin kararsız seçmenin oy tercihlerinde ya da parti desteği kararlarında daha rasyonel davranmasını sağlayabileceği de görüşmenin somut bir sonucu olarak yorumlanabilir.

İletişim kurma ve kutuplaşma ile mücadele noktasında etkisi görülen diyalog zemininin uzlaşı gerektiren konularda kapsayıcı politikalar geliştirmek, seçim dönemine yönelik stratejik adım atmak gibi etkileri olabilir. Ama taraflar arasında ilişki kurulmasını ve sürdürülmesini sağlayan iletişimin belki de en önemli etkisi halkın siyasi görüş farklılıkları üzerinden birbirlerine düşmanlık beslememesi, ötekileştirmemesi gerektiğini göstermesi olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlknur Doğu Öztürk Arşivi