HDP yani Halkların Demokratik Partisi veya bildiğiniz Kürt partisi de seçimlere parti olarak girme kararı almış.
Bu seçimlerin herhangi bir seçim olmadığını bir tarafta başkanlık sistemi adı altında Türkiye’yi tek kişi yönetimine mahkum etmeyi amaçlayan bir parti; diğer tarafta ise bu gidişatı durduracak programı, politikaları ve gücü olmayan CHP ve MHP’nin olduğunu savunarak, Türkiye’deki değişimin baskıcı ve despotik değil, demokratik bir yönde olmasının en önemli öznesi ve gücünün HDP olduğunu kaydeden parti yönetimi iddialı olduklarını göstermiş oldular.
***
Böylece bağımsız adaylarla mı parti olarak mı yarışacakları tartışılan HDP'nin seçimlere parti olarak gireceklerinin kesinleşmesiyle hesap kitaplar da yapılmaya başlandı.
Bir kaç anket yayınlandı bu günlerde.
CHP'ye yakınlığı ile bilinen Hakan Bayraktar'ın SONAR araştırma şirketi AK Parti'ye bir daha tek başına iktidar şansı tanımazken SONAR'ın aksine diğer araştırma şirketlerine bakılırsa AK Parti yine 300'den fazla milletvekili çıkararak tek başına hükümeti kurmuş olacak.
***
Sanırım hiçbir araştırma şirketine danışılmadan herkesin hem fikir olduğu tek konu HDP'nin kilit parti olacağıdır.
Zira HDP % 10 seçim barajını aşarsa bu en az 30-40 arası milletvekili çıkaracağı anlamını taşırken, bu sonucunun aksi durumunda ise yani şayet barajın altında çok az oyla bile kalınırsa bu vekillerin çoğunun AK Parti'ye geçeceği ve Ak Parti'nin de tek başına Anayasayı değiştirecek rakam olan 367 sayısını bulacağı ihtimali güçlenmiş olur.
***
Bir başka tabir ile hiç kimse bu seçimde CHP veya MHP'nin iktidara gelme ihtimalini konuşmuyor.
Ak Parti 367'yi bulacak mı.
HDP barajı geçecek mi?
Tek konuşulan bu.
Doğrusu ben de aynı fikirdeyim.
CHP veya MHP'nin 2011 seçimlerinde aldıkları oyları çok fazla artıracaklarını düşünmüyorum.
Hatta CHP seçmeninin bir kısmının tıpkı 2011'de MHP barajın altında kalmasın diye MHP'ye oy verdiği gibi bu seçimde de HDP barajı geçsin diye HDP'ye oy vereceğini bu durumun da CHP'ye oy kaybettireceğini düşünmekteyim.
Tercihini bu yönde kullanacak CHP'lilerin çoğalması durumunda CHP'nin 1-2 puan oy kaybına ve 10-15 vekil kaybına da uğrayabileceğini söylemek mümkün.
MHP ise CHP'nin aksine diğer sağ görüşlü partilerin tabanından oy alarak hem oy oranını artırabilir hem de vekil sayısını.
Bu tespitimin sebebine gelince; MHP'lilerin önünde hem HDP gibi bir handikap yok hem de artık barajın altında kalma ihtimali olmadığından bir öz güven söz konusu.
***
Türkiye genelinde tahminim bu yönde olurken gelelim seçimlerin bölgemizde yansımasına.
Öncelikle son genel seçimde 85 milletvekili çıkaran İstanbul'un çıkaracağı milletvekili sayısının 3 artarak 88'e çıkması önemli bir etken oldu.
Böylece İstanbul'un bölgelere göre vekil sayısı ise; İstanbul 2. Bölge bir düşerek 27'den 26'ya, 2.Bölge 1 artarak 30'dan 31'e ve bölgemizi kapsayan İstanbul 3.Bölge ise 3 artarak 28'den 31'e şeklinde belirlenmiş oldu.
Bu rakamla her partiden en az bir vekilimizin daha Ankara'ya gidebileceğini söylemek mümkün olmakla beraber sevindirici bir sonuç oldu herkes adına.
Son seçimlerde İstanbul 3.Bölge sonuçları;13 (AK Parti), 11 (CHP), 3 (MHP) ve 1 (HDP-Bağımsız) şeklinde dağılmıştı.
***
Son yerel seçimlerden de yola çıkarsak Türkiye geneli ve İstanbul'un diğer bölgeleri aksine bölgemizde CHP oylarında artı yönde kıpırdama olduğunu söyleyebiliriz.
CHP gibi MHP ve HDP'de de yükseliş seyrederse, 7 Haziran 2015 seçimlerinde 31 milletvekili AK Parti:13 (yerinde sayarak), CHP: 12 (bir artarak), MHP 4 (bir artarak) ve HDP barajı aşarsa 2 şeklinde dağılım gösterebilir.
HDP'nin barajı aşamaması durumunda 2 vekil AK Parti ve CHP arasında paylaşılır.