Bozkurt: MAKYOL arazisine onay verseydim bugün başkandım!

31 Mart Yerel Seçimleri geride kaldı. Bize düşen olanı biteni yazmak ve çizmek, sizlerle paylaşmak. Seçimlerin ardından her belediye başkanının basın açıklamasını da haber yapmak görevimiz. Önceki gün yine o haberlerden bir tanesi manşetimizde yer aldı. Esenyurt'un yeni Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, düzenlediği basın toplantısıyla 50'den fazla gazeteciyi ağırladı ve 1 saati aşan konuşmasında göreve nasıl geldiğini, geldikten sonra nelerle karşılaştığını, eski belediye başkanının neler yaptığını tek tek anlattı.

yaziya-gom.png

Bu sadece Damga Gazetesi'nde değil oraya gelen birçok yayın organında ve ajansta da yayınlandı. Ben şu anda İtalya'da tatildeyim. Doğrudur, gazetede atılan her adımdan haberim var. Ancak Damga kurumsal bir gazete. Gazetemizin genel yayın yönetmeni, haber müdürü, muhabir kadrosu ve tamamı İstanbul'un en iyi gazetecileriden oluşmakta. Arkadaşlarımın bu konudaki bilgisine, birikimine, deneyimine güveniyorum.

Dün ben de herkes gibi gazetemizi okudum. Başkan Özer demiş ki; “Belediye babanızın malı değil. İstediğinizi işe alamaz, istediğinizi işten çıkaramaz, istediğinize ihale veremez, istediğiniz memuru şu şu göreve atamayamazsınız...” gibi açıklamalar yapmış. Sayın Özer zaten üniversitelerde dersler vermiş, kitaplar yazmış ne konuştuğunu, ne söylediğini bilen birisi. Aslında son 3 seçimdir, Esenyurt'a aday olmak istiyordu. Kısmet 2024 seçimlerinde aday oldu ve açık bir farkla seçimi kazandı.

mmm.png

Dün Roma'daydım. Telefonum çaldı. Esenyurt'un önceki Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt arıyordu, açtım. Kendisi benimle ilgili hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. Ben de kendisine bu durumun karşılıklı olduğunu söyledim. Neymiş; “Ben yaptığım haberlerle; Ahmet Özer'e yalakalık ediyormuşum, kendisine haksızlık ediyormuşum, böyle habercilik olmazmış...” Yani sanırsınız ki Mehmet Mert özel bir dosya hazırlayıp, bin kişiyi konuşturmuş, Bozkurt aleyhine bilgi toplayıp haberleştirmiş. Ben Kemal Deniz Bozkurt'a sadece güldüm. Bir kere ben de kendisiyle ilgili hayal kırıklığı yaşıyorum. Çünkü kendisi entelektüel bir isim ve benim de 30 yıllık dostum. Arkadaş ben haberi havadan bulmadım, indirmedim. Şimdiki belediye başkanı kalktı bir basın açıklaması yaptı ve bunu sadece Damga yayınlamadı. Belediye zaten açıklamayı canlı yayınladı, yazmayan bir gazete kalmadı. Neymiş; “Onlar yazabilirmiş, Damga yazamazmış...” Niye yazmasın!

Damga nerede bir haber varsa bunu kamuoyuna duyurur. Nitekim orada mevcut Belediye Başkanı Ahmet Özer bir açıklama yapmış. Kamuoyunun bunu bilmesi gerek, biz de haberini yaparız. Neticede sonra Bozkurt olayı farklı noktalara taşıdı...

Makyol Arazisi adaylığını engellemiş!

Kemal Deniz Bozkurt ısrarla Makyol arazisi nedeniyle aday yapılmadığını, eğer o araziye onay verseydi bugün belediye başkanı olacağını söylüyor. Kendi ifadesidir; “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu defalarca bu arazi için benden onay istedi, araya birilerini soktu. Bense bunun uygunsuz olduğunu gördüm, kamu haklarının zedelendiğini gördüm. Belediyecilik plan ve projelerinin etik dışı uygulandığını gördüm ve bu projeye onay vermedim. Sırf bu yüzden Sayın İmamoğlu bana tavır koydu. Önce belediye başkanlığım süresince benim başarısız olmam için bir takım etkenleri hayata geçirdi, sonrasında da adaylığımın önünü kesti. Bugün de yeni belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adamıdır. Benim yapmadığım, etmediğim işleri kamuoyuna açıklıyorlar. Söyledikleri tutarsızdır, yanlıdır. Amaçları kamuoyunda beni başarısız ve olumsuz göstermektir. Ama er ya da geç gerçekler ortaya çıkacaktır. Esenyurt halkı Kemal Deniz Bozkurt'un ne kadar objektif olduğunu doğayı, çevreyi koruyan bir anlayışla belediyeyi yönettiğini görecektir. Kemal Deniz Bozkurt sadece rantı, talanı, vurdumduymazlığı engelledi. Esenyurt'a 5 yılda disiplin, düzen, saygı ve anlayış getirdi...”

İşte kendilerinin ifadeleri böyle. Sonrasında da şu soruyu sordu; “Mehmet Mert, beni tanımasına rağmen niye böyle haberler yapıyor?” Ben de bu yazıyı size İtalya'dan yazıp göndermek durumunda kaldım. Çünkü arkadaşlar 30 yıldır yazdığımız, çizdiğimiz her şey ortada. Eğer gazetemiz birilerine yaranmak, birilerini kollamak için gazetecilik yapıyorsa yazıklar olsun derim!

Söylemek istediğim şu; herkes görevini yapacak. Siyasiler, siyaseti ahlak çerçevesinde, etik değerlerle; insan haklarını, hayvan haklarını, kamu haklarını koruyarak yapacaklar. Biz gazeteciler de gördüklerimizi, bildiklerimizi yazmak, insanlarımızı uyarmak zorundayız. Eğer Kemal Deniz Bozkurt'un dediği gibi kişi ve kurumlara karşı bir önyargı varsa bunu en iyi bilen Damga okurlarıdır. Lütfen elini herkes vicdanına koysun. Kemal Deniz Bozkurt neden aday yapılmadı, neden başkan olmadı bilemeyiz. Bildiğimiz tek bir şey var. 31 Mart'ta Türkiye tarihi bir seçim yaşadı. Birçok kentte, ilçede, köyde kamuoyunun vicdanı, sesi dile geldi ve seçimler o şekilde sonuçlandı. Bu köşede yazılanlar Mehmet Mert'in düşünceleridir, ancak bir belediye başkanı basın açıklaması yapıyorsa, orada söyleneni yazmak da bir gazetecinin görevidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi