Dağlıca'da dağlandık!

Ülke adeta iç savaş yaşıyor.
81 ilde çatışmalar.
Kan.
Terör.
Kin.
Nefret.
Eylem hat safhada.
Bakmayın siz lay lay lom olanlara.
İnanın onlar da her şeyin farkında.
Peki nereye kadar.
Kime kadar.
Ne zamana kadar.

*

Pazar günü alçak saldırı sonrası sosyal medya hesabımdan şu paylaşımda bulundum.
Saat 15:00'de Dağlıca'da çatışma başlamış, en az 9 şehit, onlarca yaralı var. Ancak Davutoğlu Konya'da maç izlemekle ve VanPersie'yi, Terim'i, Arda'yı alkışlamakla meşgul...
...
Az önce baktım mesajımı 200'den fazla kişi paylaşmış.
İnsanlarımız tepkili.
İnsanlarımız üzüntülü.
İnsanlarımız tedirgin.
Peki ya yöneticilerimize ne demeli.
Ülke kan gölüne dönmüş.
Her gün şehit haberleri.
Çatışma.
Bombalama haberleri alıyoruz.
Doğu ve Güneydoğu'da yaşam adeta durmuş halde.
Sen bu ülke başbakanı gidip futbol karşılaşmasını izliyorsun.
Halkı selamlıyorsun.
Güle oynaya mendil sallıyorsun.

*

Bir arkadaşım bugün anlattı.
Ağrı'da tam 180 aile bir gecede evini barkını köyünü terk ederek Bursa'ya taşınmış.
Arkadaşın anlattığına göre her gece evlerine gelen teröristler PKK'ya yardım istiyorlarmış.
Ağrılı aileler ise 'biz kendimize bakamıyoruz PKK'ya nasıl yardım edelim' diye tepki gösteriyorlarmış.
Teröristler bu defa ya yardım edeceksiniz veya evinizi başınıza yıkarız diye tehditlerini arttırıyorlarmış.
Bu tehditlerden bıkan aileler ise bütün imkansızlıklara rağmen bari canımızı kurtaralım diye düşünerek evlerini, barklarını, köylerini terk ediyorlarmış.

*

Bu ve benzeri olaylar Ağrı dışında bir çok ilimizde bu günlerde çokca yaşanıyormuş.
Yine bir arkadaşım anlattı.
Doğu ve Güneydoğu bölgesinde bir çok köylerde halk gece evini güvenli görmedikleri için dağlarda sabahlıyorlarmış.
Zira gece uyumayan teröristler köyleri ve merkezi yerleri daha çok taciz ediyorlarmış.
Dağlarda ise nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama yurttaşlar kendilerini daha güvenli hissediyorlarmış.

*

Pazar günü Hakkari Dağlıca'da PKK'nın saldırısı sonrası çok sayıda şehit ve yaralının olduğunu söyleyen yetkililer daha (dün yazıyı yazdığım saatlere kadar) kesin rakam veremiyorlardı.
Reuters 16 şehit 12 yaralı diyor.
Türk medyası ikiye bölünmüş durumda.
Yandaş medya 10 şehit diyor.
Muhalif medya 35 şehit derken rakamın daha da fazla olmasından şüpheleniyoruz diyorlar.
Bir başka bilgiye göre şehit cenazelerimizin bile teröristlerin elinde olduğuna dair haberler geçti.
Doğrusu nedir, nasıldır neden daha hızlı daha sağlıklı haber verilmiyor ki; insanlarımız zaten acılı ve huzursuz bir de siz sağlıklı ve güvenilir haberler vermeyince abur cubur yerlerden sağlıksız ve huzur bozucu haberler sızdırılıyor.

---------

Toy bir delikanlı!
Bu arada ülke iç savaş halinde.
Bu ülkenin bu hale gelmesinde sorumluluk sahibi olan iktidar partisinin gençlik kolu başkanı, milletvekili toy bir delikanlı arkasına toplamış 200-300 kişi İstanbul göbeğinde bir gazete binasını basıyor.
Bir de bas bas bağırıyor orada.
''1 Kasım seçim sonuçları ne olursa olsun, biz seni başkan yapacağız, onlarda buralardan defolup gidecekler...''

*

Ey delikanlı, sende azıcık akıl olsa zaten bu huzursuz ortamda bu hareketi yapmazdın.
Hadi o akşam bir kaç kişi galeyana geldi.
Hürriyet çalışanlarından bir kaç tanesi o anda o gözü dönmüş insanların arasına karıştı.
Veya Hürriyet binasının içerisine kadar daldı o insanlar.
Yeni bir Madımak olayı olmayacak mıydı?
Ne olacaktı o zaman?
Kına mı yakacaktınız ey delikanlılar!
Azıcık duyarlılığınız olmuş olsaydı ülkenin içerisinde bulunduğu bu ortamda bu tür saçma sapan hareketleri yapmanın en çok da iktidara zarar verebileceğini anlamış olurdunuz.
Haa bu arada yüreğiniz varsa veya gücünüz varsa buyurun aynı tepkiyi Dağlıca'da yapın bakalım.
Gidin çıkın o meydanlara.
O dağlara.
Haykırın.
Siz isteseniz de istemezsiniz de biz Erdoğan'ı 'başkan' yapacağız ve sizler de defolup gideceksiniz...
Var mı sizde bu yürek ey delikanlılar...!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi