Futbolu siyasete alet ediyorlar!

TFF Başkan adayı Erdal Alkış DAMGA'ya özel açıklamalarda bulundu.

MEHMET MERT / DAMGA ÖZEL - TFF Başkan adayı Erdal Alkış DAMGA'ya konuştu. Çok tartışılan futbol-siyaset ilişkisini değerlendiren Alkış, “Futbolu yönetenler beceriksizliklerinden dolayı, koltuklarını koruyabilmek için siyaseti futbolun içine çekiyorlar” dedi. “Borçlarını ödemiyorlar, oynayamadıkları maçların sorumluluğunu da siyasetin kucağına atıyorlar” diyen Alkış, “Sonra da yalvar yakar siyasilere gidiyorlar. Siyaset de önüne gelen fırsatı değerlendiriyor” ifadelerini kullandı.


Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) Haziran ayında yapılacak olağan genel kurulunda başkanlığa aday olan Erdal Alkış, gazetemizi ziyaret etti. Mehmet Mert'in sorularını cevaplayan Alkış, 20 Mayıs Pazartesi günü ilk basın açıklamasını yapacağını belirterek, “Oradaki bütün spor medyasını ve duayenleri davet edip projelerimizi anlatacağız. Ama yaklaşık 2 haftadan fazla oldu bir basın bülteniyle, başkan adaylığımızı açıklamıştık” dedi.

Futbol dibe doğru gidiyor

Yılbaşından beri TFF başkanlığı için çalıştığını ifade eden Alkış, “Oynanamayan Süper Kupa maçı sonrası aday olma kararı aldım. 2008'den bu yana federasyonla alakalı bir oyuncuyum. 2012'de aday oldum fakat o yıllarda Fenerbahçe eski Asbaşkanı Sayın Nihat Özdemir'in talebiyle Sayın Yıldırım Demirören için geri çekildim. Zaten o zaman da bunu söylediler. Ama benim federasyon başkanlığıyla alakalı gelecekte mutlaka bu işi yapacak kalitede olduğumu da söylediler. Benim hayattaki anlayışım problem çıkarmaktan çok problem çözmekle ilgili. Ben nitekim o zaman son gün adaylıktan çekildim. Sayın Başbakan'a da bilgi vermiştim. O zamanlar birileri bir takımı küme düşüreceğiz diye hakkımda itham da bulunmuştu. Aslı astarı asla olmayan bir itham. O gün bugün futbol iflah olmuyor ve dibe doğru gidiyor. 100 yılda yaşanmayan her şeyi futbol tarihimiz anlamında bu döneme sığdırdık. Bu ülkenin şampiyon takımları amatör kümelere kadar düştü. Dolayısıyla bütün bunları topladığımızda takımını sahadan çeken kulüplerimiz oldu, hakem yumruklayan başkanlarımız oldu. Bunların hepsini yaşadık” diye konuştu.

Gizlenen birçok şey var

“Bugün bilinmeyen, kamuoyuna açıklanmayan birçok şey var” diyen Alkış, “Galatasaray da Fenerbahçe de açıklayamıyor. Yoksa Suudi Arabistan'da oynanmayan maçın sebebi tişört üzerindeki Atatürk fotoğrafı değildir. Biz bunları federasyon başkanı olursak açıklarız. Ama şimdi açıklamamız yersiz olur. Biz göreve gelirsek sadece dikiz aynasına bakmayacağız, önümüze bakacağız. Zaman zaman dikiz aynasına bakıyoruz sebebi geçmişte yapılan hatalar. Bunlarla ilgili tabii ki kamuoyunu bilgilendireceğiz” ifadelerini kullandı.

Medeni cesaretle söyledim

Mevcut yönetimden farklı birçok yönü olduğunu dile getiren Alkış, “Benim adaylığım ağaç kovuğundan bir adamın yapacağı şey değil. Ben 2008'den beri Türk futbolunun içindeyim. Bununla alakalı kitaplar yazacak kadar literatür biriktirmiş, UEFA ve FIFA'da görüşmeler yapmış, İngiltere, İspanya, İtalya ve Almanya'ya kadar bağlantıları olan, arkadaşları olan birisiyim. Dolayısıyla Türk futbolunun içinde olan durumu da biz biliyoruz, en uygun elbiseyi de biliyoruz. Hatta absürt görülebilir ama biz kişilerin şahsiyetine dokunmadan eleştirimizi yaparız. Mesela Fatih Terim'in Türk futbolunda büyük bir problem olduğunu söylemiştim, Rıdvan Dilmen için de öyle. Ama bu söylemim şahsiyetleriyle ilgili değil. Varlıklarının futbola katkı vermediğini, zarar verdiğini medeni cesaretle söylemiş biriyim. Dolayısıyla benim farkım bu. Kimsenin söyleyemediği, düşünemediği şeyleri biz söyleyip, düşünebiliyoruz” dedi.

Siyaset fırsatı değerlendirir

En önemli meselenin finans sorununun çözülmesi olduğunu belirten Erdal Alkış, “Bunun için de son derece planlı, programlı bir çalışmamız var. Mesela Asya menşeili 2 milyar dolarlık bir fon getirdik. Bunun için özel olarak uğraşan arkadaşlarımız var. Tabii biz bu fonu getirirken laf olsun diye getirmiyoruz. Sorunların çözülmesi için en doğru sistemi yaratmak peşindeyiz. Biz mesela futbolu kulüplerle birlikte yöneteceğiz. Nasıl olacak derseniz; federasyonun bir yönetimi var. Ama daha önemli olan profesyonellik. Şu an 1 Genel Sekreter var bir de 14 tane genel sekreter yardımcısı var. Bunların ne iş yaptığını bilen bile yok. Bizim Genel Sekreterimiz Hakan Atilla olacak. Biz şöyle yapacağız 5 kişi atayacağız, 5 kişi de kulüpler atayacak. Cumhurbaşkanımıza da kısmi olarak bunları söylüyoruz. Federasyonla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın orada olup bitenlerden haberi yok. Net bir şekilde söylemek istiyorum. Futbolu yönetenler kendi beceriksizliklerinden dolayı siyaseti işin içine çekmeye çalışıyorlar. Kendi koltuklarını koruyabilmek için siyaseti futbolun içine çekiyorlar. Borçlarını ödemiyorlar, borçlandırıyorlar, oynayamadıkları maçların bütün psikolojisini de siyasetin kucağına atıyorlar. Sonra yalvar yakar siyasilere gidiyorlar. Siyaset de önüne gelen fırsatı değerlendiriyor. Kim olursa olsun, siyaset geri çevirmez. Bu pası göğsüne alır, yumuşatır, kaleye sokar, golünü atar. Siyaset diyor ki; Bunlar beceremiyor, ben sizin adınıza yapıyorum. Yollarını devlet yapıyor, statlarını devlet yapıyor, formalarını devlet veriyor. Utanmasalar yiyecekleri ekmeği bile devletten isteyecekler. Eğer ben geleceksem bunlar olmayacak” eleştirisinde bulundu.

Hiçbiri vergi ödemiyor!

Büyük kulüplerin de kendi menfaatlerini döndürebilmek yanlışlara ses çıkarmadığını ifade eden Alkış, “Çünkü hiçbiri vergi ödemiyor. Bankalar Birliği'yle yapılan anlaşma malum. O anlaşma yapılmasa hiçbir kulüp mali krizden çıkamazdı, Avrupa'da bizi temsil edemez, Avrupa'ya gidemezlerdi. Dolayısıyla burada ciddi bir risk alındı. Bankalar Birliği bütün kulüplerimizi 32 milyar lira borçlandırdı. Hiçbiri bu borcu ödemiyor bir tek Fenerbahçe ödüyor. Galatasaray'ın Sacha Boey transferinden elde ettiği gelirin üçte birini yasal hakkı olduğu için Bankalar Birliği aldı mesela. Galatasaray şimdi Genel Kurul'a gidiyor. Sayın Dursun Özbek'in ilk başta söylediği şey ne; parasal konular. Bunların halledilmesi lazım diyor. Biz de işte bu sorunları usulüne göre çözeceğiz. Türk futboluna, huzuru, güveni ve refahı getireceğim” açıklamasında bulundu.

HAKEMLERİMİZE GÜVENİYORUM

Yabancı hakem konusu hakkında da açıklama yapan Erdal Alkış, “Eğer bu hep soruluyorsa bu bizim için utanç kaynağı olmalı. Ben hakemlerimize güveniyorum. Ben hakemleri yöneten mekanizmalara güvenmiyorum. Trabzonspor-Fenerbahçe maçında 60'ıncı dakikada Halil Umut Meler o maçın bitirilmesi gerektiğini bilmiyor muyudu, çok iyi biliyordu. Ama ona kim devam et talimatı verdi. Bunlara el atılması lazım. Bunun dışında ben Türk hakemlerimize güveniyorum. Bizim bir Hakem Okulu projemiz var. Teknik direktör yetiştirme projemiz var. Bunları güncelleyeceğiz. Torpile, ilişkilere bağlı işler olmayacak. Öbür türlü adam futbol bilmiyor teknik adam olabiliyor. Biz buna izin vermeyeceğiz. Biz güçlüyüz. Para getireceğiz, aynı zamanda gelir artırıcı kaynaklarımız var.

Borsa mesela. Kulüplerimiz Avrupa kulüplerinden önce borsaya açıldı. 20 küsür sene oldu. Devlette onlara izin verdi. Ya bugün mesela geçen sene 53 tane firma borsaya açıldı. 80 milyar liranın üzerinde para topladılar. Bunu 1 yılda ikiye, üçe katladılar ama kulüplerimiz bunların içinde yok. Niye? Finansal kuralları uygulayacak yetişmiş personel yetiştirmek istemiyorlar. Halbuki bunu yapsalar buradan devasa gelir elde edebilirler. Biz bunları yapmalarını sağlayacağız. Mesela coinler. Futbol coinler gibi şeyleri de düşüneceğiz” dedi.


BAŞKAN OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYORUM!

TFF seçimini kazanacağından emin olduğunu dile getiren Erdal Alkış, “Başkan olduğumu düşünüyorum. 18 Temmuz'a kadar tek kalsak bile yorulmadan projelerimizi anlatacağız. Bunu muhataplarımıza saygıdan yapıyoruz, alt yapıyla alakalı çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Ya deplasmana gidecek mazot parası olmayan kulüpler var. Onlar altyapıya ne verebilir? Makarnacıya borcum var diyen kulüp başkanları var. Finansal olarak Türk futbolu bitmiş. Başta ikinci ve üçüncü ligteki bütün takımların altyapı giderlerini, deplasman giderlerini, sağlık giderlerini biz karşılayacağız. Hoca maliyetlerini de biz ödeyeceğiz. Türk futbolunun buna ihtiyacı var” diye konuştu.


GÜVEN OLMAZSA ADALET DE OLMAZ

“Bizim olmazsa olmaz mottolarımız var” diyen Alkış, “Birincisi güven. Güven olmazsa olmaz. Güven yoksa adalet de olmaz. Güvenle beraber, adalet gelir. Adaletten sonra ne olacak? Şeffaflık. Siz yaptığınız her şeyi gizli gizli yaparsanız olmaz. Üçüncüsü de sürdürülebilir projeler. Biz bunları sağlayacağız. Güven, adalet, şeffaflık ve sürdürülebilirlik. Bunları halledersek Türk futbolundaki sorunları çözeriz. Bir de kalitesiz futboldan kaynaklı finansal argümanlara erişimde zorlanıyoruz. 1 milyar dolarlardan nerelere geldi yayın gelirleri bakın. Hep düşüyor. Mesela ben kulüplerle görüşüyorum. Hala kulüplerimize gelmiş, yayıncı kuruluşla yapılmış bir anlaşmanın detayları yok, kulüpler bilmiyor. Halbuki kamuya mal olmuş bir şey bu. Bu yayın ihalesinin kamuda yayınlanması lazım, bilinmesi lazım. Ama kimse hiçbir şey bilmiyor. Bu da soru işaretleri yaratıyor” ifadelerini kullandı.


ERDAL ALKIŞ KİMDİR?

Erdal Alkış, 1966 yılında Kahramanmaraş, Göksun'da doğdu. Lise eğitimini 1984 yılında tamamlayan Alkış, 1989 yılında "Türk Cumhuriyetlerinin İktisadi Kalkınmasında Türkiye'nin Yeri ve İş Modelleri" başlıklı lisans tezini savunarak üniversiteden mezun oldu. 1980 yılında başladığı futbolculuk kariyerini çeşitli amatör takımlarla 10 yıl süreyle sürdürdü. Ayrıca 1986 yılında Kayseri'de ticari hayata atılmış, yatırım danışmanlığı, teknoloji, çevre, tarım, enerji, sağlık ve spor gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren firmalarını yönetmiştir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İlgili Haberler

İzmir'de terör örgütü propagandası yapan 9 kişiye gözaltı
Avcılar sahilinde ölü caretta caretta bulundu
İstanbul'da DEM Parti yöneticilerine polis baskını: Onlarca kişi gözaltına alındı

Manşet Haber Haberleri