Tecavüz, taciz ve istismar

Gündem oldukça karanlık... İslam'ın sancaktarı olan Türkiye'de çocuklara tecavüz ediliyor!
Çocuklar öldürülüyor.
Biz ise ne yapacağımızı şaşırmışız.
Ne yapmamız getektiğine karar veremiyoruz.Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.
İDAM, İDAM, İDAM talepleri yükseliyor.
Peki;
Mevcut rejimle mi, mevcut hukuk sistemiyle mi, mevcut muhalefet veya iktidarla mı?
Kendi kendimizi kandırmayalım...
İdamın anayasal bir konu olduğunu herkes biliyor. İnşallah hayata geçer.
Bir kısım insan da, "idama karşıyım ama çocuk tecavüzcülerine, vatan hainlerine, teröristlere idamı kabul ederim" diyor.
Bunlar dışındaki konular yine kendi kafasına göre olacak!Sözde çözümü bulduğunu, bunun     yeterli olacağını sanıyor...
Hemen yarın, sapığın birisi annemize, 90'lık ninemize tecavüz etse o zaman ne olacak, çözüm ne?
Yoksa, zaten yaşını başını almıştı mı demeliyiz?
Bu ülkede tavuğa, ineğe, eşeğe sarkmış sapık az mıdır sanıyorsunuz?
Ve bunun sebebi, sapıkların yaşadıkları ortamlarda 'savunmasız Eylüller ve Leylalar' bulamayışlarıdır.
Eğri dursak ta, doğru konuşmak zamanıdır. Aile, bizde bir zamanlar mukaddes sayılırdı, yerinde yeller esiyor...
Saygı, sevgi, hoşgörü, edep, haya, ar, namus bizi, "Biz" yapan değerlerdi; şimdilerde, ara ki bulasın!
Allah aşkına, bügün yaşadığımız hayat     pratiğinin hangi tarafıyla övünebiliriz?
Başkalarına ait hayat yaşıyoruz...
Bu yaşam biçimi bize ait değil.
Batılı'nın modernizmini (!) kimseye kaptırmıyoruz!
Onların babası ABD'ye göz atalım:
Dünyada tecavüz suçunun en çok görüldüğü yer ABD'dir.
Tecavüzle Mücadele Merkezi'nin istatistiksel verilerine göre; yılda ortalama 683 bin kadına tecavüz ediliyor ve bunun yüzde 29'u, 11 yaş altındaki çocuklardır.
Tabirimi mazur görünüz, adamların medeniyeti bu. Biz de, bu nedeniyetin (!) peşinden     koşuşturuyoruz (!) Ona yetişeceğiz diye...
Bize gelince; medeniyetimizde;
"Kısasta hayat vardır" inanışı var. Fakat, "1400 yıl önceki uygulamalar, 21. asra uymaz, yakışmaz (!)" dedik, idamı şu veya bu nedenlerle kaldırdık...
Şimdi, hayıflanmaya başladık!
Bir gerçeği olduğu gibi ya kabul eder, ya da bütünüyle reddedersiniz.
Lokal tedavi uygularcasına, "tecavüz konusunda, vatana ihanet konusunda idamı kabul ederim" deyip, olması gerektiği diğer hususlarda reddederseniz; geleceğiniz sonuç bugünkü     durumdur.
Daha enteresan bir husus ise; "Allah bilmedi, biz biliriz" gibi bir inkarcılık durumuna düşmektir(!)
Bugün işte, o durumu yaşamaktayız.
İslam tarihini incelerseniz; bu bağlamda, sembolik olaylardan başka bir olumsuzluk göremezsiniz. Ve bu nedenle bir "Saadet Devri " yaşanabilmiştir.
Karar zamanı...
Ya İslam'a teslim olup huzura ereceğiz ya da şikayetçi olduğumuz bu kör kuyuda debeleneceğiz...
Unutmayalım, Türkiye'deki kadar hain ve alçak başka hiçbir yerde yok!
Uzatıp daha fazla ajite etmek istemiyorum, anlaşıldı sanıyorum. 
Selam ve sevgi ile...