İklim değişikliğine neden olan enerji kaynaklarından petrol, kömür ve doğalgazdan tüm ülke ekonomilerinin vaz geçmeleri bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Enerji ihtiyacını yenilenebilir enerjiden, yani rüzgar, güneş, jeotermal, dalga enerjileri gibi kaynaklardan karşılamamız gerekir. Bu zorunluluklar bir siyasi tercihin ya da farklı politik bir görüşün zorunlulukları değil, bilimsel verilerin işaret ettiği ve dünyada yaşam gelişmelerinin zorunluluğudur.

Türkiye’de HES’ler Enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla yapıldığı iddia edilen, yerellerde direnişlere neden olan fakat zorla. Baskıyla yapılmak istenen Hes’lerdeki son durum şu: 205 adet işletmede, 514 adet inşa halinde ve il Etüt, Mastır Plan, Planlama ve Kati Projesi hazır olan 1222 adet, toplamda 1941 HES’in yapılması planlanıyor. Biz geçtiğimiz yıllarda ÇYDD ile Karaburuna Kadar gitmiş yollarda yerleşim yerlerinde halkı bilgilendirmeler yapmıştık. Şimdi bu HES’lerin mutlaka yapılma zorunluluğu var mı diye bakalım.

TEDAŞ’ın dağıtım statiklerine göre 2009 yılında kayıp/kaçak oranı yüzde 15, bunun enerji karşılığı ise 31.000 GWh. Bu gelişmiş ülkelerde yüzde 5-7 oranında. Yani kayıp kaçaklar önlenebiliyor. Ülkemizin rüzgâr, güneş, denizlerimizde akıntı ve dalga gibi güzellikleri var. Kömür yakarak havayı kirletme, Tarım arazilerimizi kirletme gibi zararlara sebep olmamamız gerekir. Enerji tasarrufu açısından binaların yalıtılmasından tutun (Biz binamıza mantolama yaptırdık. Isı ödemelerimiz çok düştü) Sevgili Doğa Severler dünyamızın kirlenmesine, doğal kaynaklarının yok edilmesine karşı çıkalım. Enerji tasarrufu yapmayı çocuklarımız dahil tüm çevremize anlatalım. Kurtuluşumuz ancak böyle olabilecek.