Sevgili okurlar şu anda size Beşiktaş Arnavutköy'den bir balıkçı meyhanesinden sesleniyorum. Akıllı telefon ve sosyal medya sağolsun bu yazdığımı ben konuşarak telefonuma kaydediyorum sağolsun editörümüz Barboros Özçelik düzenleyerek sizlere ulaştıracak.

***
Dün akşam yönetmen arkadaşım aradı. Kamu spotu çekeceklerini, kamu spotu filmi, kısa film ve bu filmde bana rol vermek istediğini söyledi. Hemen söyleyeyim bu kadar zor olduğunu bilseydim bu teklifi kabul etmezdim.Kamu spotumuzun ana konusu "Denizleri Kirletmeyelim." Bir balık restoranında geçiyor konu. 8-10 oyuncuyuz ve burada benim gibi mesleğinde ünlü arkadaşlar var. Bu yönü yanlış anlayanlar olabilir başka meslekten arkadaşlar var diyelim.

***
Balık restoranında hepimiz her zamanki sipa-rişlerimizden veriyoruz; garson arkadaşlar siparişleri alıyorlar fakat filmin sonunda hepimize sipariş verdiğimiz balıklar yerine tabağınızda denizanası ikram ediliyor. Buradaki mesaj; şayet denizlerimizi koruyamaz, denizimize sahip çıkmazsak, denizimizi kirletmeye devam edersek kısa süre sonra o güzelim deniz ürünlerine, balıklara hasret kalabiliriz.
Gizlilik gereği filmin yapımcısı ajansı yönetmenin ismini sizlerle paylaşamıyorum. Filmleri ile ilgili herhangi bir paylaşım yasak. Zannediyorum 10-15 gün sonra bütün televizyonlarda dönecek o zaman elime videosu geçtiğinde sizlerle paylaşırım.

***
Sevgili okurlar dünyamız çok güzel. Doğa, ağaçlar, gökyüzü, akarsuların bez ve tabii ki denizimiz... Bu güzellikleri koruyamadığımızda hem bu güzelliklerden yoksun kalacağız hem de yavaş yavaş kendi sonumuz da kendi sonumuzu hazırlayacağız.

***
Elimizden geldiğince bu konulara değinmeye çalışıyoruz. Aslında değil mi, ne hacet, insanoğlunun en büyük görevi doğayı, yeşili, çevreyi, denizi, suyu korumak olmalı, değil mi?
İlla doğa katillerine karşı bizlerin de insan katili olması mı gerekiyor.
Neden devlet yetkililerimiz belediyelerimiz okullarımız kamu görevlilerimiz her defasında bu duyarlılığı göstermiyorlar!
Rantı uğruna para uğruna çıkar uğruna neden bu güzellikler katlediliyor!
Madem bir ağaç bir insan sayılıyor, o halde bir insanın canına kıyana verilen cezalar bir ağacın canına kıyana neden verilmiyor!

***
Denizler bizim ortak alanlarımız... Tarla sahibi, vadi sahibi, ada sahibi olanı duydum da hiç deniz sahibi olanı duymadım. Demekki denizler hepimizin. Eşit mal eşit ürün eşit bir şekildekullanabileceğimiz güzellikler bu alanlar. Denizlerimizi koruyalım dostlar.
Çevremizde denizimizi sahilimizi duamızı kirletenlere en büyük tepkiyi gösterelim. Madem onlar bu güzelliklere zarar vermekten utanmıyorlar bizler de onları ayıklamaktan, kınamaktan, uyarmaktan, dolayı utanmamalıyız.

***
Dediğim gibi bugünkü yazımı cep telefonuma konuşarak kaydettim; arkadaşımız Barbaros sizlere metin halinde ulaştıracak zannediyorum. Şuan Pazartesi saat 16:00 civarı ve bizim kamu spotu çekimimiz devam ediyor. Benden bugünlük bu kadar, görüşmek üzere...