![Utku Kızıltan](https://cdn.gazetedamga.com.tr/author/14_b.jpg)
Utku Kızıltan
Gerçek su krizi ve çözümü
Lise hayatımı yaşadığım, çok güzel anılar yaşadığım Diyarbakır’da 21-22 Ekim, “Mezopotamya Enerji Forumun-Ülke Enerji Politikaları” Oturumunda Su Hakkı Kampanyası adına konuşan Nuran Yüce’nin konuşmasından alınmış notları sizlerle paylaşıyorum.
Dünyada insanlar ve diğer canlıların temel ihtiyaçları için kullanabilecekleri tatlı su miktarı sınırlıdır. Sınırlı olan bu doğal varlığa fiziksel, ekonomik, siyasi vb. nedenlerle hâlihazırda ulaşamayan 2.6 milyardan insan bulunuyor. Bu sınırlı varlık her geçen gün daha fazla kirlenmekte ve tükenmektedir. Bu bağlamda dünya genelinde bir su krizi vardır.
Suyun özelleştirilmesi, bu krizi daha da derinleştirmektedir. Suyu insan hakkı olarak değil de, ihtiyaç maddesi olarak tanımladığınızda ve şirketlerin veya şirket mantığı ile çalışmak zorunda bırakılan su idarelerinin tasarrufuna su kaynaklarını ve su hizmetlerini devrettiğinizde, bunlardan faydalanabilmenizin tek koşulu vardır; parasını ödemek. Yine özel sektör, hizmetin fiyatını belirlerken, o hizmetin üretilmesi için yapılan bütün harcamaları hesaba katmakta ve hizmeti alandan bu maliyet unsurlarını talep etmektedir. Daha kaliteli su hizmeti talep ediyorsanız, daha fazla su faturası ödemek zorundasınız. Oysa dünyada yaşanan pek çok örnekte görüldüğü gibi su fiyatları artmasına rağmen, suyun kalitesindeki artış doğru orantılı olmamıştır. Suyun çıkarılması, dağıtılması ve atık suyun arıtılması-kentleşme, kirlilik vb. nedenlerle-her geçen gün daha yüksek maliyetler getirirken, bu arta maliyetleri, onu ekonomik faaliyetlere göre çok daha az kirleten ve tüketen insanlardan talep etmek, onların yaşamsal faaliyetlerini içme, temizlik, yemek vb. karşılayamayacakları faturalarla baş başa bırakmak anlamına gelmektedir. Peki, bizlere düşen görev nedir?
Su krizinin kalıcı olarak çözülmesinde izlenecek yöntem suyun özelleştirilmesi değil, suyun en temel insan hakkı olduğunu ve kamusal niteliği bulunduğunu tanımaktır. Herkesin yeterli miktarda ve kalitede suya fiziksel ve ekonomik olarak eşit biçimde erişimini savunan, su yönetimlerinde kamu yararını gözeten, demokrasiyi ve katılımcılığı temel alan, suyu tüm canlılar için yaşam kaynağı olarak gören, su hakkını ve ekolojik sistemi koruyan ve güvence altına alan yönetim modellerinin oluşturulması ve bunları savunan politikaların geliştirilmesi ve böyle düşünen siyasilerin desteklenmesi bize düşen acil görevimizdir.
Türkiye ikliminde gözlenen değişiklikler
06 Temmuz 2024 Cumartesi 00:01İklim değişikliği ve HES'ler
30 Haziran 2024 Pazar 00:012030 yılında su fakiri ülke olacağız
23 Haziran 2024 Pazar 00:01Yürek yakan ormanlarımız
11 Haziran 2024 Salı 00:01Anadolu doğasının tarihi ve korunması
31 Mayıs 2024 Cuma 00:01Dünyamız ve biz insanlar
25 Mayıs 2024 Cumartesi 00:01Sağlığımızın en büyük düşmanı: Stres
16 Mayıs 2024 Perşembe 00:01Gerçek sevgi ile dost örneği
09 Mayıs 2024 Perşembe 00:01Son yılların en önemli konusu çevre
05 Mayıs 2024 Pazar 00:01Medeniyetler beşiği Anadolu'da çevre koruma tarihi
26 Nisan 2024 Cuma 00:01![Ekrem Gökhaner](https://cdn.gazetedamga.com.tr/author/1171_b.jpg)
![Hüsamettin Aslan](https://cdn.gazetedamga.com.tr/author/1124_b.jpg)
![Mehmet Mert](https://cdn.gazetedamga.com.tr/author/2_b.jpg)
![Osman Köse](https://cdn.gazetedamga.com.tr/author/1016_b.jpg)
![Nazlıcan Mert](https://cdn.gazetedamga.com.tr/author/1161_b.jpg)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.