Türkiye ve kuraklık

Şu anda Türkiye’de göller kuruyor, ırmaklar yok oluyor, tarım su sıkıntısı yüzünden bir şey üretmiyor.

Şu anda Türkiye’de göller kuruyor, ırmaklar yok oluyor, tarım su sıkıntısı yüzünden bir şey üretmiyor. Ülke varlığı bakımından çok çok önemli olan bu konuda kendi varlığına yakıştığı gibi TEMA Vakfı çalışma başlatmıştı. Ben yıllar önce çok sevdiğim bulunmaz değerde bir adam Prof. Dr. Lütfü Baş Hocamın olduğu günlerde TEMA Vakfında Büyükçekmece temsilcisi olarak her ay toplantılara katılıyordum. 2001 yılında düzenlenen Kuraklık etkinliklerinin azaltılmasında kurağa dayanıklı bitki çeşitleri ıslahı ve kurak koşullarda yetiştirme tekniği konulu bir çalıştay yapmıştı. Bu konuda bir çok bilir kişi bu çalışmaya katılmıştı.

Bu çalışmada “Kuraklık ve Türkiye Tarımı” konulu bu tartışmada, ekolojik olanak koşullarımızdan en uygun biçimde yararlanmak ve toprağımızı koruyarak verimli kılmak amaçları bağlamında, “en uygun bitkisel üretim deseni ve uygun yetiştirme tekniği” gibi iki temel eksen kapsamında değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır.

Küresel iklim değişikliği ve buna bağlı olarak ülkemizde beklenen kuraklığın kamuoyunun gündemine girdiği bu günlerde, Tema Vakfı İnternet sayfasında yayınlanan bu çalıştay dökümanının bir kitap haline getirilerek kamuoyu ve ilgililerle paylaşılması düşünülmüştü. Bende var.

Toplu tartışmaya bilgi-birikim-deneyim ve emekleriyle katkıda bulunan bilim insanları ve uzmanlarımıza teşekkür ederiz. Çok genel bir yaklaşımla, iklim değişikliği, “Nedeni ne olursa olsun iklim koşullarındaki büyük ölçekli (küresel) ve önemli yerel etkileri bulunan, uzun süreli ve yavaş gelişen değişiklikler” biçiminde tanımlanabilir.

İklimdeki değişiklikler, buzul ve buzullar ortaya çıktığı gibi arası çağlar arasında, dünyanın çeşitli bölgelerinde ortalama sıcaklıklarda oluşan büyük değişiklikler şeklinde ortaya çıktığı gibi, yağış değişimlerini de içermektedir.

Bugünkü bilgilerimize göre, Yerkürenin 4.5 milyar yıllık çok uzun jeolojik tarihi boyunca iklim sisteminde milyonlarca yıldan on yıllara kadar tüm zaman ölçeklerinde doğal etmenler ve süreçlerle birçok değişiklik olmuştur. 19. yüzyılın ortalarından (sanayi devriminden) beri, iklimdeki doğal değişe bilirliğe ek olarak, ilk kez insan etkinliklerinin de iklimi etkilediği yeni bir döneme girilmiştir.

Özellikle fosil yakıtların yakılması, arazi kullanımı değişiklikleri ormansızlaşma ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleri sonucunda, atmosferdeki sera gazı birikimleri kızla artışgöstermiştir. Bu yüzden, günümüzde iklim değişikliği, oluşmuştur ve gelişerek artıyor. Kötü sonucu önlemek için biz insanlara önemli görev düşmektedir.

Sağlıklı yaşamanız dileklerimle.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri