Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Kolektif arzu değişim

Dünya izliyor. İngiltere'de İşçi Partisi Cuma günü çarpıcı bir zafer kazandı. Neredeyse Tony Blair'in 1997'deki ezici zaferine eşitlendi. İngiltere’de neler oldu? ABD merkezli Politico dergisi ‘Bu, daha derin bir şeyle ilgili bir hikaye — bozulan sözler ve bozulan güven; başarısız kamu hizmetleri ve ödenemeyen faturalar; değişim için kolektif bir arzu‘ diyor İşçi Partisi’nin zaferi için.

* * * *

Britanya iyi durumda değil. Yaşam maliyeti son yıllarda hızla artmış durumda. Vergi oranı 1950'den beri en yüksek seviyede. Ulusal Sağlık Hizmeti'nde tedavi bekleyen 7,6 milyon vaka sayısı on yıl öncesine göre, neredeyse üç katı. Sağlık sistemine duyulan memnuniyetsiz yüzde 52'ye çıkmış. Diş hastaları neredeyse kendi dişlerini kendileri pense ile çekiyor. Yollar çukurlarla dolu. Yoğun yağmurdan sonra Viktorya döneminde inşa edilen kanalizasyon şebekesi taşıyor. Uzun yıllardır vaadedilen sosyal bakım reformu bir türlü gerçekleştirilemiyor.

* * * *

Listeyi uzatmak mümkün. Fakirler için gıda bankası kullanımı beş yılda neredeyse iki katına çıkmış. Aslında seçmenlerde hayal kırıklığının tohumlarının yıldır önce atıldığı da söyleniyor. Örneğin 2008 ekonomik krizinin şoku; 2016'da AB'den ayrılma oylamasının kutuplaşması, ardından gelen siyasi kaos, Covid salgını ile ilgili harcamalar için alınan 400 milyar sterlin borç, Ukrayna savaşının etkisi, enflasyonun 2022'de 40 yıllık zirveye çıkması.

* * * *

Bunların, iktidardaki Muhafazakarları 4 Temmuz'da iktidardan düşüren, devletin başarısızlığı hissini veren faktörler olduğu söyleniyor. Dolayısıyla ‘İşçi Partisi’nin zaferi sol veya sağla ilgili değil‘ deniliyor. İşçi Partisi'nin seçim sloganı sadece tek bir kelimeydi - "değişim". Bu slogan da seçimi kazandırdı. İşçi Partisi lideri Keir Starmer de seçim sonrası ‘Değişim şimdi başlıyor. 14 yıl sonra milletin omuzlarından bir yük kalktı‘ dedi.

* * * *

Ancak İşçi Partisi'nin vaad ettiği değişimin sadece bir düğmeyi çevirerek elde edilemeyeceği de gayet açık ve net. Zaten siyasi analistler de önümüzdeki aylarda alınacak kararların çok azının en azından 2026'ya kadar meyve vereceği konusunda uyarıyor, bu da Starmer'ın projesinin iki beş yıllık görev süresi gerektirdiği anlamına geldiğini söylüyorlar. Aksi takdirde çok net bir anlatı olmadığı sürece, insanlar yakında hükümete dönüp 'değişim nerede?' diyecekleri işaret ediliyor.

* * * *

Şöyle söyleyelim. Yeni başbakan Starmer‘in de bunun farkında olduğu belli. Cuma günü başbakan olarak yaptığı ilk konuşmada şöyle diyordu; ‘Size kolay olacağına söz vermiyorum. Ülke değiştirmek, düğmeyi çevirmeye benzemez‘ Downing Street 10 numaradaki Başbakanlık ofisinin önünde yaptığı konuşmada, kapsamlı bir rota değişikliğini duyurdu: ‘Ülkemizin büyük bir sıfırlamaya ihtiyacı olduğu herkes görmeli.‘

* * * *

Yeni başbakan Starmer, seçmenlerin değişimi seçtiğini söyledi. "Bize net bir yetki verdiniz ve biz de bunu değişim yaratmak için kullanacağız. Bundan sonra, dogmaların yükünü taşımayan, yalnızca sizin çıkarlarınıza hizmet etme isteğiyle yönlendirilen bir hükümete sahip olacaksınız‘ dedi. Britanya kamuoyunun ruh hali buruk.

* * * *

Bakalım İşçi Partisi vaat ettiği ‘değişim’i başarabilecek mi? Yeni hükümet hemen kolları sıvadı. Ama Başbakan Starmer, Pazartesi günü bir röportajda, Başbakan olarak birkaç istisna dışında her Cuma akşamı saat 18.00'den itibaren sadece ailesiyle vakit geçirme ritüeline bağlı kalmak istediğini söyledi. 60 milyondan fazla nüfusu olan bir ülkeyi yönetecek biri için en azından alışılmadık bir durum. Yani başbakan alışılmadık bir değişim ile başladı. Kalanını zaman gösterecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi