Rusya, Ukrayna'nın Harkiv kentinin kuzeyinde yeni bir cephe açtı. Planör bombaları, toplar ve roketatarlardan gelen yoğun ateşin ardından, piyade ve zırhlı araç birlikleri Cuma günü sınırı geçerek Ukrayna topraklarına doğru ilerledi. Aylardır Rusya'nın Harkiv bölgesine yeni bir saldırı düzenleyeceğine dair spekülasyonlar vardı. Rusya, nisan ayında sınır kenti Belgorod'a roket saldırılarını önlemek için bir tampon bölge ‘kordon sanitaire‘ niyetini de açıklamıştı. Reuters ajansına göre, Rusya sınırını on kilometre ileriye itmek istiyordu.

Aslında Harkiv, Şubat 2022'den bu yana savaşın ön saflarında yer alan bir kent. Rusya sınırına otomobille yaklaşık yarım saat uzaklıktaki kent Rus ordusunun ilk hedeflerinden biriydi. 2022 baharında yoğun çatışmalar yaşanmış, nüfusunun savaş zamanının en düşük seviyesi olan üç yüz bine indiği açıklanmıştı. Ukrayna'nın Eylül 2022'de Harkiv bölgesinin çoğunu kurtaran karşı saldırısının ardından, Ukrayna’nın ikinci büyük kenti Harkiv’in nüfusu geri dönüşlerle bir milyonun üzerine çıkmış.

Bölgede Ukrayna’nın sert direndiği ve Rusya’nın çok az ilerlediği söyleniyor. Tabii bunlar teyide muhtaç bilgiler. Ancak Ukrayna'da büyük endişe var. Eğer ön hatlar sadece birkaç kilometre yaklaşırsa şehrin bazı kısımlarının potansiyel olarak Rus topçu menziline girmesinden çekiniliyor. Ukrayna istihbaratının yaydığı bilgilere göre, Rusya bölgeye 35 bin civarında asker yığdı, ancak bu gücü genişletmeye devam ediyor. Askeri uzmanlar ise ülkenin Harkiv‘i fethetmenin birkaç yüz bin askerin gerekeceği konusunda hemfikir.

Şimdi önemli olan soru şu. Bu cephedeki savaşın bölge düzeyinde mi kalacağı yoksa daha büyük bir saldırının başlangıcı mı olacağı belirsizliğini koruyor. Bu konuda askeri analistlerin düşünceleri farklı. Ukrayna askeri istihbarat teşkilatı başkan yardımcısı Tümgeneral Vadym Skibitsky, The Economist dergisindeki söyleşide, tampon bölgenin aldatmaca olduğuna inanıyor. Rusya'nın öncelikle Ukrayna'nın tüm Donetsk ve Luhansk bölgelerini işgal planına devam edeceğini tahmin ediyor.

Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, ‘Altı aylık bir duraklamanın ardından, Amerikalılar ve Avrupalılardan gelen askeri yardım paketi nihayet Ukrayna'ya doğru yola çıktı, ancak Patriot'ların, ATACMS'nin ve F-16'ların faaliyete geçmesi için iki ila altı ay, Putin'e daha fazla arazi kazanması sunduğu fırsattır. Putin zamanın kendisi için çalıştığını biliyor' diyor. Ukraynalı tümgeneral de zaten ‘Sorunumuz çok basit: Silahımız yok. Nisan ve Mayıs‘ın bizim için zor bir dönem olacağını her zaman biliyorlardı' diyor söyleşide.

Alman gazetesindeki yorumda fantezi, hayali bir haritadan bahsediliyor. Şimdi Putin Ukrayna'nın yarısını istiyor. Putin için Ukrayna‘yı Rus Ukrayna ve Batı Ukrayna olmak üzere iki ayrı bölgeye bölmek. Dinyeper nehrinin solunda, Karadeniz'de birkaç kasabanın bulunduğu daha küçük (ama yine de oldukça büyük) Batı Ukrayna, sağında ise Rus dünyasına ait, Rusça konuşulan bir Rus Ukrayna.

Önümüzdeki günlerde askeri gelişmeler ne gösterecek bilmiyoruz. The Economist dergisindeki söyleşiye bakılırsa, Ukraynalı General Skibitsky, ülkesinin savaş alanında kazanmasının mümkün olmadığını düşünüyor. Ona göre, Ukrayna, Rus kuvvetlerini giderek uzaklaşan sınırlarına geri itmeyi başarsa bile bu, savaşı sona erdirmeyecektir. Bu tür savaşlar ancak anlaşmalarla sona erdirilebilir. Şu anda her iki taraf da olası müzakereler için 'en uygun pozisyonu' bulmaya çalışıyor. Ancak müzakerelerin en erken 2025 yılının ikinci yarısına kadar başlayamayacağını tahmin ediyor. Bakalım tarih ne gösterecek. İzleyelim.