Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Arzu ve gerçeklik

Şöyle başlayalım. Avusturya için 2024, genel seçim, iki bölgesel seçim ve çok sayıda yerel seçimle yoğun bir seçim yılı sayılabilir. 29 Ekim 2024 Pazar günü yapılacak seçim ile meclisin 183 üyesi belirlenecek. Yaklaşık on milyon nüfusu olan ülkede, altı haftadan kısa bir süre içinde yeni bir parlamento seçilecek ve tedirginlik artıyor. Çünkü aşırı sağcı populist Özgürlük Partisi (FPÖ) anketlerde güçlü; yüzde 30 ile ilk sırada. Son birkaç ayda çok sayıda AB ülkesinde gerçekleşen şey gerçekleşebilir: açık bir aşırı sağa kayma.

* * * *

Tüm işaretler aşırı sağcı partinin zaferine işaret ediyor gibi görünüyor. Anketlerde aşırı sağcı popülistler aylardır ilk sırayı koruyor; muhafazakar halk partisi ÖVP ve sosyal demokrat parti SPÖ'nün yaklaşık yüzde dört ila beş puan önünde. Aşırı sağcı populist bir parti olan FPÖ’nün lideri şimdiden kendisini ‘Halkın Şansölyesi‘ ilan etti. Avusturya‘nın siyasi sistemini ve hatta AB‘yi kökten değiştirme niyetini gizlemiyor. ‘Halkın Şansölyesi‘ 1930’lu yıllarda Nasyonal Sosyalistlerin kullandığı "Volkskanzler" teriminin kopyası.

* * * *

Avusturya’da aşırı sağın 1999 seçiminde kurumsallaştığı görülüyor. 1999 seçiminde tarihi bir güç elde ederek Sosyal Demokrat Parti’den sonra ikinci büyük parti oldu. Üçüncü sıradaki Halk Parti ile koalisyona girdi. Koalisyonda aşırı sağın lideri Jörg Haider, şansölye olmaya tam hazırlanıyordu. Ancak ulusal ve uluslararası baskı nedeniyle şansölye olması engellendi. Haider, 2000‘de aşırı sağ partiden ayrıldı ve 2008'de bir şekilde bir otomobil kazasında öldü.

* * * *

Araştırmalar, anketler şunu gösteriyor; Aşırı sağcı Özgürlük Partisi, halkın büyük bir kısmının politikacılarıyla ilgili olarak dile getirdiği hoşnutsuzluktan yararlanarak gelişiyor; Bu duygu 2018'den beri en yüksek seviyede. Halkın hayal kırıklıklarından yararlanıyor, göçmenlere ve İslam'a karşı düşmanca görüşlere sahip. Partinin 2021’den beri lideri 1968'de doğumlu. İşçi sınıfı bir ailenin çocuğu. Viyana’da gazetecilik ve siyaset bilimi, ardından tarih ve felsefe okumuş. Marksist bir geçmişe sahip ama şimdi aşırı sağda.

* * * *

Avusturya'da en son milletvekili seçimi Ekim 2017'de yapılmış, merkez sağ Halk Partäsä ÖVP yüzde 31,47 ile birinci, Sosyal Demokrat Parti SPÖ yüzde 26,86 ile ikinci, aşırı sağcı populist Özgürlükçü Parti FPÖ ise yüzde 25,97 ile üçüncü parti olmuştu. Cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurma yetkisi verilen ÖVP Genel Başkanı, aşırı sağcı parti ile koalisyon hükümeti kurmuştu. Ancak geçen mayıs ayında aşırı sağcı partinin lideri ihale pazarlıklarına karışmış ve bu görüntüler de basına yansımıştı. 17 ay süren hükümet sona ermişti.

* * * *

Koalisyonun çökmesinin ardından Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı’nı başbakan olarak görevlendirmişti. Geçici hükümet de üst düzey bürokratlardan oluşuyor. Yaklaşık dört ay önce de erken seçim kararı alınmıştı. Kamuoyu yoklamalarına bakılırsa en olası hükümet koalisyonu FPÖ ve ÖVP arasındaki gözüküyor. Aslında bu iki parti 2000-2005 ve 2017-2019 arasında da birlikte yönetmişti.

* * * *

Ama şimdi sorun şu. Halk Partisi lideri, aşırı sağcı Özgürlük Partisi liderinin olduğu bir hükümete katılmayacağını şimdiden açıkladı. Aşırı sağcı liderin korku yayan bir teorisyene dönüştüğü ileri sürülüyor. Halk partililerin de çoğu aynı görüşte. Dolayısıyla ‘partiye evet‘ ama ‘liderine hayır‘ diyorlar. Partisini demir yumrukla yönettiği bilinen aşırı sağcı lider hükümette istenmiyor/arzu edilmiyor. Partinin ancak radikalleşmeyle güçleneceğine inandığı söylenen aşırı sağcı liderin amacının Avusturya'yı otoriter olarak şekillendirmek istediği de öne sürülüyor.

* * * *

Siyasi gözlemcilere göre, Cumhurbaşkanı merkezi bir rol oynuyor. Yeşiller Partisi'nin eski lideri olan Cumhurbaşkanı, seçimi kazananına hükümet kurma talimatı vermesi gerekmediğini defalarca vurguladı. Aşırı sağcı liderliğinde bir hükümet engellenecek. Aşırı sağcı liderin arzusu kendi deyimiyle ‘Halkın Şansölyesi‘ olmak ama gerçekler başka. Anketlere göre aşırı sağcı parti seçimi kazanırsa 1999 senaryosunun bir tekrarıyla karşı karşıya. Bu, önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Aşırı sağcı lider fedakarlık yapmaya istekli olmazsa ne olabilir? Önümüzdeki haftalarda dikkat edilmesi gereken bir şey bu!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi