Dedikoduculara teşekkür

Dedikoduculara teşekkür
Kadınların dedikoducu olduğu ön yargısıyla baktığımız şu dünyada aslında erkeklerin de içinde olduğu insanın ürettiği ve ürettiğini yaymaya çalıştıkça kendisinin de buna inandığı ve kanser olacak, kanser edecek kadar önüne geçilemez bir şeydir dedikodu.

Kadınların dedikoducu olduğu ön yargısıyla baktığımız şu dünyada aslında erkeklerin de içinde olduğu insanın ürettiği ve ürettiğini yaymaya çalıştıkça kendisinin de buna inandığı ve kanser olacak, kanser edecek kadar önüne geçilemez bir şeydir dedikodu.
Örnek olarak kadınlarda sıkça görülen Meme Kanserinin nedenini araştıran bilim adamlarının ilk yol olarak yani kısa yoldan müdahale edip, memeyi bıçak altına yatırırlarken, kanserin asıl bir hücresinin de dedikodu olduğunu hesaba katarlar mı onu da bilmem ..
Evet, özellikle başında bulunduğum stk'da başta olmak üzere bir çok alanda üretilen dedikoduların insanların özel hayatına kadar indirgenip, o hayatı alt/üst eden bir azaba dönüştüğünü de bir insan olarak söyle biliriz.
Ve asıl hedefin böl/parçala/yönet olan yani diğer adı 'ayır, araya uçurum koy ve bitir' olan amacın diğer bir adı da olan dedikodu mekanizmasının tüm hastalıkların başını çekerken bu bataklığı kurutmanın yolunun da yine biz insanlar yaşananlar, yapılmak istenenler ve söylenenlere karşı ortaya koyacağımız sağ duyu ile o dedikodu hastalığının etkisine girip, hastalanmamak için iyi ölçüp, iyi biçmeliyiz.
Ve en önemlisi moral bozan, enerjiyi tüketen dedikoduyu tam tersine çevirerek hayatımızı cehenneme çevirmesine izin vermeden ve en önemlisi tüm dedikodu ve olumsuzluklara karşın direncimiz arttıran güzellikleri arayıp, bulmalıyız.
Bunun yolu da, 'O ele demiş, bu bele demiş' e bakmadan dedikodu mekanzimasına kapılmadan, 'Ben ne yapabilirim, nereden ve nasıl başlarım?' diyerek ve o dedikodulara neden olanları da hesaba katarak yeni bir yol haritası çizip var olanları da terk etmeden, onlarla birlikte ama konuşarak, dinleyerek, anlayarak yolumuza devam etmeliyiz..
Bunun en güzel örneği bu yazıya vesile olan ve bugün ki yazımı da bana yazdıran dedikodulara teslim olmadan yapıldığı iddia edilen dedikodulara inat şu güzelim dünyaya bakarak ve bir çoğumuza ders olacağını umduğum bir konuyu, adice bir dedikoduyu olumluya çevirmemdir.
Kısacası buna yani dedikoduya dokunmamızı sağlayan ve hem de bugün ki yazımı da yazdıran hem o alçak dedikoduculara hem de o dedikoduları duyup içine girdiği atmosferle beni arayana teşekkür ederken, “durmak yok , yola devam “ diyelim mi!..

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.