Moskova’da hava soğuk yaşam sıcak (1)

Geride bıraktığımız hafta sonu avukat arkadaşım Mustafa Engin’in misafiri olarak Rusya’nın başkenti Moskova’ya gittim.
29 – 30 Kasım ve 1 Aralık gününü kapsayan bu üç günlük gezide Moskova’da küçük bir fabrikası da olan Mustafa arkadaşım inanılmaz rehberlik ve misafirperverlik göstererek bu kısa sürede o soğuk havada neredeyse Moskova’nın tozunu attırdı bize.
***
Rus hava yolu ile yaklaşık dört saat süren uçak yolculuğu sonrası vardık Moskova’ya.
Önde beni müthiş bir soğuk karşıladı.
Allah’tan hazırlıklıydım ve kalın giymiştim yoksa daha çok üşüyecektim.
Kaldığımız otel Belaruska bölgesindeydi. Bu arada Rusya’da bizdeki ilçe yerine çoğunlukla bölge kullanılıyor. Büyük bölge küçük bölge gibi.
Nazım Hükmet’in mezarı, Kievista bölgesi, Kremlin Sarayı ve Kızıl Meydan (bunlar zaten bir yerdeler), Eski Arabat, Kurtarıcımız İsa Kilisesi, Moskova nehri, Simolenskaya, Maraşal Jukov heykeli (çok büyük bir at üzerinde heykel), 2.Dünya Savaşı’ndaki şehit anıtları, sönmeyen alev (bu alevi söndürene 20 yıl hapis cezası var), Propekt Mira, aklımda kalan gezdiğimiz yerlerden bazıları.
Sabah saat sekizde uyanarak yarım saat kahvaltı ve hoop metro ile doğru geziye.
Hava eksi 10-15 derece. Çok kalın giymeme rağmen üşüyorum ama tatlı bir üşüme. Çocukluğumun geçtiği Kars’tan alışığım soğuk ayaz havalara.
***
Biraz Rusya Federasyonu ile de bilgi verirsek.
Doğu Avrupa ile Kuzey Asya'ya yayılmış olan Rusya Federasyonu 17,075,400 kilometrekareliklik yüzölçümü ile dünyanın en geniş ülkesi. Dünya haritasını açıp baktığınızda, ülkenin ne kadar büyük olduğuna şaşırmamanız mümkün değil. Nüfus sıralaması olarak ise dünyada seki-zinci. 60 farklı etnik grubun yaşadığı Rusya Federasyonunun nüfusu 150 milyon, bunun 120 milyonunu Ruslar oluşturuyor.
Rus alfabesi 33 harften oluşuyor. Görünüm olarak da ses olarak da Türkçeye yakın 6 harf bulunuyor. (A, E, K, M, O, T) Görünüm olarak batı ve Türk alfabeleriyle aynı olup ses olarak farklı 6 harf daha bulunuyor. (B, H, P, C, Y, X) Geriye kalan tüm harfler batı ve Türk alfabelerinde yer almayan, farklı biçimde yazılan harfler.
***
Moskova giderek büyüyen devasa bir kent. Resmi rakamlar 12 milyon insanın yaşadığını belirtse de gayri resmi rakamlar 17 milyona yakın insanın bu kentte yaşadığını söylüyor. Modern başkent Moskova, Rusların yaşamının her açısından merkezi.
Tolstoy Savaş ve Barış'ta her Rus'un Moskova'yı kendi annesi gibi gördüğünü yazmış. Başkent Moskova, hem Rus Ortodoks Kilisesinin merkezi hem de Rus sanat ve mimarisinin toplandığı yer olarak, bu ulusun kalbini oluşturmakta.
Moskova son yıllarda hızlı bir şekilde gelişmiş. Komünizm sonrası dinamizm ve değişim inanılmaz boyutta olmuş. Moskova'da yollarda lüks otomobilleri ve her köşe başında Avrupalı markaların görkemli mağazaları ile şık ve pahalı restoranlarını görüyorsunuz.
Moskova'da İngilizce bilmeniz bir işe yaramıyor. İngilizce bilen bir Rus'a rast gelmeniz oldukça zor. Ancak Türkçe geçerli bir dil. Gezerken veya alışveriş yaparken Türkçe bilen bir kişiye mutlaka rastlıyorsunuz.

Moskova metrosu müthiş!

30 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. En az 10 yılda bindiğim kadar bu 3 günde metroya bindim.
10 hat ve 180 istasyondan oluşan Moskova metrosu günde 10 milyon yolcu taşıyor. Bu rakamlar Londra ve New York metrolarını aşan rakamlar. Moskova Metrosu başlı başına bir sanat yapıtı. Metro istasyonlarının salonları ve platformları; gösterişli avizeleri, heykelleri ve mozaikleriyle minyatür sarayları andırıyor. "Metro mu müze mi?" kararsız kalıyorsunuz. Ayrıca oldukça işlek ve işlevsel bir metro ağına sahip.

Binalar standart

Kentin cadde ve sokakları aslında ilk baktığınızda size İstanbul’un şehir dışı yapılarını anımsatsa da binaların neredeyse tamamı sanatsal şaheser gibi görülüyor.
Soğuk havadan dolayı zaten sokaklarda insan görmek hatta canlı görmek çok güç.
Market ve mağazaların önünde tek ürün tabela bulamazsınız.
Restaurant, mağaza, marketlerin tamamı bizim Dolmabahçe Sarayı’nı anımsatır gösterişli yapısı içerisinde.
Dışarıdan baktığınızda saray gibi görüyorsunuz.
Binanın içerisine girdiğinizde son derece düzenli ve disiplinli bir stant eşliğinde ürünler sizi bekliyor.
Kış aylarında eksi 40-45 derece soğuğa rağmen sağlam yapılı binalar sayesinde dışarıda palto ile dolaşan halk içerde neredeyse yazlık kıyafetlerle bile yaşamakta.
Otomobil sürücüleri ise İstanbul'lu sürücüleri aratmayacak şekilde araba kullanıyor. Birbirine yol veren, yayalara saygılı, kuralarla uymak için beklemeyi göze alan sürücüler yok denecek kadar az. Herkes bir an önce gideceği yere ulaşmanın sabırsızlığıyla kuralları boş vermiş durumda. Ancak neyse ki bu kentin mükemmel bir metrosu bulunuyor. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri