Yaklaşık 3 gün denizin 30 metre altında mahsur kalan adamın büyük kurtuluş hikayesi

Bu haberimizde, denizin 30 metre altında küçücük, zifiri karanlık bir odada mahsur kalan Harrison Okene'nin hikayesinden bahsedeceğim. Okene'nin aşırı soğuk ve karbondioksit zehirlenmesi tehditlerinden mucizevi bir şekilde kurtuldu...

Okyanusun ortasında olmanın nasıl bir şey olduğuna dair pek çok film, kitap vb. şeyler seyretti veya okuduk. Fakat gerçek hayatta böyle bir durumdan kurtulan insanlar var mı ? Pek bilmiyoruz. Şahsen bende bugün ki köşem için ne yazsam diye düşünürken karşılaştım böyle bir durumda insanların kurtulabildiği gerçeği ile. Kısacası sadece film veya kitaplarda değil gerçek hayatta da böyle zor bir durumdan kurtulmayı başaran birçok insan var.

Bu durumdan kurtulan tüm insanlardan bahsedemeyiz ama mucizelerle dolu. Harrison Okene'nin hikayesinden az da olsa bahsedebiliriz diye düşündüm.

Bu adam, herhangi bir dalış ekipmanı olmadan denizin birkaç düzine metre altındaki bir römorkörün hava cebine sığınmak zorunda kaldı. Su altında yaşam için verilen bu çaresiz mücadele sadece üç gün sürdü. Ve dışarı çıktığında, zamanın geçmesine ve yaşadığı yerde nasıl karşılandığına çok şaşırdı. Gelin hep birlikte onun hikayesine bir göz atalım.

Harrison, Nijerya açıklarında petrol operasyonunun yapıldığı bir petrol tankerine yardım eden bir römorkörde aşçıydı.

Harrison yeni evlenmişti ve gemi aşçılığı yaparak ailesinin geçimini sağlamaya çalışıyordu. Ne kadar garip değil mi ailesinin geçimini sağlamak için aşçılık yaparken birden tüm hayatını etkileyecek bir olay yaşıyor. Bu hikayenin devamını öğrendiğimde çok şaşırmıştım bakalım sizlerde benim kadar şaşıracak mısınız ? Yelken açıldığı gün hava oldukça iyi görünüyordu, ancak kimse günün ilerleyen saatlerinde bir fırtınanın ortalığı kasıp kavuracağını beklemiyordu. Ayrıca fırtına ile birlikte başka bir tehdit de bulunuyordu.

Sizce neydi bu tehlike ? Tabi ki korsanlar...

Bu tehlikeyi önlemek için mürettebat dinlenmek istediklerinde kamaralarını kilitlediler. Bir fırtına geldiğinde ve gemi alabora olduğunda mürettebatın kaçmakta bu kadar zorlanmasının nedenlerinden biri de buydu.

Şans eseri, Harrison o sırada tuvalete gitmişti

Mürettebat odadan çıkıp acil servise girmeye çalışırken, akan su Harrison'ın kapıyı açmasını zorlaştırdı. Sonuç olarak arkadaşlarına yetişemedi ve onlara seslendiğinde karmaşa içinde Harrison'ı duyamadı. Kapı açıldığında, Harrison akıntı yüzünden başka bir odaya sürüklendi.

Harrison, küçük bir hava kabarcığı içeren kaptan kamarasına sürüklendi ve ciddi şekilde darbe aldı. Sürüklenmeni ardından gemi bir çarpma yaşadı.

O anda Harrison, geminin deniz dibinde yattığını fark etti. Sonra gemi alabora oldu. Batan gemiyi bildiren diğer ekipler, hemen yardım aldı. Ancak kurtarma ekibinin dalgıçları derin suda çok fazla kalmak istemediler, bu yüzden Harrison'ı fark etmeden gemi enkazından ayrıldılar. Yani insan canını önemsemeden sorumsuzca olay yerini terk ettiler.

İnsan canı gerçekten bu kadar değersiz mi ? O kadar eğitimli dalgıçlardan bir tanesi bile mi gemide insan olabilme ihtimalini düşünemediler. Sorumsuzluk, düşüncesizlik gerçekten başka bir adı yok bu olayın.

Neyse ki umutluydu ve bulunduğu yerden başka bir noktaya geçmeye çalıştı. Zifiri karanlıkta mühendisin odasına yüzdü.

Harrison o kadar şanslıydı ki bulunduğu bu oda içersinde de hava bulunuyordu ve bu şekilde zehirlenme ihtimalinden kurtulmuştu. Peki ya diğer tehlikeler ne olacaktı ?

Diğer tehlikeli durumlar neydi ? Harrison 100 fitte aç, susuz, korkmuş ve üşümüştü. Diğer şeylerin yanı sıra, daha önce nefes alma sorunları vardı ama şimdi odada biraz hava bulunuyordu. Soğuk problemlerini önlemek için yakınlarda bulduğu malzemelerden bir platform yapmaya çalıştı. Bu şekilde vücudunu dondurucu deniz suyunun üzerinde tuttu. Aksi halde ölmesi saatler alacaktı.

Bu sırada etrafa kötü bir koku yayıldı. Harrison kokuyu ölü mürettebata bağladı. Daha da kötüsü, etrafımdaki balıkların cesede doğru ilerlediğini duyabiliyordum. Dünyanın sizi terk ettiğini düşündüğünüzde ve bu durumla karşı karşıya kaldığınızda mücadele etmek zordur. Ama bu, Harrison'ın pes etmesi için yeterli değildi.

Hayatı için ailesi için belki de pes etmek istemedi. Ne kadar büyük bir güç aslında çoğu insan korkudan ne yapacağını bilemez ya da aklını kaybederdi en azından ben öyle düşünüyorum.

Olayın daha ilginç kısmına gelmedik bu arada. Önce ki dalgıçlardan daha üst seviye bir ekip olay yerine geldi ve batan gemi tespit edildi fakat amaç tamamen farklıydı. Kimse bir insan olabilme ihtimalini düşünmüyordu. Belkide bu ihtimal göz önüne alsında Harrison 3 günde değil 1 günde kurtulacaktı. Ama hızlı karar verme ve sorumluluk sahibi olmayan işlerini doğru ve düzgün yapmayan insanlar hayatın her yerinde varlar ve bazen insanların canlarına sebep oluyorlar. Bu sebep sadece ölümle sonuçlanmak zorunda değil bazende manevi şeylere sebep olunuyor.

Ekibin geri dönme amacına gelecek olursak eğer amaç ölen kişilerin cesetlerini toplamaktı. Teknik ekibin yanı sıra 6 dalgıçtan oluşan ekip, bir süre su nedeniyle bloke olan kapıyı açmakta zorlandı. İçeriye girer girmez zor şartlar altında arama çalışmaları başladı. Ekip Harrison'a vardığında dört ceset bulundu.

Daha sonra arama seslerini duyan Harrison gerçek mi yoksa hayal mi olduğunu kestiremeden tek şansını kullandı ve dalgıçlardan birine doğru yüzerek ulaştı. Panik yapmadan tehlikeli tüm durumları göz önünde bulundurarak dikkatli bir şekilde Harrison'ı yüzeye çıkardılar.

Sadece 12 saattir suda olduğunu düşünen Harrison çıktığında tam üç gün geçtiğini öğrendi. Bir insan böyle bir durumda ne hisseder, ne yapar ya da ne düşünür? Bne kendimi böyle bir olayı yaşarken bile düşünemiyorum. Sizler kedinizi üç gün suyun altında hayal edebiliyor musunuz ?

Olayın sonucunda kurtulan tek kişi Harrison oldu diğer 10 kişinin cesedine ulaşıldı ve bir kişi hala kayıp bedenine ne olduğu bilinmiyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri