Çatalca'da 54 gündür süren bir eylem var. Polonez Fabrikasından işten çıkartılan vatandaşlarımız eylem yapıyorlar.


Biz her zaman işçinin yanındayız. Bunu defalarca dile getirdim. Ve getirmeye devam edeceğim. İşçi de bizim, işçi ile karşı karşıya gelmek zorunda kalan Polis te tabi! Dün yaşananlar inanın beni çok üzdü.

Yerlerde sürüklenmek zorunda kalan da, onu sürüklemek zorunda kalan da bizim kadınlarımız idi. Evet bizim kadınlarımız. Kadınlar kadınlara şiddet uygulamak zorunda kaldı.

Peki kimin yüzünden ne yüzünden?

Devletin tüm yetkili kurumları fabrikaya ceza üstüne ceza yağdırıyor. Fabrika sahipleri inada bindirmişcesine anlaşma yoluna gitmemekte kararlı gibi duruyor. Bunca güne, bunca destekçiye ve bunca yaşanan arbedelere rağmen hala olumlu bir yaklaşımı yok.

Tekgıda İş Sendikası ve hakkını arayan işçiler ise artık son çare olarak fabrikanın önündeki yolu kapattılar dün. Yasaya göre böyle bir hakları yok denildi. Çatalca Emniyet Müdürü Ali Osman Turhan sabahın ilk ışıklarından itibaren uyarılar yaptığını ifade ederek müdahalenin olacağı son anda bir defa daha biz basın mensuplarının da olduğu anda " Arkadaşlar suç işliyorsunuz. Yolu açın. Müdahale etmek zorundayız. Açıyor musunuz yolu?" Diyerek İşçilere seslendi. Aldığı cevap ise " Yasa 50 gündür bize işliyor. Direne direne kazanacağız" oldu.

Ardından ilk hamle işçilerin etrafının kalkanlar ile sarılması ile başladı. Bilenler bilir, işçilerin eylemlerini sürdürebilmesi için bir bölüm ayrılmıştı alanda. Bir tek onun önü açık bırakıldı. Ki işçiler oraya doğru götürülebilsin diye...

Sonrası ise malumun ilanı

Önce kadın Çevik Kuvvet Polislerinin müdahalesi. Kadınlar sürüklenerek ayrılan alana taşındı. Ki asla görmek istemeyeceğim manzaralardı. Düşünsene her iki tarafta da kadın ve birbirine karşı şiddet.

Diğer tarafta ise erkekleri sürükleyen bir müdahale. Polis emir kulu arkadaşlar. Onlara da diyecek bir şey yok. Lakin beni derinden üzen bir gün oldu diyebilirim. Karşı karşıya gelenlere bakıyorum. Her iki tarafta işçi yada memur. Bir de karşıdan izleyenlere bakıyorum. Şimdi burada kim memnun?

Polonez İşçilerinin hakları verilene kadar bu eylemler ve bu gördüklerimiz, görmek istemeyip te gördüklerimiz devam edecek gibi.

Neyse biz bu konunun takibini sürdürmeye devam edeceğiz. Bu İlçede binlerce kişiye iş bulma konusundaki çabalarımızı herkes bilir. Biz her zaman emekçinin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Tabi yasalar çerçevesinde eylemlerde.

Gelelim Çatalca siyasetine!

Catalca siyaseti hiç hareketli değil. Hani çok yapılan bir şey de söz konusu değil.

Lakin takıldığım bir konu var şu sıralar; Geçtiğimiz dönemde adına Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi ismi konularak temeli atılan ve " Parası temelinden, çatısına kadar ödendi" cümlesi geçmiş dönem Belediye Başkanı Mesut Üner tarafından kurulan, binanın olduğu alanda asılan tabelaya yazılan isme takıldım. Çatalca Belediyesi Gençlik ve Sanat Merkezi! Atatürk ismini niye kaldırdınız? Ya da daha önce mi böyle bir yanlışlık yapılmıştı? Diye sormak geldi içimden.

Hangi şartta olur ise olsun, her türlü karar alınabilir. O binanın ismi " Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi"dir. Başkaca hiç bir alternatif düşünülemez bile.

Ve spor adası ne oldu?

Neden kapalı? Çatalca Belediyesi Spor Okulları öğrencileri neden kullanamıyor? Burası Çatalca Belediyesinin kullanımında değil mi? Onları da bir dahaki köşeye bırakalım. Siyasi restleşmeler geçmişte bu ilçeye hiç bir şey kazandırmadığı gibi aksine kaybettirdi. Siyasi restleşmelerin faydası olmaz, zararı olur.