Diyarbakır ve Mardin'de büyük yangın: Can kaybı sayısı yükseldi

Diyarbakır'ın Çınar ilçesi kırsal Köksalan Mahallesi'nde 20 Haziran gecesi çıkıp, rüzgarın da etkisiyle Mardin'in Mazıdağı ilçesi kırsal Yücebağ ile Yetkinler mahallelerine doğru ilerleyen ve yerleşim yerlerine de sıçrayan yangında; Şehmus Demir, Mazhar Demir, Taliha Demir, Nuri Demir, Rezan Yılmaz, Azad Yılmaz, Resul Yılmaz, Remzi Yılmaz, Abdurrahman Bugdayci, Ubeydullah Buğdaycı, İsmail Yardımcı ve Sinan Deviren öldü, etkilenen 78 kişi de hastanelere kaldırıldı. Hastanelerde tedavileri süren 5 kişiden 3'ü entübe edilirken, hayatını kaybedenler de otopsi işlemlerinin ardından toprağa verildi. Yangında ayrıca 556 küçükbaş öldü, 250 yaralı hayvan da sahiplerinin rızasıyla Et ve Süt Kurumu'na kesime gönderildi. 120 hayvanın ise bölgedeki veterinerler tarafından tedavileri yapıldı.

Diyarbakır'da 8 bin 100, Mardin'de ise 7 bin dönüm alanda hasara neden olan yangında, toplam 5 bin 450 dönüm ekili arazi de yandı. Yangınla ilgili Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekiplerinin çalışması devam ederken, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu da yaraların sarılması için Diyarbakır Valiliği'ne 3, Mardin Valiliği'ne ise 2 milyon lira kaynak aktarıldığını açıkladı. Yangının çıkış nedeniyle ilgili Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ise sürüyor.

KURTARILAMADILAR

Yaralılardan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören Kerime Erdenli ile Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören Fadıl Demir de doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsilerinin ardından Erdenli'nin cenazesi Çınar ilçesi Yazçiçeği Mahallesi'nde, Demir'in cenazesi ise Mardin'in Mazıdağı ilçesi Yücebağ Mahallesi'nde toprağa verildi.

BAKAN YERLİKAYA'DAN BAŞSAĞLIĞI TELEFONU

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mazıdağı ilçesi Yücebağ Mahallesi'ndeki yangında ölen Sinan Deviren'in babası Sıtkı Deviren ile Mardin Valisi Tuncay Akkoyun aracılığıyla telefonla görüşerek, başsağlığı diledi. Bakan Yerlikaya, görüşme sırasında, "Milletimizin başı sağ olsun. Bu olayın tekrardan yaşanmamasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum" dedi. Baba Deviren ise Bakan Yerlikaya'ya teşekkürlerini iletti.

'YANGINDAN ETKİLENEN ALANLAR AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ'

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, partisinin İl Başkanı İsmail Çevik ve beraberindeki heyetle, Diyarbakır'ın Çınar ile Mardin'in Mazıdağı ilçeleri arasındaki alanda etkili olan yangında hayatını kaybedenlerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Burada açıklama yapan Demir, yaşanan can kayıpları, yaralanma ve maddi hasarın büyüklüğüne işaret ederek, bu bölgelerin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Yangından etkilenen alanlarda incelemelerde bulunduklarını belirten Demir, "Öyle büyük bir afet ki köylülerin kendileri dahi kimin nerede nasıl vefat ettiği konusunda şaşkınlık geçirdiklerini ifade ettiler. Birbirlerini kurtarmaya çalışırken, bir anda etraflarının yangın tarafından kuşatılmasıyla hepsi yangın içerisinde kalmış. Çok büyük bir alan ateşin ortasında kalmış durumda. Söndürme işleminde köylülerin çoğu yangında etkilenmiş durumda. Çok büyük bir maddi zarar söz konusu. Hem Tarım İl Müdürlüğü'nden hem de köylülerden aldığımız bilgiye göre bu Yücebağ ve Köksalan köylerinde toplam 3 bin dönümün üzerinde ekili alan telef oldu. Aynı şekilde soğan tarlaları, bağlar ve anız alanları ile birlikte toplamda 10 bin dönümün üzerinde yangın etkili oldu" dedi.

Yangının, anız yakma veya elektrik kablolarının çıkardığı kıvılcımlar nedeniyle çıktığına dair iddiaların olduğuna işaret eden Demir, bu konuda etkin bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini söyledi. Geçmişte de bu tür afetlerin yaşandığını, yardımlaşma ve dayanışma ile yaraların kısa sürede sarıldığını hatırlatan Demir, "Yangının etkili olduğu 3 köyde ağır bir zarar, afet var. Bu yaraların acilen sarılması lazım. Bu alanlar, afet bölgesi ilan edilmelidir. Köylülerin zararlarının karşılanması lazım. Telef olan birçok hayvan ve ekili tarım arazileri var. Özellikle tarım arazilerinin sulanması için kullanılan binlerce su boruları ve tesisatı tamamen yanmış durumda. Dolayısıyla milyonlarca maddi zarar söz konusudur. Çiftçiler zaten ağır borçların altındalar. Şu an yapmaya çalıştıkları sulu ve kuru tarımı bankalardan kredi alarak ödemeye çalıştıklarını belirttiler. Bundan sonraki süreçte bu ödemeyi gerçekleştirecek ne imkan ne de ürün olmadığını söylediler. Dolayısıyla devletin sosyal devlet anlayışı gereği burayı afet bölgesi ilan etmesi, yaraları sarması ve maddi zararı tazmin etmesi lazım. Hepimizin başı sağ olsun" diye konuştu.