SAMPAŞ Holding'in organize ettiği zirveye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu'nun yanı sıra Türkiye'nin birçok ilinden bürokrat, akademisyen, girişimci, mühendis, mimar, şehir plancısı ve belediye temsilcisi katıldı. Etkinlikte önce çözüm alanı ziyaretleri yapıldı ve sunumlar gerçekleşti. Ardından ise genel katılımla çalıştay düzenlendi. Akademisyen ve teknolojik girişimcilerin belediye yetkililerine yönelik değerlendirme ve sunumlarının ardından ise bireysel görüşmeler yapıldı.
"DÜNYA ADETA YENİ BİR SANAYİ DEVRİMİNİN EŞİĞİNDE"
Burada konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Türkiye'nin akıllı şehirler stratejisi ve eylem planını ülke olarak yaptık ve bu anlamda dünyadaki öncü ülkelerden biriyiz. Dünyada ilk 4 ülke arasındayız. Dolayısıyla dijital dönüşüm sürecini önemsiyoruz. Biz şunun farkındayız, sanayi devrimi dünyada çok önemli bir dönemdi ve o dönemin etkileri neredeyse içinde bulunduğumuz yıllara kadar uzandı. Şimdi dünya adeta yeni bir sanayi devriminin eşiğinde. Ve bu dönüşüm aslında dijital bir dönüşüm olacak. Dijital dönüşümde biz ülke olarak bu süreci ıskalamak istemiyoruz, yakalamak istiyoruz. Ve bu anlamda da çok da doğru işler yapılıyor. Zannediyorum bu küresel pastadan ülke olarak çok büyük payları ilerleyen yıllarda elde edeceğiz" dedi.
"BAKANLIK OLARAK YERLİ VE MİLLİ HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYI DESTEKLİYOR VE TEŞVİK EDİYORUZ"
Bakanlık olarak dijitalleşme çabalarına büyük katkı sunduklarının altını çizen Tuzcuoğlu, "Bu anlamda dünya ile aramızda çok büyük bir mesafe yok. Bir defa Avrupa'dan biraz daha iyi noktada gibi görünüyoruz. Hal böyle olunca akıllı şehir sistemleri ve uygulamalarıyla alakalı süreçlerin de muhakkak yerli ve milli olması icap ediyor. Bu ülkemiz açısından stratejik bir önem arz ediyor. Bu anlamda biz de bakanlık olarak yerli ve milli her türlü çalışmayı destekliyor ve teşvik ediyoruz" diye konuştu.
"ADINI DAHİ BİLMEDİĞİMİZ TABİİ FELAKETLER ÜLKEMİZDE GÖRÜLMEYE BAŞLADI"
SAMPAŞ Holding İcra Kurulu Başkanı Şekip Karakaya ise, "Biz bu projeyi 5 yıldır yürütüyoruz, öyle bir noktaya geldik ki dünyada yaşamın şartları değişti. İklim felaketi her geçen gün artarak devam etmeye başladı. Adını dahi bilmediğimiz tabii felaketler ülkemizde görülmeye başlandı. Hortum gibi tsunami gibi bizde olmayan şeyler. Ve her gün şehir yaşamına, haftada bir günde 3 milyon kişi katılırken şehir yaşamı giderek sıkıntılar yaşanan, insanların zor şartlarda yaşadığı bir yapıya dönüşmeye başladı" dedi.
"TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK BİR FIRSAT YAKALADI"
Türkiye'nin küresel çaptaki konumuna değinen Karakaya, "Türkiye çok büyük bir fırsat yakaladı. Biz, dünyanın doğusunda başlayan henüz batısına intikal etmeyen bir alanda Türkiye olarak bu programı başlattık. Bugün burada sayın bakan yardımcısı ve çok değerli bürokratlar da vardı. Onlar da bu işe inandılar, bu çalışmayı akredite ettiler. Böylece üniversitelerimiz hazır, bizim ortak olduğumuz 8 üniversite var mesela ve birçok üniversite. Belediyelerimiz koşa koşa geldiler. Biz varız, devlet var. O zaman biz bu şeyden bir helva çıkarabiliriz. Çıkardığımız zaman Türkiye bu işten, pazar payı 2 trilyon dolar oldu, en az yüzde 10 yüzde 20 pay alabilecek konuma gelir" ifadelerini kullandı.