Alçakça saldırı bizim madalyamız olacaktır

Ali ile yollarımız son 25-30 yıldır yerel gazetecikte kesişti. Refik olduk, rakip olduk, polemik yaptık, tartıştık, bir birimize yeri geldi kırıldık, darıldık, gücendik. Ama birşeyden ödün vermedik; GAZETECİLİKTEN...

Ben HABERDAR, O ise GERÇEK gazetesini 15 yıl boyunca yayınlarken tek hedefimiz vardı, daha iyi gazete yapmak için bir birimizi geçmeğe çalışmak. Ve 2013 senesinde iki gazeteyi birleştirerek bir marka yaptık, düne kadar adı Gazetem İstanbul'du bugünden böyle Gazete DAMGA olarak yayın hayatını sürüdrecek. Bu gazetede de tek ve yegane amacımız halka doğruları anlatmak, yazmak, çizmek, iletmek ve güçlünün değil, haklının yanında olmak. Başkaca bir amacımız yok.

Bu sabah saat 09.08 gibi telefonum çaldı ve ne yazık ki Ali'ye silahlı bir saldırı olduğu haberini aldım. Hemen hastaneye koştum.

Acilde Ali'yi ilk gördüğümde korktum ama bilgileri aldığımda rahatladım. Belli ki birileri kısa yoldan ünlü olmak istemişti. Belki birilerine yaranmak istemişti veya o birileri beslediği gangasterlere yeni görevler biçmişti.

Sonuçta arkadaşım, ortağım, dostum, meslektaşım Ali Tarakçı'ya çirkince, alçakça, kalleşce, hele hele 3 yaşındaki oğlunun önünde silah sıkılarak, canice bir saldırı gerçekleştirilmişti.

Bu kalleş saldırıyı kim veya kimler yaptıysa bilsinlerki, bu tür saldırılar biz namuslu gazetecilerin boynunda taşıyacakları eşsiz madalyalarıdır.

Ali Tarakçı bu tür saldırılara maruz kalan ne ilk ne de son gazetecidir.

Bu alçakça saldırıları yapanlar biliyorlar ki ne Ali ne de bir başkası bu haince saldırılardan korkacak değil, geri adım atacak değil, bildiklerini yazmaktan, çizmekten çekinecek değil.

*

Dün sabah haber ajansları saldırı ile ilgili bilgi aldıklarında aynen şöyle dedim: Biz gazeteciler için bu ülkede kaçınılmaz sonlardan birisi bu tür saldırılar.

Cezaevleri.

Mahkeme salonları.

Karakollar.

Dayak.

Kurşun.

Kaza süsü verilen saldırılar, süikastlar, cinayetler.

Kim veya kimler yapıyorsa ne yazık ki yapanın yanına da kar kalıyor.

Allah'tan Ali'nin sağlık durumu iyi.

Her iki ayağına da isabet eden kurşunların ikisi sol ayağından dışarı çıkmış.

Sağ ayaktaki kurşun ölü bir kemiğe denk gelmiş.

Çok şükür ciddi bir durum görünmüyor şimdilik.

Bizle riçin en sevindirici tarafı bu oldu.

*

Buradan açık çağrı yapıyorum.

Lütfen emniyet yetkilileri gerekeni yapsın.

Savcılarımız gereğini yapsın.

Hukuk gereğini yapsın.

Duyarlı insanlarımız gereğini yapsın.

Bu alçakça saldırıyı kim veya kimler yaptıysa en kısa sürede cezalandırılsın.

Bakanlıklarımız, siyasilerimiz, yeri geldiğinde; güzide basın mensupları diyen her kim veya kimler varsa herkesi göreve davet ediyorum.

İnsanlık adına gereğini yapsınlar.

*

Bize gelince; gazetemzi her zamankinden daha bir istek, dikkat ve heyecanla hazırlamaya devam edeceğiz.

Birbirimize her zamankinden daha fazla kenetlenmeye devam edeceğiz.

Sağduylu, demokrat, vatansever, doğruların, hakikatin peşinde koşanlara hizmet etmeyi sürüreceğiz.

Kısacası namuslu gazetecilik yapmaya devam edeceğiz.

*

Şu hain, alçak ve kalleşce saldırı yapanları da en şiddetli bir şekilde kınıyorum.

Lanetliyorum.

Ayıplıyorum.

Umarım azda olsa içlerinde insani ve vicdani birşeyler kalmıştır da emniyet mensuplarına teslim olarak gerçekleri anlatmayı denerler....

NEDEN GAZETE DAMGA
Yaklaşık dört yıldır Gazetem İstanbul ismi ile yayın hayatını sürdüren gazetemiz isim değiştirerek yoluna GAZETE DAMGA ismi ile devam edecek. Yerelden GERÇEK ve HABERDAR gazeteleri ile çıktığı yolda, Basın İlan Kurumu'ndan İstanbul resmi ilan alma hakkını kazanan gazetemiz, ulusal gazete olma yolunda aylardır sürdürdüğü marka patent yazışmalarını noktalayarak bundan böyle GAZETE DAMGA adı ile sizlere bildiğiniz ve alıştığınız gazetenizi ulaştırmaya devam edecek...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi