Eşyalarınızı kullanın

Bazen kültür sanat, bazen diğer konular, bazen kişisel gelişim, bazen de kendi duygularımı ve hislerimi paylaşıyorum sizinle. O an içimi döküyorum veya bazen kimse fark etmese bile, yaşadığım şeyleri veya onlarla ilgili bazı şeyler yazabiliyorum. Bugün ise bir farkındalığımı anlatmak istiyorum.

Hani böyle bazen bir şeyi çok severek alırsınız ve o sizin için çok değerli bir eşya olur ya; kimi zaman kullanmaya bile kıyamazsınız ve öylece kenarda durur sadece izlersiniz. İşte onu ne yapın biliyor musunuz? Kullanın!

Yunanistan’dan bayılarak aldığım ve asla kullanmaya kıyamadığım eşyalarım vardı. Artık hepsini kullanıyorum acımadan. En son yine oradan çok sevimli peluş çanta almıştım, öylece kenarda duruyordu kullanmaya kıyamıyordum, şimdi onu da kullanıyorum. Kullanmaya kıyamadığınız her şeyi deli gibi kullanın. Çünkü bir gün onları hiç kullanamayacağız. Zaten bir gün hayatta olmayacağız ve hiç kullanmadığımız eşyalarımız burada kalacak. Neden henüz hayattayken onları kullanıp keyif almayalım ki? Sonuçta kendimizi mutlu etmek için onları alıyoruz. Kullanalım, bizi mutlu etsinler yeterli. Öyle değil mi? Sonrasında ne olursa olsun. Mutlu oldunuz mu? Oldunuz. Gerisi boş. Kullanamadan gideceğine, kullanalım gitsin.

Hayat her an sıfırdan başlayabilir

Bundan yıllar önce Türkiye’de bulamayacağım Yunanistan’dan aldığım çoğu kıyafetimi gözümün kararması sonucu taşınma esnasında çöpe atmıştım. Böyle olacağını önceden tahmin edemezdim. En çok o günden sonra anlamıştım hayatın her an habersiz bir şekilde sıfırdan başlayabileceğini... Onun için çok değer verdiğim eşyalarımın bir önemi kalmadı gözümde. Artık onlara değer vermiyorum. Mesela gözümden sakınmıyorum hiçbirini. Onu kullanmak beni mutlu edecekse, o eşya istediği an ziyan olabilir. Eşyanın yenisi alınabilir ama mutluluk ertelemeye gelmez. Sonra mutluluk diye diye ağlıyoruz. Mutluluk aslında küçük şeylerde. Mutluluk bakmakta değil, görebilmekte! Mutluluk kötü olaylar yaşarken bile kahkaha atabilmekte!

Çok kötü olaylar yaşasam bile beynimi yönlendirip kahkahamı ertelemiyorum. Olayın gülünç tarafı her zaman vardır benim için. Ben böyle keyif alıyorum çünkü. Eşyalar artık umrumda değil. Biri gidip biri geliyor. Değer vermemiz gereken şeyin eşyalar olmadığını düşünüyorum. Bir eşyayı gözünden sakınmanın mutluluk getirmeyeceğine inanıyorum. Zaten belli başlı şeylere değer veriyoruz ve bu değer verme kotamızı eşyalara harcamamızın doğru olmadığı kanısındayım. Değeri doğru yerlere dağıtmamız gerekiyor.

Ben artık eşyalara hiç önem vermiyorum. Bence siz de eşyalara değer vermeyin, onları sadece kullanın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuğçe Marik Arşivi