Hüsamettin Aslan

Hüsamettin Aslan

Venezuela 2024 Seçimleri: Süreli belirsizlik

Güney Amerika ülkesi Venezuela 28 Temmuz'da sandık başına gidecek. 21 milyona yakın Venezuelalı, on yıldan uzun süredir en açık önemli bir başkanlık seçiminde oy kullanacak. Seçim, üçüncü altı yıllık dönemini arayan görevdeki Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile sağcı ortak muhalefet adayı Edmundo Gonzalez Urrutia ve diğer 8 adayla karşı karşıya getiriyor. Bu yüzden Venezuelalılar, 25 yıl aradan sonra ilk kez gerçek değişim beklentilerini yükselten bir seçim için 28 Temmuz'da oy kullanmaya çağrılıyor. Anketlere göre Maduro en yakın rakibinin %20 gerisinde. Bazı ABD kaynaklı anketlerde ise Maduro'nun yüzde 10-30'luk oranına kıyasla Gonzalez de yüzde 50-60'lık oy oranına sahip. Bu durum Maduro’nun Gonzalez Urrutia’nın açık ara gerinde kaldığını gösteriyor. Üstelik sağcı Gonzalez, muhalif Chavistalar, demokratik sosyalistler ve Marksist-Leninistler'den oluşan geniş bir koalisyondan da destek alıyor.

Venezuela’da seçim 28 Temmuz Pazar günü yapılacak. Yeni başkanlık dönemi ise Ocak 2025'te başlayacak ve mevcut iktidar koalisyonu 2025 sonuna kadar parlamentoda kalacak. Yani Temmuz ile Ocak arası geçiş süreci yaşanıyor. Maduro seçimi kaybetse bile Ocak-2025’e kadar başkan ve kongrede üstünlüğü de elinde tutuyor. Çok sayıda aksilikten sonra, muhalefet koalisyonu "Üniter Demokratik Platform" (PUD) eski diplomat Edmundo Gonzalez Urrutia'yı aday gösterdi. Geçtiğimiz Ekim ayında muhalefet tarafından düzenlenen ön seçimlerde ezici bir zafer kazanan ancak aday olması engellenen liberal parti Vente Venezuela'nın muhalefet lideri María Corina Machado, Gonzalez'i destekledi. Machado-González ikilisi ülke çapında aktif seçim kampanyası yürütüyor ve muhalefetin umutlarını canlı tutuyor.

Seçimlerin demokratik koşullarda yapılacağına dair şüpheler yaygın Venezuela tıpkı Suriye gibi son on yılda dünyanın en büyük göç krizini yaşadı. Ekonomik istikrarsızlık milyonlarca insanın ülkeyi terk etmesine neden oldu. Rakamlar, nüfusun dörtte birinden fazlası yani yaklaşık 8 milyon Venezuelalının ülkeyi terk ettiğini gösteriyor. Ülke dışında yaşayan Venezuelalıların sayısının çokluğu göz önüne alındığında, diasporadakiler ülkenin seçim sürecine katılabilmeleri hayati önem taşımakta. Ancak, birçoğu oy kullanma hakkını kullanmaya çalışırken önemli zorluklarla karşılaşmaktadır.

Bu bağlamda yurtdışındaki Venezuelalılar kayıt yaptırma ve oy kullanma konusunda engellerle karşılaşıyor. Örneğin Yurtdışında yaşayan yalnızca 69.000 Venezuelalı oy kullanma hakkına sahip. Bu durum ülkenin seçim ve demokratik süreçleri için ciddi sorunlar yaratıyor. Zira Venezuela dışındaki 8 milyon insanın tamamına yakını Maduro karşıtı, dolayısıyla milyonlarca insanın direk etkileyeceği bir seçime 69.000 kişinin oy verme hakkına sahip olması demokratik yarışa gölge düşürüyor.

Nitekim seçimlerin özgür ve adil olup olmayacağı henüz belli değil. Lakin Maduro demokrasinin işlemesine izin vereceğine söz verdi. Ancak eylemleri aksi yönde olduğunu gösteriyor. Muhalif siyasetçi Maria Corina Machado adaylığının engellenmesi ve AB seçim gözlemcilerinin seçimi izlemek için davetlerini iptal etmesiyle devam etti.

Bunun dışında Maduro’yu açıktan desteklemiş olan Brezilya’da Lula, Kolombiya’da Petro ve Arjantin’de Fernandez gibi Solcu Latin Amerika Cumhurbaşkanlarının yapıcı tenkitlerine Venezuela hükümeti tepki gösterdi. Hatta Arjantin eski Cumhurbaşkanı Alberto Fernandez’in seçim gözlemcisi davetini Maduro Hükümeti geri çekti. Böylelikle Maduro, Latin Amerika’da ideolojik olarak da kendisini yalnızlaştırarak izole etmiş oldu.

Maduro'nun görev süresi içerisinde ekonomik açıdan ülkede ciddi bir ekonomik gerileme oldu. GSYİH dörtte üç oranında azaldı ve yoksulluk nüfusun %80'inden fazlasını etkiledi. Bu dönemde ayrıca yaklaşık 8 milyon Venezuelalı, diğer Latin Amerika ve Karayip ülkelerine zor koşullardan kaçarak göç etti.

ABD destekli sağcı ana muhalefet koalisyonu Unitary Platform tarafından desteklenen Edmundo Gonzalez Urrutia, şu anda bağımsız anketlerde önde. Önerileri arasında demokratik kurumların yeniden tesis edilmesi, ifade özgürlüğü ve siyasi tutukluların serbest bırakılması yer alıyor. Ekonomik olarak, Gonzalez Urrutia devlet işletmelerinin özelleştirilmesi ve tahmini 150 milyar dolarlık borcu karşılamak için uluslararası krediler alınması gibi önemli reformları destekliyor. Gonzalez Urrutia'nın kazanması Venezuela'da demokrasiyi canlandırabilir ve ekonomiyi istikrara kavuşturabilirken, Maduro'nun zaferi mevcut asker ağırlıklı yönetimin devam etmesine ve daha fazla göçe yol açabilir.

Seçim, Venezuela'nın yıllarca süren seçim boykotları ve manipüle edilmiş süreçlerin ardından gerçekleşiyor. Venezuela yüksek mahkemesi, Machado'nun adaylığını Ocak 2024'te yasakladı. Ana muhalefet partileri yeni bir isim etrafında toplanarak Gonzalez Urrutia'yı destekledi,çünkü hükümet Machado'nun yerine geçecek kişiyi aday kayıtlarının son tarihinden hemen önce engelledi.
Nitekim seçim günü yaklaştıkça sertleşen Maduro "Venezuela'nın faşistler yüzünden bir kan gölüne, kardeş kavgasına sürüklenmesini istemiyorsanız, halkımızın seçim tarihindeki en büyük başarısını, en büyük zaferini sağlayalım" dedi. Uzun yıllardır Venezuela lideriyle iyi ilişkilere sahip Brezilya Cumhurbaşkanı Lula, Maduro'nun sözlerinden "korktuğunu" belirterek, "Kaybettiğinizde eve gidip başka bir seçimde yarışmaya hazırlanıyorsunuz" diyerek Maduro’yu eleştirdi

a3.jpg

Anketler muhalefeti açık ara zafer elde edeceğini gösteriyor

Venezuela'daki Andres Bello Katolik Üniversitesi'nin (UCAB) Siyasi ve Hükümet Araştırmaları Merkezince yürütülen bir araştırmaya göre Edmundo Gonzalez Urrutia'nın yüzde 59,1 oy desteğine sahip olduğunu gösteriyor. Nicolas Maduro. Yüzde 24,6'da yer alıyor. ABD’nin finanse ettiği bazı anketler yüzde 60’ların altına hiç düşmezken; Maduro ise yüzde 20 bandında görülüyor. Seçimlere katılma ihtimali yüksek gözüküyor. Venezuela toplumu aşırı politize olmuş durumda. Seçimlerde hile olması durumunda, seçmenlerin yarıdan fazlasının protesto etmeye istekli olacağını ortaya koyuyor.

Venezuela'nın 28 Temmuz'daki yaklaşan seçimleri büyük bir heyecanla bekleniyor ve birçok kişi bu günü özgürlük, insan hakları ve ekonomik refah için potansiyel bir dönüm noktası olarak görüyor. Ancak bu yıl, Maduro yönetiminin zayıflıklarını ortaya çıkaran ve önemli bir destek toplayan muhalif figürler Maria Corina Machado ve Edmundo Gonzalez Urrutia'nın güçlü liderliği nedeniyle farklı hissediliyor. Anketler Maduro'nun önemli kayıplarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor, ancak rejimin iktidarı bırakmaya direnmesi bekleniyor. Hatta iktidarı bırakması beklenmiyor.

Bu bağlamda Maduro ve ABD; Ukrayna-Rusya savaşından sonra ortaya çıkan petrol ihtiyacından ötürü kontrollü bir yakınlaşma ve nihayetinde ambargonun gevşetildiği bir süreç yaşandı. Ülke ekonomisi yüzde 5 büyümeye başlarken muhalif aday Machado’nun adaylığının engellenmesiyle yaptırımlar tekrar yürürlüğe girdi. Bu yüzden hedeflerden birinin ülke ekonomisinin önümüzdeki yıllarda en azından çift haneli rakamlarda büyümesi ve bundan faydalanacak sektörlerin(petrol, imalat ve inşaat) büyümesi olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle seçimlerden sonra özellikle ABD ve Çin ile yapılan petrol anlaşmaların Maduro hükümeti açısında fırsat olarak görülüyor.

Hiç şüphe yok ki uluslararası aktörlerin katılımıyla Venezüella'da özgür, şeffaf ve orta düzeyde rekabetçi bir seçim süreci isteniyor.Başkan Biden, Nicolas Maduro'nun özgür ve adil bir başkanlık seçimi vaadi karşılığında Venezuela'ya yönelik yaptırımları hafifleterek risk aldı. Seçime iki günden az bir süre kala, hükümetin en popüler muhalefet adayını yasaklaması, AB gözlemcilerini engellemesi ve muhalefet destekçilerini taciz etmesi nedeniyle meşruiyeti konusunda endişeler var. ABD ve Venezuela yetkilileri görüşmeleri yeniden başlattı ve Amerikalı diplomatlar seçimin bütünlüğünü sağlamak için çalışıyor. Donald Trump yönetimindeki yeni bir yönetim iktidara gelirse, ABD-Maduro yakınlaşma çabaları sona erebilir. Biden için başarı, önemli bir dış politika zaferi anlamına gelebilir. Bu engellere rağmen, muhalefet adayı Edmundo Gonzalez iyimserliğini koruyor, anketlerde önde gidiyor ve Maduro'yu müzakerelere zorlayacak dönüştürücü bir zafer umuyor. Maduro, ekonomik çöküşe ve ABD yaptırımları da dahil olmak üzere çok sayıda krize rağmen iktidarda kalmayı başardı. Biden yönetiminin stratejisi, Maduro rekabetçi bir seçim sağlarsa çoğu yaptırımın kaldırılması yönünde bir anlaşmayı içeriyordu, ancak Venezuela Yüksek Mahkemesi önde gelen muhalefet adayı Maria Corina Machado'nun uygun olmadığına karar verdiğinde bu tehlikeye girdi.

a2.jpeg

ORDU İÇİN MADURO ARTIK VAZGEÇİLMEZ DEĞİL

Maduro, iktidarını tehdit eden oylama öncesinde Venezuela ordusunun desteğini sağlama almaya çalışıyor. Zira Ordu eskisi kadar Maduro’ya sadık değil. Her ne kadar 50’li yaşlarda olan subayların sarsılmaz bir desteği söz konusu olsa da genç askerler arasında ciddi bir şekilde eleştiriliyor.
GonzAlez yumuşak huylu bir adamdır. Emekli diplomat kendini ulusal uzlaşmaya adamıştır, ancak Agresif Machado ülkenin en popüler siyasi figürü olmaya devam etmekte ve Maduro yönetimindeki elitleri endişelendirmektedir. Özellikle sivil bürokrasideki binlerce asker konumlarını kaybetmemek için Maduro’yu desteklemesi yüksek olasıdır. Ancak genç askerler sıradan vatandaş gibi ekonomik krizi derin hissettiği için ciddi bir Maduro karşıtlığı söz konusudur. Machado, siyasi uzlaşmanın gerekliliği konusunda sinyaller gönderdi ancak Machado’nun uzlaşmaz söylem geçmişi göz önüne alındığında, muhtemelen hükümeti ve orduyu intikam peşinde olmadığına ikna etmekte başarısız oldu. İşte bu durum başkanlık seçiminin kaybedilmesinin ardından Maduro'nun Chavezci hareketinin yargıyı, meclisi, polisi ve silahlı kuvvetleri kontrol etmeye devam edeceğini ve böylece siyasi hesaplaşmaya karşı büyük ölçüde kendisine koruma sağlayacağını hatırlatmakta fayda var. Venezuelalılar 28 Temmuz'da barışçıl değişim için harekete geçmeye hazır. Maduro'nun iktidardan ayrılmasının demokratik kurumların ve hukukun üstünlüğünün yeniden tesisi, ulusal istikrar ve ekonomik toparlanma gibi acil ve pratik faydalarına odaklanmak, nihayetinde tüm Venezuelalılara hizmet edecektir. Ancak arka planda ülke içi dinamikler Maduro’nun istese bile iktidarını bırakamayacağını gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüsamettin Aslan Arşivi