Taylan Daşdöğen

Taylan Daşdöğen

İstanbul'un Dikili Taşları

İstanbul, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izlerini taşıyan sayısız tarihi esere sahip. Şehirdeki dikili taşlar, antik dünyanın mühendislik ve sanatının etkileyici örnekleridir. İstanbul'da bulunan dikili taşlardan bazıları şunlardır: Theodosius Dikilitaşı, Yılanlı Sütun, Gotlar Sütunu, Konstantin Dikilitaşı, Örme Dikilitaş ve III. Ahmet Çeşmesi Dikilitaşı.

Theodosius Dikilitaşı

Theodosius Dikilitaşı, İstanbul'un Sultanahmet Meydanı'nda, eski Hipodrom'da yer alır. Bu taş, 15. yüzyılda Bizans İmparatoru Theodosius tarafından Mısır’dan getirilmiştir. Dikilitaşın orijinal adı, firavun III. Thutmose tarafından M.Ö. 15. yüzyılda yaptırılan ve Karnak Tapınağı’nda bulunan granit obelisk idi. Theodosius, bu dikilitaşı Konstantinopolis’e taşıtarak Hipodrom’un ortasına diktirmiştir. Dikilitaşın yüksekliği yaklaşık 19,6 metredir ve granitten yapılmıştır. Dikilitaşın dört yüzünde, hiyeroglif yazılar bulunur. Bu yazılar, III. Thutmose'nin zaferlerini ve tanrılara olan bağlılığını anlatır. Dikilitaşın altında ise dört yüzlü bir kaide yer alır. Bu kaide, dikilitaşın Bizans döneminde yerine yerleştirildiği sırada eklenmiştir ve üzerinde Theodosius ve ailesinin betimlendiği kabartmalar bulunur. Bu kabartmalar, Bizans sanatının önemli örneklerinden biridir.

Yılanlı Sütun

Yılanlı Sütun, Sultanahmet Meydanı'ndaki bir diğer önemli tarihi yapıdır. Bu sütun, M.Ö. 5. yüzyılda Yunanistan'daki Delfi kentinde inşa edilmiş ve daha sonra Konstantinopolis'e getirilmiştir. Sütunun orijinal adı "Serpentine Column" olarak bilinmektedir. Bu sütun, Persler'e karşı kazanılan Platea Savaşı'nın anısına yapılmış ve Delfi'deki Apollon Tapınağı'na dikilmiştir. Sütun, bronzdan yapılmış üç yılanın birbirine dolanarak yükseldiği bir yapıya sahiptir. Başlangıçta sütunun tepesinde altın bir kazan bulunuyordu, ancak bu kazan Bizans döneminde kaybolmuştur. Sütunun yüksekliği yaklaşık 8 metredir ve günümüzde yılanların sadece gövdeleri kalmıştır; başları kaybolmuştur. Sütunun kaidesinde, savaşta yer alan Yunan şehir devletlerinin isimleri yazılıdır. Bu yazılar, antik Yunan dünyasının politik ve askeri tarihine ışık tutar.

Gotlar Sütunu

Gotlar Sütunu, Sarayburnu'nda yer alır ve Roma dönemine aittir. Bu sütun, Gotlar'a karşı kazanılan zaferin anısına dikilmiştir ve İstanbul'un Roma dönemi tarihine ışık tutar. Sütunun yüksekliği yaklaşık 15 metredir ve mermerden yapılmıştır. Gotlar Sütunu, İstanbul’un en eski anıtlarından biri olarak bilinir ve üzerinde herhangi bir yazı bulunmamaktadır. Ancak, Roma dönemine ait olduğuna dair tarihi kaynaklar mevcuttur.

Konstantin Dikilitaşı

Konstantin Dikilitaşı, İstanbul'un Çemberlitaş semtinde yer alır. Bu dikilitaş, Roma İmparatoru I. Konstantin tarafından M.S. 4. yüzyılda dikilmiştir. Orijinal adıyla "Konstantin Sütunu" olarak da bilinir. Dikilitaşın yüksekliği yaklaşık 35 metredir ve kırmızı porfir taşından yapılmıştır. Sütunun tepesinde, Konstantin'in bir heykeli bulunuyordu, ancak bu heykel zamanla kaybolmuştur. Sütun, Osmanlı döneminde restorasyon görmüş ve günümüzde de önemli bir tarihi eser olarak korunmaktadır.

Örme Dikilitaş

Örme Dikilitaş, Sultanahmet Meydanı'nda yer alan bir diğer önemli dikilitaştır. Bu dikilitaş, 10. yüzyılda Bizans İmparatoru VII. Konstantinos tarafından yaptırılmıştır. Sütunun yüksekliği yaklaşık 32 metredir ve taş bloklardan örülerek inşa edilmiştir. Sütunun üzerinde herhangi bir yazı veya kabartma bulunmamaktadır. Örme Dikilitaş, Bizans dönemi İstanbul'unun mimari özelliklerini yansıtan önemli bir eserdir.

III. Ahmet Çeşmesi Dikilitaşı

III. Ahmet Çeşmesi Dikilitaşı, İstanbul'un Topkapı Sarayı'nın girişinde yer alır. Bu dikilitaş, Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait olup, 1728 yılında III. Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Sütunun yüksekliği yaklaşık 10 metredir ve mermerden yapılmıştır. Dikilitaşın üzerinde Osmanlıca yazılar ve süslemeler bulunur. III. Ahmet Çeşmesi Dikilitaşı, Osmanlı dönemi İstanbul'unun estetik ve mimari özelliklerini yansıtan önemli bir anıttır.

İstanbul'un dikili taşları, şehrin binlerce yıllık tarihinin sessiz tanıklarıdır. Bu yapılar, İstanbul’un kültürel zenginliğini ve tarihi derinliğini anlamak için önemli kaynaklar sunar. Her bir taş, kendi hikayesini anlatır ve İstanbul'un geçmişine dair benzersiz bir pencere açar. Dikili taşlar, sadece estetik ve sanatsal değer taşımaz, aynı zamanda İstanbul’un tarihindeki önemli olayları ve kişilikleri de sembolize eder. Bu taşlar, İstanbul'un geçmişine dair önemli ipuçları sunar ve şehrin tarihi zenginliğini daha da derinleştirir. Tarih boyunca farklı medeniyetlerin İstanbul’da bıraktığı bu izler, şehrin kültürel ve tarihi mirasını oluşturan unsurlar arasında önemli bir yer tutar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taylan Daşdöğen Arşivi