Düşmanlarınızı sevin

Düşmanlarınızı sevin
Dünyadaki kötülükler, rezillikler, zulümler siz sonsuza kadar eleştirin, birilerini suçlayın, acı duyun, üzülün, tepki gösterin diye var olmadı. Bunlar şeriat makamının, düşük bilincin eylemleri.

Binlerce yıldır milyarlarca kişi olaylara tepki gösterdi peki dünya daha iyi bir yer haline geldi mi? Gelmedi. Öyleyse insanlara müdahale etmenin, tepki göstermenin ne anlamı ola ki? Dünyadaki kötü olaylar, zulümler, rezillikler tepki gösterin diye değil, siz kötü olmayın, siz zulüm yapmayın, siz rezil olmayın diye yaratıldı. Peki o zaman ne oluyor? 
Dünyanız değişiyor, cenneti keşfediyorsunuz, hakikati keşfediyorsunuz, Allahı keşfediyorsunuz. Şu an tepkinizle Allaha şirk koşmuş oluyorsunuz. Yani, zulüm yapanı değiştireceği akılsızlığına sahip olan şeytani bilincinizi değiştirmelisiniz. O zaman sizin dünyanız değişecek, bunu herkes yaptığı zaman ise dünya değişecek. Kaldı ki sizin dünyanızın değişmesi gerçekleştiğinde dünyanın değişmesini de istemezsiniz, her şeyi olduğu haliyle kabul etmişseniz bu istek nasıl ortaya çıkabilir ki? Zaten kötülüğün olmadığı bir dünyada yaşamın anlamı da kalmazdı, çünkü kötülük olmasa iyilik ve sevginin de anlamı kalmazdı. 
Her şeyin zıddıyla kaim olduğunu biliyor olmalısınız. Kısaca, kötüleri sevmediğiniz sürece şeytan boyutundasınız. Kötüyü değiştirecek tek şey ise sizin koşulsuz sevginiz olacaktır. Kötü insanlar sizin sahte sevginizi gördükleri için kötü. Yani onlar sizden bir adım önde. Onlar maske takmıyor. Onlar kötü olduklarını biliyor, onlar kötülük yaparak kötü olduklarını onaylıyor. Onlar bir gerçekliği yaşıyor ve samimiler siz ise sahte sevginizi yaşıyorsunuz; "ben onlardan daha iyiyim, sevgi doluyum" diyorsunuz. Hz. İsa "düşmanlarınızı sevin" diye boşuna demedi. Size hakikatten bahsediyordu. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.