EURO 2024 başladı ama...

EURO 2024 başladı ama...

14 Haziran’da Avrupa Futbol şampiyonası yani Euro2024 başladı. Çok güzel bir etkinlik. Bu turnuvada Türkiye’nin de yer alması olaya ayrı bir heyecan katıyor amaaa... İşin aması da var. Bu turnuvanın yayıncı kuruluşu TRT bu turnuva tam hazırlanamadı.

TRT yönetimi Euro 2024 turnuvasının ya önemini bilmiyor ya da olayı taşıyacak kapasitede değil. Euro 2024 gibi dünyanın en önemli turnuvanın yayıncısısın, bu kupaya Türkiye’de katılıyor, arkanda kapı bir devlet var sana kamu bütçesinden sınırsız olanaklar sunuyor ama sen bu turnuvayı sanki bir mahalle turnuvasıymış gibi yaşıyorsun.

Açılış gösterisi yerine reklam izledik

Kupanın açılış maçı Almanya ile İskoçya arasında oynandı. Açıştan önce törenler yapıldı. TRT önce TRT 1 ile TRT Spor arasında ortak yayına geçti sonra maça yarım saat kala yayını TRT Spor’a bıraktı. Milleti bir o kanala bir bu kanala süründüreceğinin sinyallerini verdi. Turnuvanın açılış gösterileri başladı dans edenler koreografiler başladı, dans eden genç kızlar genç delikanlılar filan ama bizim TRT olayı birkaç dakika gösterip hemen tüydü. Reklam yayınlamaya başladı. Bir başka deyişle açılış gösterisini güme getirdiler.

TRT ‘nin bu turnuva için görev verdiği yorumculara baktım. Hiçbirinin ne futbol bilgisine ne de kişiliklerine bir tek lafım yok olamaz da ama hepsi no name. Yani toplumda reyting karşılığı olmayan futbol yorumcuları. Yorumlarını yapıyorlar evet ama sıcaklık yok, samimiyet yok. Mademki TRT olarak yayıncı kuruluşsun, mademki sınırsız kamu bütçen var buna biraz vizyon da katıp Euro 2024 yayınları için biraz daha renkli biraz daha yaratıcı şeyler düşünsene kardeşim. Bu maçları nasıl daha renkli bir biçimde sunabilirim diye düşünsene!

Neden iyi yorumcu yok?

Mesela yorumcu olarak seçtiğin insanların yanına ya da onların yerine özel kanallarda reytingi olan futbol yorumcularını da eklesene. Ahmet Çakar’ı, Erman Toroğlu’nu, Sinan Engin’i ve daha akıllara gelebilecek diğer popüler olan özel televizyon kanallarında Süper Lig’in yorumculuğunu yapan yorumcuları toplasana. Bir efsane yorumcu kadrosu kursana. Bu popüler yorumcuların hem bilgilerinden hem de popülerliklerinden faydalansana. Yuvarlak masa toplantıları, maç analizleri yapsana, maçların arasında girip maç oynandığı sırada birkaç saniyelik de olsa pozisyon yorumları yaptırsana bu adamlara. Yani olayı biraz daha renkli biraz daha eğlenceli hale getirsene. Ama yok, yok, yok. Ama maalesef bu vizyon TRT’de yok. Bu Euro 2024’ü BeInSports veya TV8 ve hatta Beyaz TV bile yayınlasaydı çok daha renkli bir içerikle süslerdi. Sakın bana kimse özel televizyon kanallarında çalışan yorumcular TRT’de yayına çıkamazlar kanalları izin vermez demeyin. Buna hiçbir kanal cesaret etmez zaten engellemeyi de düşünmez. Özel kanallar tüm yorumcularının Euro2024’te TRT’de yorum yapmasına izin verir.

Neden kadın spor muhabiri yok?

Euro 2024’te dikkatimi çeken bir diğer şey de TRT ekranlarında bu kupada hiçbir kadın sunucunun kullanılmaması. Bu TRT Türkiye’nin ilk kadın futbol sunucusunu yetiştirmiş TRT’dir. Semahat Özdoğan Türkiye’nin ilk futbol maçı anlatan kadın sunucusu olarak TRT’nin yetiştirdiği bir sunucuydu. Ama aynı TRT’de bugün stadyumlarda kadın muhabirleri göremiyoruz. TRT Spor Almanya’ya kadın muhabirler yollasa ne olur? Özel kanallarda çalışan, sosyal medyada faaliyet gösteren o kadar güzel ve yetenekli kadın muhabirler, kadın spor gazetecileri ve yorumcuları var ki. Bu kızlar maç öncesi röportajlar yapsa, maç arası röportajlar yapsa ne olacak?
Ben bu zihniyeti anlamıyorum. Cidden anlamak istiyorum ama anlamıyorum. Burada bir tembellik mi var? Bir vizyonsuzluk mu? Yoksa bir kasıt mı? Bunu anlamaya çalışmak ve anlamak çok zor. Tarihi bir fırsata sahipsin ama bunun için hiçbir şey yapmıyorsun.

KAMUDA YAŞANAN BAŞI BOŞLUĞA BİR ÖRNEK

Bu konu bana bir kez daha kamu medyası dahi kamu kuruluşlarında yaşanan başı boşluğu hatırlattı. Kamuda çalışanlar çok ciddi bir tembellik içindeler. Bunun nedeni onların tembel olduklarından değil. Bunun nedeni “nasıl olsa param geliyor, nasıl olsa zam alıyorum. Ben memurum beni öyle kolay kolay kovamazlar”ın rahatlığı. Yani sistemin rahatlığı.

Kimse kusura bakmasın herkes AK Partiyi eleştiriyor ama ben burada tam tersini söyleyeceğim. AK Parti döneminde bu 20 küsür yıllık dönemde kamu çalışanları yani memurlar Türkiye tarihinde benzeri görülmemiş rahatlık yaşadılar. Özal döneminde yani seksenler de memur olmak bir felaketti. Çocuklara “aman memur olmayın” diyerek eğitim verirlerdi. Memurlar en az parayı alan çalışanlardı. Koalisyonlu doksanlı yıllarda da bu devam etti. Eskiden memurlara kız verilmezdi, memurlara ev verilmezdi… Şimdi geldiğimiz noktada durum tam tersi. Kamu çalışanları özel sektör çalışanlarından daha iyi maaşlar alıyor daha iyi şartlarda çalışıyor. Şimdi evlerine kiracı arayan ev sahipleri memur adayları daha çok tercih ediyorlar.

AK Parti döneminde ya memurların şartları iyileşti ya da özel sektör çalışanları ve işçilerin şartları kötüleşti. Hangisi takdir herkesin. Bunun derinlemesine analizini başka bir gün yaparız elbet ama ortada bir gerçek var o da kamunun üzerindeki bu yükün verimliliği artık tartışılmalı. Kamu işletmelerinde çok ciddi yük var. Bu işletmeler de verimlilik çok düşük. Yatırımın geri dönüşü çok düşük. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin en büyük nedenlerinden biri de bu. Bugün memurlar 10 bin TL ‘de sıkıştıysa ve devlet bu maaşlara zam yapamıyorsa bunun bir nedeni de kamu harcama yükü. Kamu harcamalarının ve devletin üstündeki bu finansal yük kalkmazsa ya da bir başka deyişle azalmazsa biz daha çok ekonomik kriz konuşuruz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri