Genç hekim mutsuz, emekli hekim ise aç!

Sağlık Bakanı, “Toplum olarak hekimleri üzdük” dedi. Ankara Tabip Odası Başkanı Coşkun, “Sorunları toplumun sırtına yükleyerek sorumluluktan kaçılamaz. Genç hekimler mutsuz, emekli hekimler aç” dedi. Sağlık Hizmetleri Sendikası Başkanı Özlem Akarken de “Sadece hekimler değil bütün sağlık çalışanlarını üzdüler” diyerek Bakan Memişoğlu'nu eleştirdi

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu katıldığı televizyon programında "toplum olarak hekimleri üzdük" dedi. İktidarın 'Giderlerse gitsinler', 'paragöz doktorlar', 'vergi kaçırıyorlar' açıklamalarını hatırlatan Ankara Tabip Odası Başkanı Mine Coşkun; "Bizi iktidarın açıklamaları, kışkırtılmış sağlık talebine neden olan Sağlıkta Dönüşüm Programı ve hekimleri değersizleştiren sağlık politikaları üzdü. Sorunları topluma yükleyerek gerçeklerden kaçmak mümkün değil. Sağlıkta yığınla sorun var; genç hekimler mutsuz, emekli hekimler aç" dedi.

Hekimler büyük bir özveriyle çalışıyor
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun bir televizyon programında yapmış olduğu açıklamalara dair Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Mine Coşkun ile konuştuk. Sağlıkta dağ gibi sorunların var olduğuna dikkat çeken Coşkun, "Sağlık Bakanı 'hekim açığımız var, ona rağmen sağlık çalışanlarımız özveri ile çalışıyorlar. Biz hekimleri son zamanlarda küstürdük, toplum olarak üzdük' diyerek bir açıklama yaptı. Evet gerçekten büyük bir özveri ile çalışıyoruz. Hekimler Covid 19 Pandemisi ve 6 Şubat Depremlerinde büyük bir özveri ile çalıştılar. Bu sorunların üstesinden gelindi, felaketler atlatıldı ise bunda sağlık emekçilerinin payı büyük. Ancak bu sağlık sisteminin ciddi sorunları var. Ve bu yükü Bakanın sözleri üzerinden değerlendirirsek, kendi üzerlerinden atmak, sağlık sisteminin kendisinden doğan sorunları görmemek doğru olmaz" dedi.

Değersizleştirenler üzüyor
"İktidarın biz hekimlere 'Paragöz doktorlar', 'Vergi kaçırıyorlar', 'Giderlerse gitsinler' dediğine hep birlikte şahit olduk" diyerek devam eden Coşkun, buradan kuvvetle hekimlik mesleğine saldırıların sürdüğünü ve mesleğin değersizleştiğini ifade etti. Coşkun, "Toplumca üzdük, diyerek sağlık alanında yaşanan sorunlardan sıyrılmak mümkün değil. Bugün özellikle genç hekimler mesleğe küskün. Büyük bir şevkle başladıkları mesleklerini bu ülkede yapmak istemiyorlar ve hekim göçü dediğimiz sonucu tartışıyoruz uzun süredir. Bizim beklentimiz açık; mesleğin değersizleştirilmesinin önüne geçen bir politika istiyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programını görmeden bu sorunun iyileşmesi mümkün değil. Hastaneler işletme, hastalar müşteri dediğimiz şeyi yaratan sistem Sağlıkta Dönüşüm Programı. Hasta ile biz hekimleri karşı karşıya getiren ve şiddeti her gün doğuran yine Sağlıkta Dönüşüm Programı. Sağlık sistemindeki sorunları görmek ve mutlaka bu sistemi değiştirmek gerek. Hastanelerde kaos var. Acillerde kaos var. MHRS sisteminde kaos var. Hastalarda öfke var, şiddet var. Sağlık emekçileri üzüldüyse, küstüyse gerçek sebepleri bunlar" dedi.

Emekli hekim açlık sınırı altında

Sağlık alanında bir diğer önemli sorunun emekli hekimlerin geçim zorluğu olduğunu ifade eden Coşkun, "Açlık sınırının 19 bin 234 TL olduğu, yoksulluk sınırının 62 bin 653 TL olduğu, 12 aylık gıda enflasyonunda yüzde 65'lere ulaştığı Türkiye'de emekli maaşların tüm emekliler de olduğu gibi hekim emekliler için de yetersiz. SSK'dan emekli hekimlerin maaşları Temmuz zammı ile açlık sınırının bir tık üstüne çıktı. BAĞ-KUR emeklilerin ücretleri ise daha düşük. Emekli sandığı emeklilerin aldığı ücret ise yoksulluk sınırının altında. Sonuç olarak 30 yıl ülkeye kamu hizmeti vermiş insanın açlık sınırı altında ya da az biraz üstünde olmasını kabul edilebilir bulmuyoruz" diye konuştu.

İnsan onuruna yaraşır emeklilik istiyoruz

Bugün her dört hekimden 3'ünün geçinebilmek için çalışmak zorunda kaldığına dikkat çeken Dr. Coşkun, "Ancak yeniden çalışmak zorunda kalan hekimlerin koşullarına da bakmak gerekir; daha az ücret alıyorlar. Uygunsuz çalışma ortamlarında uzun süre çalışıyorlar. Bir başka sorun, Emekli Sandığından emekli hekimler 4A statüsünde çalıştıklarında emekli maaşlarından 25 bin lira kesinti oluyor. Yani böyle bir kesinti şartıyla çalıştırılıyorlar. Bunlar vergiler dışındaki kesintiler. Biz bu ücret eşitsizliğinin giderilmesi gerektiğini ve tüm emekli maaşlarının yoksulluk sınırı üzerinde olması gerektiğini ve yeniden çalışmak zorunda kalan Emekli Sandığından emekli hekimlerinden yapılan ücret kesintisinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Her insan gibi onurlu bir emeklilik biz emeklilere de sağlanmalı" dedi.

Hepimizi üzdüler

Memişoğlu'nun açıklamalarını Damga'ya değerlendiren Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Başkanı Özlem Akarken de sadece hekimlerin değil bütün sağlık çalışanlarının mutsuz olduğunu söyledi. Akarken, “Maalesef sadece hekimleri değil; hemşireleri de sağlık memurlarını da diş hekimlerini de hastanelerde çalışan personelleri de üzmeyi başardılar. Umarız sağlık çalışanlarının tamamına hak ettiği değer verilir ve bugüne kadar yapılan ihmalkarlıkların önü kesilir” diye konuştu.

Bakan Memişoğlu ne demişti?

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, katıldığı Habertürk TV yayınında Mehmet Akif Ersoy'un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. M çiçeği virüsüne ilişkin, "Şu ana kadar ülkemizde bu son maymun çiçeği hastalığıyla ilgili bir tanı konulmadı. Yani bizde şu ana kadar yok, inşallah da olmasın" dedi. Memişoğlu, hekimlerin ülkeyi terk etmesine dair de "Biz maalesef hekimleri son zamanlarda biraz darılttık, küstürdük. Toplum olarak söylüyorum. Hekimleri toplum olarak üzdük" diye konuştu.

Maymun çiçeği virüsü için uyardı!
AA'nın aktardığına göre Memişoğlu, maymun çiçeği hastalığıyla ilgili gerekli hazırlıkların yapıldığını belirtti ve "Bu acil durumdan sonra bilim kurulumuzu oluşturduk ve bu hastalıkla ilgili eğer ülkemize gelirse nasıl bir önlem alınması gerekir, gelmeden nasıl bir önlem alacağız, gelirse ne yapacağız, bunlarla ilgili bütün planlamalarımızı ve hazırlığımızı yaptık" dedi. Hastalığın Kovid-19 gibi yayılmasını beklemediklerini ifade eden Memişoğlu, "Yayılıp yayılmayacağı konusunda bir netlik yok çünkü lokalize kalıyor genelde Afrika'da bu hastalık. Tabii ki başka yerlerde tek tük olacaktır ama salgın şeklinde olma ihtimali, bilim insanlarının söylediği kadarıyla Covid gibi olmayacağını herkes ifade ediyor. Covid temasla değil tamamen solunum yoluyla bulaştığı için yaygın bir hastalık oldu" diye konuştu.