Dünyanın oyun kurucu ülkelerinin en başında yer alan ABD ve himayesi altındaki İsrail hükümeti, Gazze’deki katliamına ara vermeden devam ediyor.

Bağımsız dünya haber kaynaklarına göre Gazze’deki ölü sayısı 33.634, yaralı sayısı 76.214, ölen çocuk sayısı ise 15 bin civarında. Rakamlar katliamın boyutunu anlamak açısından elbette çok önemli. Ortalama bir stad dolusu insan katledilmiş. Bütün dünyanın gözleri önünde ara vermeden de devam etmektedir.

Medeni dünyanın merhametli, barışçı ve adil insanlarının verdiği tepkiler ortadayken, dünyadaki birçok üniversite eylemlerdeyken, maalesef hiç durmadan katliama devam etmekte. İsrail hükümet yetkilileri adeta kuduz bir köpek gibi masum sivillerin üzerine, vicdanları uzun yıllar boyunca sorgulayacak şekilde saldırmaktadır.

Azıcık vicdan ve merhamet sahibi olan milyarlarca insan, yapılan her katliama karşı çıkmaktadır. Bu aşamada insanlık için, karşı çıkan, eylem yapan, yazı yazan, kınayan her canlı değerli ve kıymetlidir.
Dünyamız o kadar büyük ve güzel ki herkese yeter de artar da. Ancak güçlünün adaletinin hüküm sürdüğü bir ortamda, dünya zenginliklerinin de büyük bir kısmı bu güce hükmeden ülkelerin elinde maalesef oyuncak olmuş.

Bunlara karşı haklı olmak yetmiyor aynı zamanda güçlü olmak da gerekiyor!

Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri veya Çin gibi güçlü değilsen ezerler, katlederler, hakkını tüm dünyanın gözlerinin içine bakarak çalarlar. Hiçbir şey de yapamazsın. Dünyanın varoluşunda da olduğu gibi kim daha büyük imparatorluklar ya da krallıklar kurarsa onun sözü geçer. Güçlünün adaletinin hüküm sürdüğü dünyada hiç kimse gerçek bir adaletten bahsedemez. 208 ülkenin bulunduğu dünyamızda büyük balık küçük balığı her zaman yer. Çok kutuplu bir dünyada adaleti tesis etmek mümkün değildir.

Tıpkı günümüzde İsrail’in Gazze’de yaptığı gibi daha önce de ABD Kızılderilileri, Almanların Yahudileri, Sırpların Boşnakları, Myanmarlılar Arakanlı Müslümanları katletmesi gibi irili ufaklı onlarca katliam bu dünyada hep yapıldı. Her birinin amacı da aynıydı daha çok toprak, daha çok intikam, daha çok güç ve çılgınca egoistliktir.

Oysa ki uzaydan bakıldığında hiçbir ülkenin sınırlarını göremezsin. Biz insanoğulları hem sınırlarımıza hem de birbirimize saygı göstermediğimiz ve gerçek adaleti tesis etmediğimiz sürece bu şekilde adaletsiz yaşam devam edecek. İnsanlar haksız şekillerde öldürülecek. Bizim elimizden eylemler yapıp tepki göstermekten fazlası gelmeyecek.

Güçlü güçsüzü her zaman olduğu gibi hep ezecek.

Dünyanın tüm kaynaklarını birlikte barış içinde kullandığımız, sınırları olmayan, tek kutuplu bir dünyada, adalet ile başka bir yaşamda buluşmak dileği ile...

“Yaşam birimize, barış hepimize lazım!”