Yerel demokrasinin görünür yüzü; Kent Konseyleri!

Yerel demokrasinin temeli, ortak akıl ve kentlilik bilincinin oluşturulmasıyla atılır. Bu süreçte, kent konseylerinin önemli bir rolü olduğunu görüyoruz. Kentin sorunlarını ve ihtiyaçlarını belirlemek, stratejik planlar üretmek ve yerel yönetimlere itici güç sağlamak için kent konseyleri kritik bir araçtır. Bu yapıların en büyük gücü, kentte yaşayan farklı inanç, kültür ve renkleri bir araya getirerek, demokrasiyi tabanda işler hale getirmeleridir. Katılımcı demokrasiye olanak tanıyan kent konseyleri, kentteki sorunların çözümünde halkın bilinçli ve örgütlü katılımını sağlar. Kent konseyleri, bir nevi kentin görünen yüzü ve konuşan dili gibidir. Bu nedenle, bu alanlarda etkin, nitelikli ve liyakat sahibi bireylerin yer alması gereklidir.

Belediyelerin çatısı altında faaliyet gösteren kent konseyleri, yerel katılımı teşvik etmek açısından büyük önem taşır. 1991 yılında Yerel Gündem 21 yapılanmalarından dönüşen kent konseyleri, 2005 yılında 5393 sayılı Belediye Yasası ile yasal bir zemine oturtulmuştur. Bu yasa, kent yaşamında sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve yerinden yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesini hedefler.

Kent konseyleri, bu hedeflere ulaşmak için pek çok göreve sahiptir. Bunlar arasında yerel yönetimlerde halkın katılımını artırmak, hemşerilik bilincini geliştirmek, yönetişim anlayışını yaygınlaştırmak, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak, kent yönetiminde şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerini uygulamak gibi kritik roller bulunur. Kent konseyleri, kentin tarihsel ve doğal değerlerini koruma konusunda da önemli bir misyona sahiptir.

Esenyurt Kent Konseyi'ne yaptığım ziyaret, bu yapıların ne denli hayati bir role sahip olduğunu bir kez daha gösterdi. Türkiye'nin en büyük ve en kalabalık ilçesi olan Esenyurt'ta, kent sorunlarının çözümü için kurumsal ve örgütlü bir kent konseyiyle karşılaştım. Kadın Meclisi ve Gençlik Meclisi’nin çalışmaları, Esenyurt için büyük bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor. Mahalle muhtarları üzerinden yürütülen mahalle meclisi çalışması, yerel demokrasinin en etkin ayağını oluşturuyor. Esenyurt Kent Konseyi'nin planlı, programlı ve raporlarla desteklenen çalışmalarını da takdirle karşıladım. Ayrıca, bu konseydeki eşitlik ve hoşgörü atmosferi, geleceğe dair umutlarımı yeşertti.

Esenyurt Kent Konseyi’nin, ilçedeki tüm kurum ve kuruluşlarla uyum içinde çalışması, günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz iş birliği kültürünün somut bir örneği. Esenyurt’un sorunlarını, ihtiyaçlarını ve çözüm önerilerini ortak akılla tartışabilen bu yapının, duyarlı tüm vatandaşlara kapılarını açması önemli bir fırsat. Unutmayalım ki, bilinçli ve duyarlı toplumlar, ortak dil ve anlayışla daha yaşanabilir kentler inşa ederler.