Geçtiğim gece kanallar arasında zap yaparken gözüm TV8’e takıldı. TV8’de bir dönemlerin efsane yarışma programı Çarkıfelek’e denk geldim. Biraz takılayım dedim, ne de olsa geçmişin efsane programlarından biriydi biraz nostalji yapmış olurum dedim. İzlemez olaydım. O efsane programın günümüzde TV8 ekranlarında ne hale geldiğine şahit oldum.

Doksanlı yıllarda yayına geçen özel televizyon kanallarının en popüler programıydı Çarkıfelek. Benim ergenlik dönemime denk geliyor. Hiç unutmam o dönem hayatımın bir bölümü Yunanistan’da bir bölümü Türkiye’de geçiyordu. Çarkıfeleği ilk olarak Yunan TV Kanalı Antenna’dan izlemiştim. Dün gibi hatırlıyorum müthişti. Yarışma temposu heyecanı, yarışmada arada sahneye popüler şarkıcıların seslendirdiği şarkılar her şey müthişti adeta bir cümbüş vardı. Daha sonra format Türkiye’ye de geldi. İlk olarak Show TV’de Tarık Tarcan’ın sunumuyla karşımıza çıktı. Türkiye’deki yarışmada çok havalıydı. Ekol bir yarışmaydı.

Zaman geldi, geçti yarışma sonrasında Mehmet Ali Erbil ile bütünleşti. Mehmet Ali Erbil Türkiye’de yarışmayı yıllarca taşıdı. Kendine has zıpır tarzı ile yarışmaya güzel bir renk kattı. Programı uzun zamandır izlemiyordum. TV8’de şans eseri karşıma çıkınca izlemek istedim, izledim ve bir kez daha TV8’in Acun’un uyguladığı formatlar dışında kalan yayınlarda neden o kadar başarılı olamadığını anladım. Bunu anlamak için sadece Çarkıfeleğe bakmak buna yeter.

Hatalı sunucu eksik kurgu

Yılların efsane programı öylesine bir hale getirilmiş ki çok şaşırdım. Program yerel bir televizyon stüdyosunda çekilen bir üçüncü sınıf prodüksiyona dönüşmüş. Sunuculuğunu Cem Davran yapıyor. İlk ofsayt o. Hiç ama hiç yakışmamış programa. Ağır kalmış, pasif kalmış. Birkaç ay önce bu programı sunmak için Mehmet Ali Erbil’in talip olduğunu ama Acun’un bu programın sunuculuğunu ona vermediğini hatta Erbil’in de ona küstüğünü duymuştum. O dönem buna bir anlam verememiştim ama Cem Davran’ı görünce olayı anladım. Çarkıfeleği Mehmet Ali Erbil’in ölüsü bile uçurabilecekken bu programın Cem’e verilmesini yayını izlerken yadırgadım.

Programda dinamizm kalmamış her şey tutuk ve uyuşuk bir tempoda. Konuklar küçük bir stüdyoya sıkıştırılmışlar, programı izliyorlar ama onlar bile angarya orada. Sanırsınız bir cenaze merasimine gelmişler. Yarışmacılar sunucudan daha aktif ama sunucu yarışmacılarla, stüdyodaki izleyicilerle bir interaktiflik kuramıyor. TRT’nin sıkıcı boommer programları gibi bir program olmuş 2024 model Çarkıfelek.

Çok şaşırdım izlerken şaşkınlığımı gizleyemedim. Programın heyecansız, ruhsuz bir programa dönüşmesine üzüldüm. Oysa bir zamanlar bu program reytinglerde şampiyonluğa oynardı. Bugün reytinglerde hiç ilk ona giremedi. Sakın bana kimse format eskidi demesin çünkü o format her daim güncel olabilecek nosyonlara sahip bir program. Ayrıca formata küçük bir renk dahi hiçbir şey katmazsan eskir.

Acun Medya ne zaman kurumsal olacak?

Bu programı izleyince kendi kendime bir şey düşündüm. Bunu üniversitede öğrencilerimle geçtiğimiz haftalarda da tartışmıştık. Acun’suz TV8 bir hiç. Acun tam bir Türk tipi işletmeci. Patron şirketi gibi yönetiyor şirketi ki zaten patron şirketi. Çok başarılı evet, ama bir şey var. Aynı başarıyı ekibi gösteremiyor Çarkıfelek örneği buna bariz bir örnek. Kendi çizgisini vizyonunu geliştirecek bir nesil veya ekip yaratamadı. Yakın çevresinde onla dostane ilişkiler kuran kişilere iş vermekten tutunda programlarda sunucu seçimine kadar her şeyi kişisel ilişkilerine göre belirliyor.

Benzer şey patronluğunda da var. Acun Medya bugün var ve çok başarılı. Peki Acun’dan sonra ne olacak? Koca bir muamma. Doğan Holding gibi, Doğuş Holding gibi bir veliahta geçecek mi şirket yoksa medya tarihinde bir dönemin başarılı patron şirketi olarak mı kalacak? Çarkıfelek ve TV8’deki diğer hatta Exxen platformunun programlarına bakılırsa öyle olacak gibi. Bu açıdan bakınca Acun Medyanın bir patron şirketi formatından çıkıp daha kurumsal bir yapıya sahip olması lazım.