Dünya Köpek Günü'nde sadık dostlarımızın yaşam hakkını koruyalım

Son haftalarda en çok tartışılan sokak hayvanlarına yönelik yasa tasarısı hala sıcaklığını korurken, 26 Ağustos'ta Dünya Köpek Günü olması dolayısıyla hem devletin aldığı kararı hem de bugünün anlamına yaraşır bir yazı kaleme almak farz oldu..

Dünya Köpek Günü, her yıl 26 Ağustos'ta kutlanıyor. Bu günün kutlanmasının özel bir nedeni de var elbette.. 10 yaşındaki Colleen Paige'nin barınaktan sahiplendiği Sheltie isimli köpeği sahiplendiği gün olarak tüm dünyada kabul görüyor. Ve 2013 yılından bugüne kadar sevimli dostlarımızın hayatımızdaki yerini, onlara olan sevgimizi ve sadakatimizi vurgulamak amacıyla Dünya Köpek Günü'nün kutlandığı belirtiliyor. Ancak bu yıl, Türkiye'de köpeklerle ilgili alınan bir karar, bu günü daha da anlamlı ve bir o kadar da düşündürücü kılıyor. Son dönemde, ülkemizde sokak köpeklerinin uyutulmasına yönelik tartışmalar ve bazı belediyelerin bu yönde adım atma niyeti, toplumda büyük yankı uyandırdı.

kopek.webp

Köpekler, insanlar için sadece birer evcil hayvan değil, aynı zamanda en sadık dostlarımız, koruyucularımız ve birçok kültürde kutsal kabul edilen varlıklardır. Ancak Türkiye'deki sokak köpekleri sorunu, uzun yıllardır çözülemeyen bir mesele olarak karşımızda duruyor. Sokaklarda yaşayan köpekler, bir yandan toplumun güvenliğini tehdit edebilecek unsurlar olarak görülürken, diğer yandan yaşam hakları savunucuları ve hayvanseverler tarafından korunması gereken canlılar olarak kabul ediliyor.

Sokak köpeklerinin uyutulmasına yönelik kararlar, hayvan hakları savunucuları tarafından büyük tepkiyle karşılanıyor. Uyutma, yani ötenazi, genellikle çaresiz ve acı çeken hayvanlar için son çare olarak düşünülen bir yöntemdir. Ancak, sağlıklı ve rehabilite edilebilecek hayvanların uyutulması, etik ve vicdani bir problem yaratmaktadır. Özellikle de bu kararın toplumsal baskı ve kısa vadeli çözümlerle alınmış olması, durumu daha da karmaşık hale getiriyor.

Bu bağlamda, Dünya Köpek Günü'nün, sokak köpekleri sorununun insani, etik ve kalıcı çözümlerle ele alınması için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Belediyelerin ve devletin, hayvanları uyutmak yerine kısırlaştırma, aşılatma ve rehabilitasyon gibi daha insani yöntemlerle bu soruna yaklaşması gerektiği aşikâr. Ayrıca, toplumun bilinçlendirilmesi, sokak hayvanlarının sorumluluğunun sadece devletin değil, her bireyin üzerinde olduğunun hatırlatılması önemlidir.

Evet bazı başıboş sokak köpeklerinin insanlara zarar verdiğini unutmamak gerek. Fakat her köpeğin insanlara saldırmadığı da bir gerçek. Öte yandan çoğu sokak köpeği malesef ki sürü halinde gezerek vatandaşları özellikle de çocukları korkutarak tehlike saçabiliyor. Ülkemizde alınan kararla birlikte yasa tasarısında ötenazi kelimesi çıkarılmış olsa da köpeklerin yaşam hakkını savunmak, insani ve vicdani bir sorumluluktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kader Kış Arşivi