Bir yanda İngiliz pop rock sanatçısı, beste yazarı ve piyanist; bir yanda da rock dünyasının yetenekli ve ilgi çekici dünya starı…

Ve iki dostluk…

Elton John, Queen grubunun solisti çok sevdiğim Freddie Mercury'nin en yakın arkadaşlarından biriydi… Hatta öyle yakınlardı ki, Freddie’nin ölmeden önceki son günlerinde kendisini görmesine izin verilen birkaç kişiden birisiydi Elton John…

Aynı zamanda Freddie'nin 1991'de AIDS'e karşı verdiği mücadeleyi kaybetmeden önceki son günlerinde yakın çevresine aldığı sayılı kişilerden de biriydi yine Elton John. Freddie’nin son günlerine eşlik eden John, o günleri şöyle anlatıyor: "Yataktan çıkamayacak kadar güçsüzdü, görme yetisini kaybediyordu, vücudu Kaposi sarkomu lezyonlarıyla kaplıydı ve yine de kesinlikle Freddie'ydi, dedikodu yapıyordu, tamamen çirkindi. Ölümün ne kadar yakın olduğunun farkında olmadığını mı yoksa bunu gayet iyi bilip de başına gelenlerin kendisini kendisi olmaktan alıkoymasına izin vermemeye mi kararlı olduğunu anlayamadım."

Freddie, AIDS ile mücadele ettiğini herkesten gizlemiş, ancak bunu 45 yaşında trajik ölümünden bir gün önce kamuoyuna duyurmuştu. Hastalığının derecesini yalnızca ona en yakın olanlar biliyordu ve hayatının son iki yılında neredeyse tamamen inzivaya çekilmişti. Öldüğü yıl Queen'in bir videosunda son kez göründüğünde, gözle görülür şekilde zayıf ve güçsüz görünüyordu.

Fedakar bir yapıya sahip olan Freddie, son günlerinde bile başkalarını düşünmekte kararlıydı ki, bu son günlerini Queen'in son albümü Made In Heaven'ı kaydederek geçirmişti. Bu albüm onun ölümünden sonra yayınlandı. Freddie ayrıca, sevdiği insanlara kendisi öldükten sonra teslim edilen Noel hediyeleri almıştı. Bu hediyelerden birisi de yakın arkadaşı Elton John içindi. “Candle In The Wind” şarkıcısının en sevdiği sanatçılardan biri olan “Henry Scott Tuke”un bir tablosuydu. Sanat eseri bir yastık kılıfına sarılmıştı ve yürek parçalayıcı bir notla birlikteydi. Notta şunlar yazıyordu: "Sevgili Sharon, bunu beğeneceğini düşündüm. Sevgilerimle, Melina. Mutlu Noeller." Bu, birbirilerine taktıkları lakaplara sevimli bir göndermeydi.

Elton John bu hediye için şöyle diyordu: "Her şeye rağmen Freddie o son günlerini sadece kendi rahatıyla ilgilenerek geçirmeliydi. Ama o öyle biri değildi. Gerçekten başkaları için yaşıyordu. Freddie 24 Kasım 1991'de vefat etmişti ve cenazeden haftalar sonra hala yas tutuyordum. Noel Günü'nde Freddie'nin bana özverisinin son bir vasiyetini bıraktığını öğrendim. Bir arkadaşım kapımda belirip bana yastık kılıfına sarılı bir şey uzattığında somurtuyordum. Açtım ve içinde en sevdiğim sanatçılardan biri olan İngiliz ressam Henry Scott Tuke'un bir resmi vardı. Ve ön tarafta Freddie'den bir not vardı. Yıllar önce Freddie ve ben birbirimize takma isimler takmıştık. Ben Sharon'dım, o da Melina. Freddie'nin notunda şöyle yazıyordu, 'Sevgili Sharon, bunu beğeneceğini düşündüm. Sevgilerimle, Melina. Mutlu Noeller.' Ben bunalmıştım, o zamanlar 44 yaşındaydım, bir çocuk gibi ağlıyordum. AIDS'ten ölmekte olan bu güzel adam vardı ve son günlerinde bana bir şekilde güzel bir Noel hediyesi bulmayı başarmıştı. O an ne kadar üzücü olsa da, Freddie'yi hatırladığımda genellikle aklıma gelen an bu oluyor çünkü adamın karakterini yansıtıyor. Ölümünde, onu hayatta bu kadar özel kılan şeyi bana hatırlattı."