Kemal Kılıçdaroğlu: Bir gün uygun ortam olursa Akşener'e ilk sorum bu olacak

Kemal Kılıçdaroğlu: Bir gün uygun ortam olursa Akşener'e ilk sorum bu olacak
CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Akşener'in hangi gerekçe ile masadan kalktığını ve döndüğünü bilmiyorum. Bir gün uygun ortam olur ilk sorum bu olacak" dedi.

CHP'nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV’de gazeteciler Elif Doğan Şentürk, Zafer Arapkirli, Ali Kemal Erdem ve Atakan Sönmez‘in sorularını yanıtladı.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Mayıs 2023 seçimleri öncesinde Altılı Masa'dan kalkan ve sonrasında geri dönen İYİ Parti'nin eski Genel Başkanı Meral Akşener'in hangi gerekçe ile masadan kalktığını ve döndüğünü bilmediğini söyledi.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde o dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı aday olarak gösterilmesi Meral Akşener tarafından kabul görmemiş ve Altılı Masa'dan ayrılmasıyla sonuçlanmıştı. Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanı adaylığının kabulü halinde masaya "gurur yapmadan geri döneceğini" söylemişti. İmamoğlu ve Yavaş'ın cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesiyle kriz sona ermişti.

O döneme dair yaşananlara değinen Kılçdaroğlu, Akşener'in hangi gerekçe ile masadan kalktığını ve döndüğünü bilmediğini belirterek bir gün uygun bir ortam olması durumunda kendisine ilk sorunun bu olacağını söyledi.

Kılıdaroğlu, "Sayın Akşener'in hangi gerekçe ile masadan kalktığını ve döndüğünü bilmiyorum. Bir gün uygun ortam olur ilk sorum bu olacak. O kadar zor koşullarda mücadele verdik ki. Yorum yapıyorsan o günün atmosferine bakacaksın. Bir akıl tutulması var" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:

ZAFER PARTİSİ İLE PROTOKOL

Sinan Oğan beyle bir görüşme yaptık. Görüşmeyi ben yalnız yapmadım. Başka bir arkadaşım daha vardı. Bir belediye başkanı arkadaşımız vardı. Görüşmeden sonra onun bazı talepleri oldu. Ben, 'Ben diğer liderlerin haberi olmadan bu vaatlerde bulunamam. Önce görüşeyim ondan sonra size döneyim' diye söyledim. Ertesi gün bütün genel başkanları aradım. Dediler 'Herhangi bir sorun yok. Aday sizsiniz, oturun konuşun' dediler. Bu olaydan sonra biz ikinci turda Zafer Partisi ile bir araya geldik. Yetki bana verildiği için görüşmeleri yaptık. Görüşmelerde Zafer Partisi'nin de talepleri oldu.

Bir oya dahi ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz. O günün koşullarını bir tarafa bırakıp, bugüne göre yorum yapmak kadar yanlış bir şey yok.

Kaldı ki o dönemki anketlerin hepsinde biz öndeyiz. Bunlar ortadayken Zafer Partisi ile protokol imzaladık. O protokolde çok önemli bir şey var. "Belediye Başkanlarını mahkeme kararı olmadan kayyum atanmasının doğru olmadığı ve önüne geçileceği" yazılı. Zafer Partisi'nin Genel Başkanı buna imza attı. Bunu kimse konuşmuyor.

Herkes kendi kafasına göre 'Ben Kılıçdaroğlu'nu nasıl eleştireceğim, nereden tutmalıyım ve nasıl eleştirmeliyim' havasına girdiler. İlk kez karşılaşıyorum.

Protokol eleştirilebilir ama bir okuyun. Bu protokoller altılı masa adına yapılan protokoller değil.

ADAYLIK SÜRECİ

'Aday olacaksın', 'Mutlaka aday olmalı' diyorlardı. Daha önce de iki kez cumhurbaşkanlığı seçimi oldu ve ben aday olmadım. Kimse de o dönem sen aday ol demedi. Bizim partide dayatma olmaz. Altılı masada da bunlar konuşuldu. Biz orada kararları oy birliği ile alıyorduk.

Başlangıçta hiç adaylık konuşmadık. Bu bana söylendi. 'Adaylığınızı şimdiden açıklayalım' dediler. 'Hayır' dedim.

Karşı taraf seçimde hiçbir şey yapmadı ama hep biz suçlandık? Benim adaylığımı parti, MYK, PM istedi. Olduk. Bireysel Özgür bey demek doğru değil. Biz MYK toplantısı yapıyoruz.

O dönem yayınlanan bütün anketlere bakın.

'KILIÇDAROĞLU TEK BAŞINA MÜCADELE ETTİ, SİZ NEREDEYDİNİZ?'

Bize gelen anketlerin tamamında Millet İttifakı kazanıyordu. Biz bütün olumsuzluklara rağmen, sahte videolara rağmen, Kandildeki baronların açıklamalarına rağmen 25 milyon oy aldık. Biz sağlıklı bir seçim mi yaptık? Erdoğan çıktı 'Evet sahte videolar yapıldı' dedi. Bir Allahın kulu çıkıp senin adaylığın şaibelidir diyemedi. Bana söyledikleri lafın bir kelimesini söyleyemediler. Sonra kalkıyorlar 'Kılıçdaroğlu şöyle'. Kılıçdaroğlu tek başına mücadele etti, siz neredeydiniz? Meydanlardaydı Kılıçdaroğlu, ne yaptı Kılıçdaroğlu? Bana birisi çıkıp söylesin şurada yanlış yaptın. Bu ülke için yapmadığımız şey kalmadı. Hangi lider linç yedi, hangi lider terör örgütünün saldırısına uğradı, hangi liderin önüne kurşun atıldı? CHP'de genel başkan olmak için yürekli olacaksınız. Bir milim adım atmayacaksınız.

Jandarma, Erdoğan'ın seçim bildirgesini dağıtıyordu. Valisi, kaymakamı, İletişim Başkanlığı fake hesaplarla yaptı. Biz ele geçirilen bir devlet ile mücadele ettik. Buna rağmen biz yüzde 48 oy aldık. Bütün bunlar unutuluyor, günah keçisi olarak bir kişi. Vay efendim niye böyle yaptı. Her şeyden önce ahlak ve vicdan lazım.

'AKŞENER'E İLK SORUM BU OLACAK'

Sayın Akşener'in hangi gerekçe ile masadan kalktığını ve döndüğünü bilmiyorum. Bir gün uygun ortam olur ilk sorum bu olacak. O kadar zor koşullarda mücadele verdik ki. Yorum yapıyorsan o günün atmosferine bakacaksın. Bir akıl tutulması var. Benim bildiğim gazetecilik böyle değil. Araştırır, bakar. Hiçbir ayrıntıya girilmeden, doğrudan doğruya Kılıçdaroğlu'na nasıl saldırırız, nasıl eleştiririz.

O günkü anketlerde ben önde çıkıyorum, bugünkü anketlerde başkası önde çıkıyor. E o gün neden söylemediniz?

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.