Sosyal medyanın dayanılmaz cazibesi

Dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn etmeye çalışan akıl,işgallerini teknolojik araçlarla sosyal medya üzerinden direk bireye kadar getirmeyi de başardılar. Dünyayı küçülterek cebimize/elimizin içine sığdırdılar. Ekranlardan dergilerden ancak görebildiğimiz hayranı olduğumuz ünlüleri! Parmak ucu dokunuşu ile karşımıza çekebiliyor,hatta sohbet edebiliyoruz. Hayal ettiğimiz dokunuşları sanal da olsa yapmış oluyoruz. Böylece gerçek hayatta bir araya gelmesi zor olan insanların sanal bir dünyada birbirine dokunmasını sağlayarak büyük bir lütüfta! Bulundular. Görünürde oldukça iyi bir şey olarak algılanan bu durum aslında hayatlarımızın merkezine oturtularak bize yön veren bizi yönlendiren, bizi yöneten bir büyük projedir. 
Sosyal medya arenası istediğimiz anda  kişilere ve kişiliklere saldırmanın yegane alanı olarak görenlerden,her şeyin kolayca pazarlandığı alana, her an istediğimiz her şeye ve herkese ulaşabilmenin verdiği özgüven patlaması ile de aslında bizi insani ve vicdani kavramlardan uzaklaştırmaktadır. 
Geldiğimiz nokta,gerçek kişilikleri kamufle eden bir yığın sahte kimlik ve bu sahte kimlikle avlanma,hakaret etme,normalde söyleyebilme cesareti gösterilemeyen sözlerin hakarete varan boyutları ile sahte hesaplar üzerinden söylenmesini sağlayan oldukça geniş ve kontrol edilemeyen bir mecranın ortaya çıkmış olmasıdır.
Yeni zamanda sosyal medya, yeni medya hayatımızın merkezinde istesek de istemesek de. Öyle ise Vahşi kapitalizmin elinde savrulmadan emperyalist aklın oyununa gelmeden yeni dünyayı yeni medyayı, sosyal medyayı doğru ve etkili kullanmanın yol ve yöntemlerine odaklanmakta fayda var. Gelecek yeni medya eli ile inşa ediliyor. Toplumların yönlendirilmesi kitle iletişim araçlarının kontrolünden bireyi yönlendirme aracı olan sosyal medyaya doğru evrilmiştir. 
Sosyal medyayı kişisel komplekslerin,bunalımların, kıskançlıklarn,tahammülsüzlüklerin, ideolojik kavgaların, kişinin karşısındakine yüz yüze söylemeye cesaret edemediği şeyi arsızca yazabileceği bir alan olmaktan çıkarmalıyız. Aksi takdirde büyük bir güruh olmaya gebe “klavye kahramanları”nı sonraki dönemde kontrol etme şansımız kalmayabilir.
Yeni dünyaya ayak uydurmanın, entegre olmanın,yeni zamanın ruhunu okuyabilmenin güçlü bir alanı olarak sosyal medya bizim yön verdiğimiz ve bizim yönlendirdiğimiz bir alan olabilir. Bunu başarabilmenin yegane yolu,bu varlığı kabul edip, algı yönetimi konusunda başarı gösterebilmektir. Sosyal medyada bir olayın veya konunun algı oluşturma süresi 45 saniyedir. Başarı, bu zamanın kontrol edilmesi, kontrol altında tutulması bu hıza ayak uydurulabilmesi ile mümkündür.