Esenyurt Belediye Başkanı Özer: Bana iftira atıyorlar!

Esenyurt Belediye Başkanı Özer: Bana iftira atıyorlar!
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Hakkımızda bir iftira ve yalan kampanyası yürütüyorlar. Bu iftiralarla ilgili hukuki süreci başlattık. Bizim işimiz gücümüz sadece Esenyurt” dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Hakkımızda bir iftira ve yalan kampanyası yürütüyorlar. Bu iftiralarla ilgili hukuki süreci başlattık. Bizim işimiz gücümüz sadece Esenyurt” dedi. Valiliğe koruma talebinde bulunduğunu söyleyen Özer, “100 gün geçti, bana henüz bir koruma verilmiş değil. Bir yakınım beni uzaktan koruyor” diye konuştu

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, katıldığı bir canlı yayında göreve geldikten sonra yapılan çalılşmaları anlattı. Özer, “Yeşil Bir Esenyurt’u, Ulaşım Sorunları Çözülmüş Bir Esenyurt’u, Temiz Bir Esenyurt’u, Sosyal Belediyeciliğin Kalbi Esenyurt’u, Kültür Ve Sanatın Başkenti Esenyurt’u Esenyurtlularla beraber inşa edeceğiz” dedi. Hakkında çıkan haberlere ilişkin de konuşan Özer, “Seçim öncesi hakkımızda kara propaganda yaptılar. Hiçbiri tutmadı, 50 bin oy farkla halkımız bizi seçti. Seçimden sonra da bu performansımızı beklemeyenler, ayaklarına bastığımız için bağırmaya başladılar. 2 gün önce Van Büyükşehir Belediye Başkanı geldi. Birlikte Sayın İmamoğlu’nu ziyaret ettik, beni de ziyarete geldiler. Van Dernekler Federasyonu bir piknik düzenledi, bizi de davet ettiler. O programdaki konuşmamda ‘Sayın Van Büyükşehir Belediye Başkanı, hoş geldiniz’ dedim. Bunu aldılar ‘Ahmet Özer, Van Büyükşehir Belediye Başkanına hoş geldiniz dedi’ diye haber yaptılar. Bir ara görevden alındı geri iade edildi. Bir demokrasi ayıbı işlendi, bu giderildi. Türkiye için iyi bir şey bu” dedi.

Resmi bir görevi yok

Özer, hakkındaki kara propagandaların sürekli yinelendiğini vurgulayarak, “Bununla da yetinmiyorlar, bir iftira ve yalan kampanyası yürütüyorlar. ‘Ahmet Özer oğlunu, kızını belediyede çalıştırıyor’ diyorlar. Benim oğlum, kızım belediyede çalışmıyor. Kızım avukat, bir kurumda çalışıyor. Oğlum inşaat mühendisi, başka bir yerde çalışıyor. ‘Amcasının oğlunu çalıştırıyor’ diyorlar, benim amcam yok. ‘Dayısının çocukları çalışıyor’ diyorlar, çalışmıyor. Kayınbiraderim üniversitede genel sekreterdi, emekli oldu. Seçim sürecinde bizimle beraberdi. Herhangi bir görevi yok. ESPAŞ Müdürü dediler, ESPAŞ Müdürü başka bir arkadaşımız. Mali İşler Müdürü dediler, bunların tamamı yalan. Şu anda resmi bir görevi yok” diye konuştu.

Birlikte başaracağız

Valiliğe koruma talebinde bulunduğunu ancak kendisine bir koruma verilmediğini söyleyen Özer, “Ben valiliğe müracaatta bulundum, bir koruma talep ettim. 100 gün geçti, bana henüz bir koruma verilmiş değil. Bir yakınım beni uzaktan koruyor. Üstelik bu denilenlerin hepsi yalan ve iftira. Bu iftiraları neden atıyorlar? Çünkü başka bir şey yapamadıkları için bu şekilde bizi vurmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla biz bunları bir kenara bırakıyoruz. Dedikodularla uğraşacak halimiz yok” dedi. “Bizimle ilgili bir takım yalan yanlış, iftira haberler yapanlara suç duyurularında bulunuyoruz. Hukuki süreçleri başlattık, devam ediyor” diyen Özer, “Bizim işimiz gücümüz Esenyurt. Esenyurt için çalışıyoruz. Nasıl ki seçimde ‘Birlikte Başaracağız’ dedik ve kazandık, şimdi de birlikte çalışıyoruz, birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı.

Gönlümüz razı değil

TBMM'de görüşülen sokak hayvanlarıyla ilgili teklife tepki gösteren Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Hazırlanan bu yasaya gönlümüz razı değil” dedi. İlçede bulunan hayvan barınağını ziyaret eden Özer, “Uyutma adı altında hayvanları öldürmek bizim geleneğimizde yok. Bizim tarihsel hafızamızda kötü bir anı olan “Hayırsızada Sürgünü” var. Bu nedenle halkımızın gönlü ikinci kez bir ‘Hayırsızada’ deneyimine razı değildir” açıklamasını yaptı. Hayvanların uyutma yöntemi ile hayatlarına son vermek yerine, yapılacak kapsamlı çalışmalar ile sorunların giderileceğine dikkat çeken Özer; “Bir kere uyutma adı altında hayvanları öldürmek bizim geleneğimizde yok. Bizim tarihsel hafızamızda kötü bir anı olan Sivri Ada deneyimi var. Sokaklardan toplanarak Sivri Ada’ya sürülen köpekler orada ölüme terk edildi. Halkımız bu olaydan dolayı Sivri Ada’ya “Hayırsızada” ismini verdi. O nedenle bizim meseleye bu çözümle yaklaşmamız yerine, özellikle hükümetin bu konudaki imkânlarını seferber etmesini beklemek en doğal hakkımızdır. Bu konuda hayvanseverlerin duyarlılıklarına kesinlikle katılıyorum. Şunu bilmemiz lazım; biz, insan olarak hayvanlarla ve doğayla iç içe yaşayan bir türüz. Doğa olmadan, hayvanlar olmadan yaşamımızı sürdüremeyiz. İnsanların sosyo-psikolojik bir takım sorunlarla karşı karşıya olduğu böyle bir dünyada hayvanlar insanların en yakın dostlarıdır. Doğa ise bizim muhtaç olduğumuz en değerli hazinedir. O nedenle doğa ve hayvanlar olmadan biz insanlar olarak yaşamımızı sürdüremeyiz” açıklamasını yaptı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.