Dün Silivri'deydik.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar hakkında çıkan FETÖ'cü iddialarına cevap vermek için yanına CHP'li belediye başkanlarını ve milletvekillerini de alarak Silivri halkının karşısına geçmişti.
Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Sergi salonunda gerçekleşen basın toplantısına ilgi büyüktü.
O kadar ki son yıllarda ilk defa bu kadar CHP'li belediye başkanını ve milletvekilini ilçede bir arada görüyordum.
*
Bölgemizden Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak hariç bütün belediye başkanları oradaydı.
CHP'li ilçe başkanlarının çoğu oradaydı.
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Mahmut Tanal oradaydı.
Edirne Miletvekili Erdil Bircan, Bolu Milletvekili Tanju Özcan oradaydı.
Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan oradaydı.
Çerkezköy, Hayrabolu, Çorlu, Uzunköprü Belediye Başkanları oradaydı.
Bazı mahalle muhtarları, bazı STK temsilcileri, belediy emeclis üyeleri, belediye personeli ve çok sayıda Silivri'den ve bölgeden yurttaş oradaydı.
*
Yaklaşık on belediye başkanı, 4-5 milletvekili, ilçe başkanları, stk temsilcileri falan niçin oradalardı.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar için ulusal yayın yapan bir gazetede eski muhtarlar dernek başkanı açıklamalarda bulunarak Işıklar'ın FETÖ üyesi olmakla suçlanan kişilere destek verdiğini iddia ediyordu.
Bu iddiaya çok öfkelenen Işıklar ise tam anlamı ile gövde gösterisi şeklinde bir basın toplantısı ile iddiaları cevaplıyor ve o yakıştırmaya çalıştığınız iddialar ile ben hiçbir şekilde yakışmam bilesiniz, diyordu.
*
Özcan Işıklar herşeyden önce çok kolay düşman/hasım kazanan birisi olarak anlaşılan daha çok rahatsızlık duyacağı olaylar yaşayacaktır.
'Hani çok para haramsız çok söz yalansız olmaz' diye atasözümüzde de olduğu gibi, Işıklar çok konuştuğu ve lafı çok uzattığı için ister istemez arada nahoş kelimeler de çıkıyor.
İsimler telafuz ediliyor.
Saldırılarda bulunuluyor.
Kırıcı olunuyor.
İtici olunuyor.
Dışlayıcı olunuyor.
*
Mesela dün aslında Muharrem Eren'in iddialarına cevap vermek için basın toplantısı düzenliyordu.
İlk defa yazılı olarak açıklama yapacağını söyledi.
Ancak kısa bir süre yazılı metinden uzaklaşınca anında Silivri Belediyesi eski Başkanı Selami Değirmenci'yi hedef alır açıklamalarda bulundu.
Ne gerek vardı bilmiyorum.
Sen önce masana gelen sorunla ilgilen ve ona bir açıklama yap.
Daha net olarak ortada bulunmayan iddialara, dedikodulara cevap vermek, açıklama yapmak ne kadar doğru.
*
Silivri şimdiye kadar bir kaç belediye başkanı ile tanıştı.
Mevcut başkan dışında benim tanıştığım, Şaban Demirel, Hüseyin Turan ve Selami Değirmenci.
Bu isimler kolay yetişmiyor.
Kolay belediye başkanı olunmuyor.
Kolay marka isim olunmuyor.
Kolay şehri emin olunmuyor.
İstanbul'un küçük bir ilçesinde yaşayan insanlar olarak sırf rant, koltuk, siyaset, güç sevdası için bu kadar belden aşağı vurmaya ne gerek var.
*
Değirmenci mi vuruyor belden aşağı.
Sen vurma.
Çünkü sen şu anda makam olarak daha yüksektesin.
Turan mı vuruyor sen vurma.
Çünkü rakibin yaptığını yapmak sana hiçbir şey kazandırmaz.
Muharrem Eren mi vuruyor.
Buna karşılık yapılması gerekenler bellidir.
Gidersin mahkemeye, sunarsın delillerini, beklersin hukukun kararını ve daha sonra basın ile de gerekli mercilerle de paylaşırsın.
Şov niteliği taşıyacak basın toplantıları ile halkın karşısına geçecek durumlar da var.
Ama o durum bu durum değil.
*
Sen Silivri Belediye Başkanı olarak projelerini konuştur.
Şehrine hizmet et.
Halkına hizmet et.
Ekibini kontrol et.
Bir belediye başkanından beklenen ne ise onları yerine getir yeter.
Bütün bunlar yapıldıktan sonra zaten halk, toplum, partin, basın, rakiplerin, hasımların gereken cevabı alacaktır.