İnsan olmaya var mısınız?

Merhaba DAMGA okurları.

Bundan böyle haftada iki gün sizlerle bu köşede birlikte olacağız.

Yaklaşık 30 yıl özel sektörde yönetici olarak çalıştım emekli oldum.

Malumunuz emeklilerimiz bizim ülkemizde hangi şartlarda yaşamaktalar.

Biz de biraz o dertten mustarip biraz ben çalışmayı çok sevdiğimden yeni ailem gördüğüm DAMGA’da yeniden kolları sıvadım farklı bir sektörde farklı bir alanda işe başladım.

Bu köşede elimden geldiğince emeklilerimizin, kadınlarımızın, özellikle ev kadınlarımızın, sesi, gözü, kulağı olarak seslenmeye çalışacağım.

*

Aslında o kadar fanatik feminist birisi değilim ancak bazen gerçekten öyle enteresan konular gündeme geliyor ki insanın isyan etmemesi elinde değil.

Mesela bu günlerde Nagehan Alçı ve Rasim Ozan Kütahyalı konusu dillerde.

Biliyorsunuz Rasim Ozan ve Nagehan Alçı bir dönemin en çok AK Parti’yi savunanlar arasındaydı.

Daha öncesine gidersek Rasim Ozan 15 Temmuz öncesi de Fethullah Gülen’e destek vermekle eleştiriliyordu ve FETO bankası ASYA Banktan kıyak kredi almakla suçlanmaktaydı.

Bu ikilinin sanırım iki tane de çocukları var.

Ve bu ikili geçtiğimiz aylarda boşandılar.

Tam bizler olur canım ne varmış bunda diye düşünüyorduk ki, Negahan ekranlarda ağlayarak, sızlayarak, eski kocasına ateş köpürüyordu.

Tamam şimdi diyeceksiniz ROK daha önce Negahan ile evliyken çok canlar yaktı, çok adama haksız yere televizyonlardan yüklendi, hakaretler etti, o zaman neden Negahan çıkıp konuşmadı.

Şimdi kalkmış diyor ki; “Ben Rasim yatışana kadar elimde bıçak ile odamda beklerdim, tekrar bana saldırırsa kendimi koruyayım diye. Çocuklarım biraz büyüsün diye sabrettim. Bu günlerde yabancı bir diplomat ile çıkıyorum. Bekar kadınım herkesle çıkabilirim. Ama Rasim dört adet telefon numarası temin etmiş. O telefonlardan kendisini polis olarak tanıtarak herkese benim bu özel durumumu paylaşıyor. Beni ve o diplomatı Türkiye düşmanı olarak lanse ediyor.”

*

Gerçekten Negahan’ı dinlerken tüylerim diken diken oldu.

Bırakın dün neden sesini çıkarttı-çıkartmadı olayına.

Bugüne bakalım.

Bugün kadın inanılmaz bir suçlama ile ve baskı ile tehdit edilmekte.

Kadına mobbing uygulanmakta.

Şantaj yapılmakta.

Şimdi bizler bir insan olarak bu duruma sessiz mi kalacağız.

Negahan daha önce neden ROK’a göz yumdu diye mi kendimizi avutacağız.

*

Her bir insana yakışacak şey şudur.

Sana yapılmasını istemediğin bir şeyin başkasına yapılmasına müsaade etmeyeceksin.

Kendi acını hissediyorsan canlısın başkasının acısını hissediyorsan insansın.

O halde haydi hep birlikte insan olmaya davet ediyorum herkesi.

Ortada ciddi bir vaka var.

Ortada ciddi bir mağduriyet var.

Ortada ciddi bir rezillik var.

Önce Türkiye Cumhuriyeti savcıları harekete geçmeli.

Ardından devletin yetkili organları gerekeni yapmalı.

Sonra medya dünyamız artık ROS gibilere ekranlarını açmamalı, gazete sayfalarını açmamalı, başkalarının da mağdur olmaması için bu şart.

Ve daha sonra da ortada iki çocuk var.

Onların hakkı korunmalı.

Onlar ciddi şekilde koruma altına alınmalı.

Negahan Alçı’ya gelince bütün bu anlattıkları ile ilgili acilen adliyenin yolunu tutmalı, dava açmalı, koruma istemeli.

Elinde kalemi var, televizyon ekranları var.

Yani bu güzel ülkede Nagehan Alçı gibi tecrübeli gazeteci, televizyoncu, entelektüel birisi, tanınan birisi, milyonların sosyal medyadan takip ettiği birisi de hakkını arayamıyorsa, kendisini savunamıyorsa, eski kocasına karşı gereğinin yapılmasını bilmiyorsa sıradan kadınlarımız ne yapsın.

Şayet Negahan Alçı bu söylediklerimi yapmadan sadece ve sadece kendisine ekran açıldığı zaman ağlayıp sızlamakla yetiniyorsa üzgünüm ama o zaman benim Nagehan’a bakışım da değişecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Müge Sezer Arşivi