Uzun yıllardır hasret kaldığımız milli takım coşkusunu EURO2024’te yaşadık.Hikaye yarım kaldı ama bundan sonraki turnuvalar için umutlarımız devam ediyor.Kendi adıma konuşmak gerekirse milli takımın bizi heyecanlandırmasını çok özlemişim.Düzenlenen her turnuvanın baş aktörlerinden,daimi üyesi olması gereken Türk Milli Takımı uzun bir başarısızlık serüveninden sonra bu turnuvada bize bazı hisleri tekrar hatırlattı.Emeği geçen herkese çok teşekkürler.Turnuvanın başından itibaren yazdığım ilk yazıda genel olarak takımımızı,yaşananları yorumlamaya çalışacağım.

HAKSIZLIK YAPILDI

Turnuvanın başından beri dikkatimi çeken şey hakem kararları oldu.Diğer takımların maçlarında da hakem hataları oldu ve hayretler içerisinde VAR müdahalesi bekledim.Ancak bu turnuvada VAR aktif olarak kullanılmadı.Turnuva boyunca bir ya da iki kere müdahale gördüm sanırım.Hollanda ile oynadığımız maçta Xavi Simons’un faulü nasıl kırmızı kart olarak düzeltilmez inanın aklım almıyor.Bu karar maçın seyrini tamamen değiştirdi ve kolay elde edeceğimiz bir yarı finale engel oldu.Tabii ki bu bahsettiğim saha içi haksızlıkların yanı sıra saha dışında da oynanan oyunlar vardı.Merih Demiral’a verilen ceza haksızdı.Oyuncumuz hiçbir siyasi amacı olmadan Türk destanlarında bahsedilen bozkurt selamı ile sevincini yaşadı.Yıllardır Sırp oyuncuların çetnik selamlarına ses çıkarmayanlar ise bu durumdan vazife çıkarıp 2 maç ceza verdiler.Bellingham’ın daha çok ses getiren çirkin hareketlerine ise 1 maç ceza verip onu da ertelediler.Büyük bir tiyatro oynandı,hakkımız yenildi.

TFF'NİN YENİ REZALETİ

Tüm bu bahsettiklerim gerçekleşirken konu mankeni Hamit Altıntop ve koltuk sevdalısı Mehmet Büyükekşi etkisiz ve yine başarısızdı.Böyle büyük bir haksızlığa karşı bile dik duramadılar.Yıllarını Almanya’da geçirmiş olan Hamit kulağının üstüne yattı.Bu bahsettiğim iki kişi bir milli takımın arkasında bile dik duramadılar.İlk galibiyetimizin arkasından olduğu gibi tüm pozitif anlarda ekranlara çıkıp cumhurbaşkanına şirin görünmeye çalışanlar mağlubiyetlerin ardından kafalarını kuma gömdüler her seferinde.Takımın başarılarını sahiplenip ön plana çıkmaktan çekinmeyenler oyuncularımızın sahadaki emeklerine sahip çıkmadı ve ihanet ettiler.

TECRÜBESİZLİK

Takımımız genel olarak dinamik ve çalışkan bir takımdı ancak tecrübesizliği oynadığımız her maçta hissettik.Golü bulduktan sonraki dakikalarda hep geri yaslandık.Topu tutup oyunu soğutma konusunda başarılı olamadık.Avusturya maçında bu sebeple fazla yorulduk ve ölüp ölüp dirildik.Hollanda maçında ise değişiklikler geç kaldı diyebilirim.İkinci golü aramaya çalışsaydık Hollanda refleks olarak biraz temkinli kalıp kalemize gelemezdi.Değişikliklerde geç kaldık ve bu sebeple maç ellerimizden kayıp gitmiş oldu.Kadro olarak bir eleştiri yapmam gerekirse takım boyumuzun çok kısa oluşunu söyleyebilirim.Her ne olursa olsun Serdar Dursun tarzı uzun bir pivot turnuvaya götürülmeliydi.Bu turnuva Kenan’ın bu kadar süre alacağı bir turnuva değildi maalesef.Takım boyunu arttırmak bize daha rahat maçlar çıkartabilirdi.Topu ileride tutarak rahatlayabilirdik.

HEDEF DÜNYA KUPASI

Şimdi ülke olarak hedefimiz sıradaki Dünya Kupası olmalı.Bu takım genç bir takım,bir çok oyuncumuz o turnuvada da oynayacaktır.Daha tecrübeli ve daha oturmuş halde o turnuvaya katılmalı ve iz bırakmalıyız.2002 yılından beri Dünya Kupası heyecanı yaşamayan bir ülkeyiz ve milli takımların bize bu konuda büyük bir borcu var.Artık her turnuvaya katılan,listebaşı bir takım olmanın zamanı geldi de geçiyor bile.Takımımız iyi,oyuncularımız iyi.Bize sadece saha dışında sözü geçen Şenes Erzik gibi,Ali Şen gibi hakkımızı koruyabilecek,bağlantıları güçlü temsilciler lazım.Bu sene bize yaşatılan heyecan için tü oyuncularımıza teşekkür ederim.