Türkiye, son 1 ayda hem kadına yönelik şiddet hem de istismar ve cinayetlerle gündemden düşmüyor. Özellikle geçtiğimiz hafta iki genç kızımız Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in bir cani tarafından vahşice öldürülmesi hala derin yaramız... Keza 8 yaşındaki Narin'in başına gelenler... Yazarken boğazım düğümleniyor ama ne çare ki yitip giden masum canlar geri gelmiyor...

Toplumda kadın erkek fark etmez herkesin vicdanını dağlayan yüzlerce kadın ve kız çocukları cinayeti işleniyor. Malesef cezalar caydırıcı olmamakla birlikte gençlerimizi, kızlarımızı, çocuklarımızı ve kadınlarımızı koruyamıyoruz. Günün her saati fark etmez her kız ya da kadın sokakta tek başına yürümekten tedirginlik duyarken hala kim bilir bu yazıyı yazdığım dakikalarda kaç kişi korkarak hayatta kalmak için mücadele veriyor.

Değerli dostlar bugün 11 Ekim 2024.. Normal şartlarda bugün Dünya Kız Çocukları Günü ama bırakın kutlamak bir yana dursun ülkemizde yitip giden kızlarımızın acısı hepimizin yüreğinde... Acımız hala çok taze.. Gençlerin bilinçlenmesi elbette önemli ama en temel ihtiyaç olan yaşamı güzelleştirmek ise hala elimizde..

Tabi ki önce yetkili mercilerin daha katı kuralları ile kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önüne geçilmesi lazım... Zira günler geçiyor ve her geçen gün başka bir şiddet haberlerini daha okuyoruz... Dünya Kız Çocukları Günü'nde hem gündemimizde olan konuları hem de biraz ailelerin üzerine düşen birkaç kelam etmek istiyorum. Özellikle ailelere bu konuda çok büyük sorumluluk düşüyor. İster kız ister erkek çocuk sahibi olun lütfen vicdanlı, dürüst ve merhametli yetiştirin..

Dünya Kız Çocukları Günü'nde kız çocuklarının maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddetten bahsetmek istemezdim fakat hayatımızın malesef gerçeği bu... Kız çocuklarına eğitim, sağlık ve güvenlik gibi temel haklarına erişimin sağlanması için farkındalık yaratmak zorundayız. Hala okuyamayan ya da okumak için fırsat arayan binlerce kızımız var.. Kız çocuklarının okuyamaması, evlendirilmesi, şiddete uğraması, istismar ya da öldürülmesi, sadece bireysel trajediler değil aynı zamanda toplumun derinlerinde kök salmış eşitsizliklerin ve cinsiyet temelli ayrımcılığın bir yansıması...

Kız Çocukları Neden Hedefte?

Kız çocukları, pek çok kültürde cinsiyetleri nedeniyle değersizleştiriliyor ve marjinalleştiriliyor. Bazı toplumlarda eğitim hakkı ellerinden alınıyor, zorla evlendiriliyor, cinsel istismara uğruyor ya da töre, namus gibi kavramlarla yaşam hakları gasp ediliyor. Eğitim ve sağlık hakkından mahrum bırakılmalarının yanı sıra, kız çocukları genellikle aile içi şiddet, cinsel taciz ve savaş bölgelerinde insanlık dışı muamelelerin kurbanı oluyor. Kimi yerlerde bebeklikten itibaren sadece kız çocuk oldukları için öldürülen bebeklerin sayıları korkutucu boyutlarda.

Kız çocuklarının hayatlarını kurtarmanın en etkili yollarından biri, onları güçlendirmek ve eğitime erişimlerini sağlamaktır. Eğitim, kız çocuklarına sadece bilgi kazandırmaz; aynı zamanda onların toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde birer savaşçı olmalarını sağlar. Yasal düzenlemelerle koruma altına alınsalar bile toplumsal cinsiyet algısı değişmedikçe, kız çocukları şiddet görmeye ve hayatlarını kaybetmeye devam edecekler.

Ayrıca, öldürülen kız çocuklarının haberleri ne kadar hızlı unutuluyor? Sosyal medya platformlarında birkaç gün süren tepkiler, zamanla yerini sessizliğe bırakıyor. Bu sessizlik, katillerin cesaretlenmesine, adaletin gecikmesine ve toplumun sorumluluktan kaçmasına neden oluyor.

Bu yüzden, Dünya Kız Çocukları Günü'nü sadece bir kutlama günü olarak değil, aynı zamanda bir mücadele çağrısı olarak görüyorum. Tüm dünya kız çocukları için adalet, eşitlik ve güvenlik sağlanana kadar bu mücadelenin bir parçası olmalıyız.