6'lı Masa'dan mutabakat!

6'lı Masa'dan mutabakat!
Sağlıktan eğitime, yargıdan dış politikaya 2 binin üzerinde maddenin yer aldığı Millet İttifakı'nın 'Ortak Mutabakat Metni' açıklandı. Muhalefet liderleri, seçim beyannamesi niteliğindeki “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni törenle imzaladı. Metin'de YÖK ve HSK'nın kaldırılacağı belirtilerek, AİHM kararlarının uygulacağına vurgu yapıldı. Ayrıca OHAL kararnamelerine son verileceği, seçim barajının yüzde 3’e düşürüleceği ve kayyum uygulamalarının yapılamayacağı belirtildi

Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni altı siyasi parti genel başkanının katıldığı toplantıda açıklandı. Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nin açıklandığı toplantı saat 11.45'te ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde başladı. “Hukuk, Adalet ve Yargı” başlığı altında açıklanan Ortak Mutabakat metni 9 ana başlık altında 2 binin üzerinde yeni düzenlemeyi içeriyor. 3 bin 107 kişilik salonunun tamamı doldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal salona geldi.

Altı lider imzaladı

Toplantı öncesinde hazırlanan “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” kitapçığı salondakilere dağıtıldı. Metinde 240 sayfalık ana başlık, 75 alt başlık, 2 bin 300'den fazla somut hedef yer alıyor. Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin videolarla desteklenen tanıtımının ardından liderler sahneye davet edildi. Genel başkanlar “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni törenle imzaladı. Kürsüye ilk olarak CHP Parti Sözcüsü ve Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak çıktı. Öztrak, “Altı siyasi partinin mutfaklarında hazırlanan, devlet yönetiminde yaşanan kriz ortamından bizi çekip çıkaracak projeleri içeren Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ni bugün milletimizle paylaşıyoruz. Kontrolsüz güç, güç değildir; felakettir. Milletimiz bunu adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen keyfi, kural tanımaz yönetim altında yaşayarak gördü. Bu yönetim devletimiz için artık bir beka sorunu oldu” dedi.

HSK kaldırılacak

“Millet İttifakı kuvvetler ayrılığını tesis eden, özgürlükçü, adil parlamenter sistem diyor. Onun için Millet İttifakı etkin, katılımcı yasama, istikrarlı, şeffaf, hesap verir yürütme, bağımsız ve tarafsız yargı diyor. Yasama reformuyla Meclis’in faaliyetlerine çoğulculuğu sağlayacak, yeni bir Meclis iç tüzüğü hazırlayacağız” diyen Öztrak, “Yargı reformuyla, bağımsız ve tarafsız bir yargı için HSK'yı kaldıracağız. Yerine Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki kurul kuracağız. Adalet Bakanı ve müsteşarı Hakimler Kurulu'nda yer almayacak. Görevini kötüye kullanarak AİHM'in hak ihlaline yol açan savcılara neden oldukları zararın rücu edilmesini sağlayacağız. Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. Savunma mesleğini anayasal güvenceye kavuşturacağız. Anayasa Mahkemesi üyeliklerine hülle yoluyla atama yapılmasını önleyeceğiz. Basın özgürlüğünü sağlayacağız. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları, ofisleri lağvedeceğiz, bunların görev ve yetkilerini ilgili bakanlıklara devredeceğiz” ifadelerini kullandı.

Vesayete son vereceğiz

Öztrak açıklamasının devamında, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak; Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı'nı İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak, Ticaret Bakanlığı'nı Esnaf ve Ticaret Bakanlığı olarak yapılandıracağız. Hazine'yi Maliye Bakanlığı'ndan ayıracağız. Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayetine son vereceğiz. Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacağız. Muhtarlık Temel Kanunu'nu çıkaracağız. Kamuya personel alımında mülakat uygulamasına son vereceğiz. Liyakat ve eşitlik ilkelerini hakim kılacağız. Üst düzey görevlerdeki kadın yöneticilerin sayısını artıracağız. Rüşvet ve yolsuzluk suçlarında yargılama süreçlerini hızlandıracağız. Zaman aşımını kaldıracağız, bu suçları asla af kapsamına almayacağız. Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan varlıkları ülkemize geri getirmek için Mal Varlıklarının Geri Alınması Ofisi'ni kuracağız. Pazarlık usulüyle yapılmış tüm ihaleleri geriye doğru tahkik edeceğiz. Ülkemizi gri liste ayıbından kurtaracağız. Vergi affı ve varlık barışlarının kara para aklanma aracı olarak kullanılmasını engelleyeceğiz” dedi.

Yoksulluğu sıfırlayacağız

Kürsüye çıkan ikinci isim ise DEVA Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı oldu. Çanakçı, “Altı parti olarak tam bir mutabakatla hazırladığımız Ortak Politikalar metnimizde kapsayıcılığı merkezine alan yeni nesil bir kalkınma stratejisi ortaya koyuyoruz. Temel ekonomik hedeflerimiz kapsamında enflasyonu iki yıl içinde kalıcı olarak tek haneye indireceğiz, hayat pahalılığını sonlandıracağız. Enflasyonla mücadeleyi tavizsiz bir biçimde sürdürürken ortalama büyüme hızını yüzde 5'in üzerine çıkaracak, dolar cinsinden kişi başına milli gelirimi 5 yılın sonunda en az 2 katına yükselteceğiz. 5 yılda en az 5 milyon yeni iş yaratacağız. Ucube sistem sonrasında yeniden gündeme gelen aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız. Merkez Bankası'na fiyat ve finansal istikrarı sağlama dışında sorumluluklar yüklemeyeceğiz. Banka üst yönetiminin kendi kanunu dışında görevden alınmasını önleyeceğiz. Bankanın İstanbul'daki birimlerini en kısa sürede başkentimiz Ankara'ya geri taşıyacağız. Kamuoyunda 128 milyar dolar olarak bilinen arka kapı döviz satışlarındaki hukuksuzlukların takipçisi olacak, yeni dönemde rezerv yönetimini tam bir şeffaflık içinde yürüteceğiz. Kur korumalı mevduatta yeni hesap açmayacak, mevcut hesapları vadelerinin sonunda kapatacağız” diye konuştu.

Çankaya'ya taşınacağız

“İtibar gerekçesine sığınılarak yapılan tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz” diyen Çanakçı, “Cumhurbaşkanlığını Çankaya Köşkü'ne taşıyacağız. Cumhurbaşkanlığı'na bağlı sarayları ve köşkleri halkın kullanımına açacağız. Cumhurbaşkanlığı envanterindeki uçakları satıp yerine orman yangını söndürme uçakları alacağız. Hükümet bir yandan ülkemizin kaynaklarını şatafat ve gösteriş için israf ederken, diğer yandan oluşan kamu açıklarını ve hasarları halının altına süpürerek gizlemeye çalışmaktadır. Bu nedenle iktidara gelir gelmez, cumhurbaşkanına bağlı deneyimli denetim uzmanlarından oluşan durum ve hasar tespit komitesi oluşturacağız. Kamu görevlilerinin birden fazla yerden maaş almasına son vereceğiz. Ülkemizin kaynaklarını Kanal İstanbul gibi rant projeleri yerine tarımsal sulama projeleri için kullanacağız. İşyeri kira ödemelerinde stopaj oranını sıfırlayacağız” ifadelerini kullandı.

Beyin göçü engellenecek

Çanakçı'nın ardından kürsüye çıkan isim Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp oldu. Şahinalp, “Beyin göçünü engellemek ve tersine beyin göçünü gerçekleştirmek için eğitim sistemimizi özgürlükçü ve yenilikçi müfredatla donatacak, gerekli özgür düşünce ve çalışma ortamını oluşturacağız. Yetişmiş insan gücümüz için uygun ekonomik ve sosyal koşulları yaratacak, akademisyenlerin özlük haklarında ve gelirlerinde iyileştirmeler yapacak, yetişmiş insan gücümüzü şiddetin mağduru olmaktan çıkaracağız. Üniversitelerin araştırma şartlarını ve imkanlarını iyileştireceğiz. Yüksek lisans ve doktora programlarına devam eden öğrencilerin araştırma desteği ve burs imkanlarını artırarak, istihdam problemi yaşamadan eğitim hayatlarına devam etmelerini sağlayacağız. Kalkınma hamlemizin merkezine yenilikçi, yeşil ve dijital dönüşümü benimsemiş girişimlerimizi yerleştireceğiz. Kadın ve genç girişimciliğe yönelik özel teşvik paketleri hazırlayacağız. Bilişim ve Yenilikçilik Bakanlığı'nı kuracağız. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun bağımsızlığını sağlayacağız. Yeni teknolojilerin en hızlı yayılmasını sağlamak için operatörlere 5G lisanslarını en kısa sürede vereceğiz. Fikri, irfanı ve vicdanı hür nesiller yetiştireceğiz” dedi.

Ücretsiz yemek verilecek

Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt ve öğlen yemeği verileceğini açıklayan Şahinalp, “Anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz olarak karşılayacağız. Orta öğrenime geçişlerde sınav odaklı değil süreç odaklı bir sistemi geliştireceğiz. Liselere giriş sınavlarında yıldan yıla değişen uygulamalara son verecek, LGS sınavını süreç içinde tamamen kaldıracağız.

Üniversiteye geçişte yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkanı sunacağız. Zorunlu eğitimi 1 yıl okul öncesi eğitim, 5 yıl ilkokul, 4 yıl orta okul, 3 yıl ise lise olmak üzere uygulayacağız. Yatılı teknoloji liseleri açacağız” dedi.

YÖK'ü kaldıracağız

Şahinalp açıklamasının sonunda, “Yüksek Öğrenim Kurumları YÖK'ü kaldıracak, yüksek öğrenim kurumlarının akademik, idari ve mali özerkliğine müdahale etmeksizin, yüksek öğrenimin planlanması ve yüksek öğrenim kurumları arasında koordinasyonun sağlanması şeklinde sınırlı görevleri bulunan bir kurul kuracağız. Yüksek öğrenime bütçeden daha fazla kaynak tahsis edeceğiz. Üniversite arazilerini ranta kurban ettirmeyeceğiz. Yeni yurt binaları yaparak ve üniversite kampüsü etrafındaki binaları kiralama yöntemiyle genişletilmiş kampüs uygulamasını başlatarak üniversitelerin yurt sorununu tamamen çözeceğiz. KYK burslarını yeni bir anlayışla ele alacağız, dağıtım süreçlerini şeffaf hale getireceğiz. Erken çocukluk eğitiminden liseye kadar olan tüm eğitim kademelerinde okulun öğrenci sayısına göre ihtiyacı karşılayacak nitelikle rehberlik ve psikolojik danışmanlık kadrosu oluşturacağız” diye konuştu.

KANAL İSTANBUL İPTAL EDİLECEK

Şahinalp'in ardından kürsüye Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin çıktı.

Bilgin, “Tarım Kanunu'nda öngörülmesine rağmen, bugüne kadar hiç uyulmayan tarımsal destekleri, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamayacak şekilde verecek, havza bazlı, sürdürülebilir ve etkin bir biçimde uygulayacağız. Esnafımızın salgın sürecinde kullandığı kredilerin faizleri ile BAĞ-KUR ve vergi borçlarının faizlerini silecek, kalan anaparanın uygun vadede ödenmesini sağlayacağız. Sanayi üretimi ve ihracatını ileri teknolojiye dayanan, yüksek katma değerli yapıya dönüştürecek, ihracatta yüksek teknoloji ürünlerinin payını yüzde 10’lara, orta-yüksek teknoloji yoğunluğunu yüzde 40’lara taşıyacağız. Kanal İstanbul projesini göreve başladığımız gün iptal edecek, bugüne kadar yapılan iş ve işlemleri hukuki, ekonomik, ekolojik ve teknik olarak incelemeye alacağız. Atatürk Havalimanı'nı yeniden uçuşa uygun hale getireceğiz.

Yeni termik santral yapmayacağız. Cumhurbaşkanı’na ormanlık alanın vasfını değiştirme yetkisi veren Orman Kanunu'ndaki maddeyi yürürlükten kaldıracağız. Orman köylülerinin gelirini artıracak alternatif geçim kaynakları oluşturacağız. Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı'nı kuracağız. Hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimlerin imar planı çalışmalarında ilgili tüm paydaşlara danışılması zorunluluğunu getireceğiz. İmar planları değişikliklerini parsel bazlı olmaktan çıkaracak, bölge bazlı hale getirecek; bölgede yaşayanların büyük kısmını etkileyecek projeleri halk oylamasına sunacağız. Kentsel dönüşüm yasası çıkaracak, deprem ve sel açısından en riskli bölgelerden başlamak üzere bir kentsel dönüşüm programını derhal uygulamaya koyacağız” dedi.

YABANCI İŞÇİ ASLA ÇALIŞTIRILMAYACAK

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özlale, Bilgin'in ardından kürsüye çıkan isim oldu. Özlale, “Bugün firavunlara bile taş çıkartan bir tek adam rejiminde, giderek derinleşen bir yoksulluğu hayatın her alanında görüyoruz. Bugün ülkemizde milyonlarca aç ve yoksul vatandaşımız var. Çocuklarımıza iyi eğitim aldıramıyoruz. Karınlarını doyuramıyoruz. Başımızı sokacak bir ev bulamıyoruz. İktidarın ise sanki gözleri var görmüyor, kulakları var işitmiyor.

Bırakın bu derinleşen yoksulluğu görmeyi, bizimle dalga geçiyor. Yoksulluğu, fırsat eşitsizliğini, açlığı bu ülkenin hafızasından sileceğiz. Kalkınmacı ve kapsayıcı bir anlayışla ülkemizi hak ettiği yere taşıyacağız. Önce çocuklar, onlar bizim her şeyimiz. 7 milyon yoksul çocuğumuz var. Bu çocuklar hayal kurmaları, oyun oynamaları gereken yaşta karınlarını doyurma kaygısı taşıyorlar. İşte biz bu çocuklarımıza çocukluklarını yaşamayı vadediyoruz. Artık ülkemizde kaçak yabancı işçi çalışmayacak. Türkiye'yi yol geçen hanına dönüştüren rejimi yeniden düzelteceğiz. Çocuk işçi çalıştırılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. İşsizlik Sigorta Fonu'nun amaç dışı kullanılmasının önüne geçeceğiz. Sayın Erdoğan'ın beton sevdasına rağmen vatandaş ne ev alabiliyor ne kirasını ödeyebiliyor. Biz ülkemizin konut sorununu da çözeceğiz. TOKİ asıl görevine geri dönüp sadece sosyal konut üretecek. Bu sosyal konutlarda dar gelirli aileler, peşin para vermeden kira öder gibi konut sahibi olacak. Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı'nı kuruyoruz. Bütün uluslararası sözleşmelere geri dönüyoruz çünkü biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Gençler, sizlerin süfli heveslerinizin olmadığını çok iyi biliyoruz, o şahsın süfli heveslerinden çekiyoruz. 'Aç telefonunu göster' terörüne maruz kaldığınızın, 'Sen hatırlamazsın' diyerek sizlere yalan söylendiğinin farkındayız” açıklamasını yaptı.

AİHM KARARLARINI UYGULAYACAĞIZ

Özlale'nin ardından kürsüye Saadet Partisi Ekonomi ve Sosyal İşler Başkanı Prof. Dr. Sabri Tekir çıktı. Tekir, “Dış politikamızın geleneksel bir şiarı vardır, geleneksel bir prensibi vardır. Bu prensip adeta dış politikamızda mihenk taşı oluşturmuştur; 'yurtta barış cihanda barış'. Her açıdan milli olan dış politikada asla iç siyasi hesaplara ve ideolojik yaklaşımlara dayalı uygulamalara meydan vermeyeceğiz. Dışişleri Bakanlığı eleman alımını, objektif, güvenilir, siyasi tercihlerden uzak, liyakate dayalı, kapsamlı bir sınav sistemiyle yapacağız. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ve onların oluşturdukları sivil toplum kuruluşları, esasen Türkiye'nin yumuşak gücünü oluşturmaktadır. Onların kamu diplomasisinin bir unsuru haline getireceğiz. Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimiz doğrultusunda bu anlamdaki sürecin ilgili ülkelerle ve ilgili kurumlarla diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde tamamlanması için çalışacağız. 2014 geri kabul anlaşması ile 18 Mart 2016 mutabakatını gözden geçireceğiz. Türkiye ile Avrupa Birliği'nin sığınmacılar konusunda ortak sorumluluk ve külfet paylaşımını sağlamaya çalışacağız. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve konseyin diğer hukuki belgelerine uyum sağlayacak, AİHM kararlarını uygulayacağız. NATO bünyesindeki katkılarımızı rasyonel bir zeminde ve ulusal çıkarlarımızı gözetecek şekilde sürdüreceğiz. Ortadoğu bölgesindeki ülkelerin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüklerine saygılı olacağız. Bu ülkelerin içişlerine karışmayacak, aralarındaki sorunlarda taraf tutan bir ülke değil, çözümleri kolaylaştıran bir ülke olacağız. Milli Savunma Bakanlığı'nın teşkilat yapısını gözden geçireceğiz. Kuvvet komutanlıklarını tekrar Genelkurmay Başkanlığı'na bağlayacağız” dedi.

METİNDE HANGİ BAŞLIKLAR VAR?

Mutabakat metninde; “TBMM’de ‘Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’ kuracağız. Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan gelirleri ülkemize geri getirecek, bu çerçevede ‘Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuracağız” ifadeleri kullanılıyor. “Hukuk Adalet ve Yargı”, “Kamu Yönetimi”, “Yolsuzlukla Mücadele, Şeffaflık ve Denetim”, “Ekonomi, Finans ve İstihdam”, “Bilim, AR-GE, Yenilikçilik, Girişimcilik ve Dijital Dönüşüm”, “Sektörel Politikalar”, “Eğitim ve Öğretim”, “Sosyal Politikalar”, “Dış Politika, Savunma, Güvenlik ve Göç Politikaları” başlıkları altında toplanan Ortak Mutabakat metninde öne çıkan bazı başlıklar şöyle: “Etkin ve katılımcı bir yasama, istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme, bağımsız ve tarafsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem için Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçeceğiz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni doğrultusunda yapılması gereken anayasal ve yasal değişiklikleri ivedilikle hayata geçireceğiz. Bir yasama yılında en az 20 gün, gündemi muhalefet tarafından belirlenen genel görüşme açılabilmesini sağlayacağız.

Devlet sırrı ve ticari sır kavramlarını, Meclis’in bilgi edinme ve denetim yetkilerini engellemeyecek şekilde yeniden tanımlayacağız. Milletlerarası sözleşmelerden geri çekilme yetkisinin Meclis’e ait olduğunu anayasal güvence altına alacağız. TBMM’de başkanı ana muhalefet milletvekilleri arasından seçilen Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Kanunlar üzerinde tanınan veto yetkisini kaldırarak Cumhurbaşkanına sadece ‘geri gönderme yetkisi’ tanıyacağız. Cumhurbaşkanının 7 yıl süreyle bir dönem seçilebilmesine, seçildikten sonra partisi ile ilişiğinin kesilmesine ve görev sonrasında aktif siyasete dönmemesine ilişkin düzenleme yapacağız. Olağanüstü hal kararnamelerine son verecek, OHAL süresini altı aldan iki aya düşüreceğiz. Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturacağız. Çoklu baro sistemine son vereceğiz.

Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız.

Düşünce, kanaat ve ifade hürriyetlerini güçlendireceğiz. Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son vereceğiz. Seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz. Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davaların açılmasında TBMM’nin iznini zorunlu hale getireceğiz. TBMM’de ‘Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’ kuracağız. Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan gelirleri ülkemize geri getirecek, bu çerçevede ‘Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi’ni kuracağız. Mali Eylem Görev Gücü (FATF) standartlarına tam uyum sağlayacak ve ülkemizi ‘gri listede’den çıkaracağız. Türkiye Varlık Fonu’nu kapatacağız. Bakan yardımcılıkların kaldırıp, müsteşarlık sistemini kuracağız. Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları ve ofisleri lağvederek görev ve yetkilerini ilgili bakanlık ve kurumlara devredeceğiz.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak yapılandıracağız.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı şeklinde yapılandıracağız. Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kuracağız. Hazine’yi Maliye Bakanlığı’ndan ayıracak ve ayrı bir bakanlık şeklinde yapılandıracağız. Ticaret Bakanlığı’nı Esnaf ve Ticaret Bakanlığı şeklinde yapılandıracağız. Bilişim ve Yenilikçilik Bakanlığı kuracağız.

Strateji ve Planlama Teşkilatı kuracağız. Bakan Yardımcılarını kaldırıp müsteşarlık sistemini kuracağız. Bakanlıklarda belirli konularda sorumlu birden fazla müsteşar atanmasını mümkün hale getireceğiz. Düzenleyici ve Denetleyici kurumların idari ve mali bağımsızlıklarını sağlayacak, yürütmenin müdahalelerine karşı koruyacağız. Düzenleyici ve Denetleyici kurumlarda liyakat, şeffaflık, tarafsızlık, çoğulculuk, hesap verilebilirlik ve ulaşılabilirlik ilklerini esas alacağız.

Kurumlara yapılacak atamalar ile kurumların denetiminde TBMM’nin daha belirleyici ve etkin olmasını sağlayacağız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.