Barış Harekatı'nın 50'nci yıl dönümü...Liderler Kıbrıs'a çıkarma yaptı: 'Tek yüreğiz tek bileğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü kutlamalarında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias'ın açıklamalarına tepki gösterdi.

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü coşkuyla kutlanıyor. Siyaset, Lefkoşa'daki törenlere tam kadro katılıyor. Harekatta şehit düşen askerler anıldı, Ada'daki zulmü sonlandıran tarihi zafer kutlandı. Donanma da 50 gemi ile geçit töreni düzenledi. KKTC'deki törenler Lefkoşa’da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda yapılan resmi geçitle başladı. CHP lideri Özgür Özel ve İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu'nun yanı sıra törenlere MHP lideri Devlet Bahçeli de katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise dün sabah saatlerinde Lefkoşa'ya ulaştı. Erdoğan, Ercan Havalimanı'nda, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından resmi törenle karşılandı. Karşılamada, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da yer aldı. Erdoğan ile DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da KKTC'ye geldi.

Minnetle yad ediyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni'nde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümünde KKTC'de olmanın bahtiyarlığını yaşadığını belirtti.
Ada'nın dört bir yanındaki vatandaşlara şahsi selamları ile 85 milyon vatandaşın selam ve sevgilerini ileten Erdoğan, "Bizleri bağrınıza bastığınız, muhabbetle kucakladığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yurdu yaşatmak için can veren kahraman şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Vatan, bayrak, istiklal ve istikbalimiz için toprağa düş yiğitlerin aziz ruhları şad olsun" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın mimarları olan dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'i, Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı ve son nefesine kadar Kıbrıs davası için mücadele eden Alparslan Türkeş ile diğer devlet ve siyaset adamlarını rahmetle andı.

Kıbrıs göz bebeğimizdir

Kıbrıs Türklerinin egemenlik ve özgürlük mücadelesinin önderleri merhum Dr. Fazıl Küçük ve merhum kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, Kuzey Kıbrıs'ın hürriyeti için "Allah Allah" nidalarıyla omuz omuza çarpışan, kanları kanlarına karışan Mehmetçikleri ve mücahitleri kemali edeple yad ettiğini anlattı. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı yürekten tebrik eden Erdoğan, “Burada öncelikle bir hususu ifade etmek isterim. Bugün, tıpkı yarım asır önce olduğu gibi yine tek yüreğiz, tek bileğiniz. Ana vatan Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak sırt sırtayız. İktidar, muhalefet ayrımı olmadan bugün burada bulunmamız, Türkiye'nin ve Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir. Kuzey Kıbrıs bizim göz bebeğimizdir, canımızdan bir parçadır. Burası bize sadece şehitlerimizin değil aynı zamanda Hazreti Osman'ın, sahabenin, bu toprakları fetheden kahraman ecdadımızın da emanetidir. İnşallah bu emanete sıkı sıkıya sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Varlıklarıyla, Kıbrıs Türkü'ne cesaret aşılayan, ortak gururumuzu paylaşan 85 milyonun, sizlerin yanında olduğunu haykıran tüm siyasetçilere, siyasi partilerimizin genel başkanlarına da hassaten teşekkür ediyorum. Milli meselelerde ortaya koyduğumuz ortak dayanışma tablosunu inşallah güçlendirerek devam ettireceğiz. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim eylesin” dedi.

Zulümle dolu bir dönem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece kahramanca bir mücadeleyi anmak için değil, aynı zamanda tarihi gerçekleri bir kez daha haykırmak için de burada bulunduklarını dile getirdi. Kıbrıs Barış Harekatının ne için yapıldığını, Türkiye'nin böyle bir kararı niçin aldığını daima akılda tutmak zorunda olduklarına dikkati çeken Erdoğan, “1963-1974 yılları, Kıbrıs Türkleri için adanın yüzde 3'lük bir kısmına hapsedildikleri, kan, gözyaşı, zulümle dolu bir dönem demektir. Kıbrıs Türk halkı hem kurucusu ve ortağı olduğu devletten dışlanıyor hem de eli kanlı EOKA'nın insanlık dışı baskı ve saldırılarına maruz kalıyor. Adaya konuşlandırılan Birleşmiş Milletler Barış Gücü bile cinnet furyasını durduramadı, katliamın önüne geçemedi. 1974 yılına gelindiğinde Kıbrıs Türkü'nün varlığına kasteden, insanlık dışı saldırılar zirveye ulaşmıştır. Tam 50 yıl önce bugün kahraman Mehmetçik, Kıbrıs Türkü'nün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihi bir adım attı. 20 Temmuz 1974 Anavatan ve garantör ülke olarak uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerimiz ile tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumlulukla harekete geçtiğimiz tarihtir” diye konuştu.

Şımarık bir zihniyet var

“Adanın güneyinde ise maalesef kendilerini Kıbrıs adasının tek hakimi olarak gören şımarık bir zihniyet var” diyen Erdoğan, “Öyle bir vahametle karşı karşıyayız ki Rum lider, EOKA teröristlerini anma törenlerine katılıyor, Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizi güneye geçtiklerinde saldırıya uğruyor, tutuklanıyor, güneydeki camiler kundaklanıyor. Rumlar, Kıbrıs Türkü'yle, siyasi gücü ve adanın doğal kaynakları da dahil ekonomik refahı paylaşma niyetlerinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Geçenlerde maalesef Yunanistan Savunma Bakanı, yine akla ziyan açıklamalar yaptı. Sayın Miçotakis ile yurt dışında bir araya geldik ve kendilerine 'Ayın 20'sinde biz Kuzey Kıbrıs'tayız. Duydum ki sen de güneydesin. Herhalde oradan Dendias gibi bizlere sataşma yapmazsın.' Böyle bir şey düşünmediğini söyledi. 'Böyle bir şey düşünmüyorsan mesele yok' dedik, yola devam. Bölgede devam eden çatışmalar karşısında tüm adanın güvenliğini tehdit etme riski olan son derece sorumsuz adımlar atılıyor. Aynı suda iki kere yıkanılmaz. Kıbrıs'ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. Çözüm istiyorsanız Kıbrıs halkının hakkını teslim edin diyoruz. Kıbrıs Türklerinin yol sayılması mümkün değildir. İki devletli çözüm için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Ambargonun kaldırılması için çalışmalarımız daha da artacak. Desteğimiz bakidir. Temmuz itibarıyla KKTC vatandaşı öğrencilerin katkı payı ve öğrenim ücreti bakımından Türk vatandaşı öğrencilerle aynı esaslara tabi olmasını kararlaştırdık” açıklamasını yaptı.

EGEMEN EŞİT YENİ SİYASET

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı geçit töreninde konuştu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Azerbaycan'ın Şuşa şehrinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi'ndeki konuşmasına atıfta bulunan Tatar, Kıbrıs'ta "egemen eşit ve eşit uluslararası statü temelindeki yeni siyasete" güçlü destek vermesinden dolayı Fidan'a teşekkür etti. Tatar, "TDT Zirvesi'nde de ifade edildiği gibi Kıbrıs Türk halkı, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır" diyerek KKTC'nin Türk devletleriyle her alanda ilişki kurmaya hazır devlet yapısına sahip olduğunu dile getirdi. TDT'nin 21. yüzyılda tüm siyasi dengeleri derinden etkileyebilme potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Tatar, "Türk Devletleri Teşkilatının sınırları, Doğu Akdeniz'e kadar genişletilerek en güneyindeki Türk devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin katılımlarıyla daha da güçlü hale gelmiştir." ifadesini kullandı.

ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsan olmak, vicdan sahibi olmak bize ne sorumluluk yüklüyorsa Türkiye olarak bu sorumluluğun gereğini yerine getirdik. O gün tüm dünyaya Kıbrıs Türkü'nün yalnız olmadığını ve asla yalnız bırakılmayacağını gösterdik” ifadelerini kullandı. “Rumların ateşe verdiği ekin tarlalarına, gül bahçesine girer gibi paraşütle indirme yapan Mehmetçiğimiz, mayın döşenmiş sularda Barbaros misali ilerleyen denizci leventlerimiz cesaretlerini bir kez daha tarihe kazımıştır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türkü'nün zulümden kurtararak özgürlük ve refaha kavuşturmuş, geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır. Doktor Fazıl Küçük, o tarihi günü şöyle anlatıyor; '20 Temmuz sabahı doğan güneş, Kıbrıs Türkü'nün 11 yıllık karanlığını silip götürmüş, özgürlüğü getirmiştir.' Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise; '20 Temmuz ömrümün en mutlu günü' diyerek yaşadığı duygu selini ifade ediyor. Şunun bilinmesini isterim, o gün burada hangi coşku, sevinç ve gurur hakimse, Türkiye'de aynı bayram havası hakimdir. Bugün de bayram olarak kutladığımız 20 Temmuz'u Kıbrıs Türk halkının barış ve istikrar özlemi ve idealleri doğrultusunda egemenlik haklarının ve eşit statüsünün korunmasının sembolü olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İlgili Haberler

İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun havalimanı oldu
'Köpekler öldürülemez' diye bağırıp sinir krizi geçirdi
İstanbul Kent Üniversitesi tercih fuarında yoğun ilgi gördü

Manşet Haber Haberleri