31 Mart 2024 Yerel Seçimleri'nin üzerinden 100 günden fazla zaman geçti. 4 ayı aşkın bu zaman diliminde birçok belediye başkanı da kendi 100 gününe dair bir değerlendirme yaptı. Ve tabii ki hepsi kendini, kendi nazarında ne kadar başarılı olduğunu anlattı. Avcılar'da ise Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara'dan böyle bir değerlendirme alamadık. Aslında bu eleştiri konusu olacak bir şey değil. Bilakis iyi bir şey. Neden derseniz, bir belediye başkanının kendi 100 gününü değerlendirirken; 'başarısızdık' demesini bekleyemezsiniz. Dolayısıyla bırakın bu değerlendirmeleri gazeteciler ya da vatandaş yapsın. Bu anlamda Utku Caner Çaykara'yı tebrik etmek gerek. Şimdi o değerlendirmeyi biz yapalım;

100 gün içinde ya da 100 günde fazla süren bu zaman dilimi içerisinde Avcılar'da neler oldu veya Utku Caner Çaykara neler yaptı?

Bir kere şunda bir anlaşmamız lazım. Kimsenin elinde sihirli bir değnek yok. Bir kente belediye başkanı olup 4 ayda bir insanın harikalar yaratmasını, çok sayıda sorunu birden çözmesini bekleyemezsiniz. Peki ama ne bekleyebilirsiniz?

Önce kentin sorunlarıyla yüzleşmesini beklersiniz. Nerede ne eksik, nerede bitmek bilmeyen bir problem var, vatandaş hangi konuda sizden hangi adımı atmanızı bekliyor. Önce bunları bilmek, benimsemek ve çözümü için kolları sıvamak gerek. Peki Avcılar Belediye Başkanı Çaykara bunu başardı mı?

Şayet başarmamış olsaydı henüz başkanlığının ikinci ayında Denizköşkler Mahallesi'nde yıkım tehlikesi taşıyan binaları kentsel dönüşüm kapsamına sokmazdı. Şayet sorunlarla yüzleşmiyor olsaydı özellikle Yeşilkent ve Tahtakale gibi mahallelerdeki kaçak yapılaşmaları yıktırmazdı. Şayet problemleri teşhis etmemiş olsaydı; Firuzköy ve Üniversite Mahallesi'nde arabaların tekerlerini perişan eden yolları bir güzel asfaltlayıp da adam etmeyi tercih etmezdi. Şayet ve şayet sorunlarla yüzleşmemiş olsaydı “Anlat Komşum Buluşmaları” başlığı altında Ambarlı'da, Firuzköy'de, Merkez'de vatandaşın derdini dinlemeyi tercih etmezdi.

Dolayısıyla Utku Caner Çaykara, sorunları tespit etmiş, her biriyle yüzleşmiş ve kısa vadede atılabilecek her türlü adımı atmıştır. Yaklaşık 10 yıldır Avcılar'ın kanayan yarası haline gelen olmayan belediye binası gerçeğini de gazetecilerle yaptığı ilk toplantıda dillendirip; “O belediye binasını yapmak bize nasip olacak, biz yapacağız” demişti.

Ezcümle 100 güne bakıldığında başarılı, halkın içinde, daima sokakta, özgüveni yüksek, tevazu sahibi ve çalışkan bir belediye başkanı görüyorum. Hiçbir reklama hiçbir trol ordusuna hiçbir gerçeklik dışı söyleme ihtiyaç duymadan temiz temiz görevini yapıp çalışıyor. O yüzden bu köşeden tebrik ediyorum Çaykara'yı...

Çaykara'ya bir övgü de Paris için!

Malum Paris'te olimpiyatlar gündemdeydi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel de oradaydı. CHP'nin 3 zirve ismi orada olunca CHP'li çok sayıda belediye başkanları da Paris'e gidiş dönüş biletlerini çoktan ayarlamıştı.

Kimler kimler gitmedi ki... Tek tek saymaya, isim vermeye gerek yok. Gidenlere niyet gittiniz demiyorum ama bana biraz da; “Kraldan çok kralcılık” daimi “buldumculuk” gibi geliyor böyle hareketler.

Gitmeyen belediye başkanları yok muydu? Vardı. İşte onlardan biri de Utku Caner Çaykara idi. O yüzden Çaykara'ya bir de bu yüzden kocaman alkış...

Avcılar'ın Ferdi ağabeyi...

Avcılar'da bu haftanın keder bahşeden gündemi ise CHP Avcılar İlçe Örgütü'nün emekçisi Ferdi Kaynar'ın ölümü oldu. Ferdi ağabey çok çalışkan, çok vefakar çok da güzel bir ağabeydi. Avcılar'da bugüne kadar ne kadar CHP pankartı, afişi, bayrağı gördüyseniz bilin ki ya o asmıştır ya da onun çok büyük emekleri vardır. Gerçek bir emektar ve vefakardı. Sert dururdu ama yufka gibi bir yüreği vardı. Gözümüzden, gönlümüzden toprağa aktı gitti. Mekanı cennet olsun...