Ülkemizin gündemine yetişmek ne mümkün! Mübarek Kurban Bayramı’nı yaşadığımız bugün, elbette manevi duygularımızdan bahsedip dini bayramların bizler için neler ifade ettiğini sizlerle paylaşmak isterdim. Ama tam da bayramı yazmaya karar verdiğim anda öylesi bir olay ülkenin gündemine oturdu ki ben de mecburen yazı konumu değiştirmek zorunda kaldım.
Hepinizin hatırladığı gibi sayın Milli Eğitim Bakanı’nın, okullarımızdaki, adına ÇEDES denen, bana göre tamamen tarikat ve cemaatlerin değirmenine su taşıyan projeleri eleştiren muhalefet milletvekillerine cevaben meclis kürsüsünden söyledikleri halen kulaklarımızda. Şöyle demişti sayın bakan: “Sizin tarikat ve cemaat dediğiniz ama bizim sivil toplum kuruluşları olarak gördüğümüz yapılarla protokol yapmaya devam edeceğiz.”
Tarafının laik eğitim olmadığını bildiğimiz bakanın bu açıklamasından sonra ülke genelinde sınıflara maket tabutların getirilmesinden, Kâbe maketleriyle tavaf yapılmasına, öğrencilere cehennem korkusu vermek için yapılan etkinliklere kadar bir dizi faaliyetlerin uygulandığını biliyoruz. Camilere doldurulan öğrencilerle maçlar yapılmasından tutun da güreşlere kadar bir sürü etkinlikler yapıldı, yapılmaya da devam ediliyor. Camiler adeta oyun sahalarına döndürüldü.
Ülkemizde yıllardır uygulanan korkuya dayalı din öğretme isteği geri tepmeye başladı. Bunu göremeyen karanlık kafalar, şimdi de öğrencilerin mezuniyet kıyafetlerine takmışlar.
Kocaeli'nde bir lisede, kendini ahlak polisi sanan bir müdürün emri ile, askılı elbise giyen kız öğrencilerin, hem de aileleri yanlarındayken 'uygunsuz kıyafet' gerekçesiyle mezuniyet törenine alınmaması ve okulun kapısına jandarmaların çağrılması laik eğitimden Siyasal İslâmcı bir eğitime geçme isteğinin son halkası olarak karşımıza çıktı. Jandarmaları okulun kapısına gönderen aklı da kınıyorum. Sanki okula bir saldırı olmuşçasına önlem alma emrini kimlerin verdiğini de merak ediyorum. Kaymakam mı, vali mi?
Ailelerinin yanında okullarının bahçesine almadığınız genç kızlarımızın hoşgörü duygularını yok ettiniz. Sizler kızlarınızla hiç düğünlere, kutlamalara gitmiyor musunuz? Kıyafetlerini beğenmediğiniz kızları görünce aklınıza neler geliyor? Karanlık beyinlerinizi temizleyin lütfen.
Malumun ilanı olan bu olay, taraflı tarafsız herkesin tepkisini çekince Milli Eğitim Bakanı da bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Bu densizliğin üzerine gitmesi beklenen sayın bakan konuştukça kafasının arkasındaki laiklik karşıtı eğitim anlayışını benimsediğini herkese göstermiş oldu.
Adeta okul müdürünün avukatlığına soyunmuşçasına şöyle diyor sayın bakan: "Olayın başından itibaren incelemek lazım. Bizim 76 bin okulumuz var, ben üzüntü duyuyorum ve tartışmalar bu yöne evrildiği için huzursuzum. Maalesef medyada bu tür olaylar speküle edilerek veriliyor. Olayın başlangıç noktası, okul müdürü bir kontenjan veriyor öğrencilere. Bir kapasite doğrultusunda misafir ediliyor öğrenciler ve misafirleri mezuniyet töreninde. Öğrenciler fazla kişi ile geldiği için yaşanmış bir olay. İlçe milli eğitim müdürümüz hızlıca olay yerine geliyor ve problemi çözüp hızlıca öğrencilerin mezuniyet törenine katılmasını sağlıyor. Yaşanmasını arzu etmediğimiz bir olay. Gerekli işlemleri yapacağız."
Sayın bakanın karnesini taa müsteşarlık döneminden bu tarafa biliyoruz zaten. Bir de “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” diye bir şey icat edip laik, demokratik ve bilimsel eğitimin altına dinamit koyarken gerçek yüzünü gösterdi.
Tüm okullara seçmeli de olsa dini dersler koymak için haftalık ders yükünü artırdı. Sayın bakan, tüm okulları İmam Hatip’e dönüştürerek bu sorunu kökten çözebilirsiniz! Neden arkadan dolanmaya çalışıyorsunuz?
Şunu unutmayın ki bu toplumun samimi inançlı kesimi de sizin uygulamalarınızdan rahatsız.
28 Şubat mağduriyetini kullanarak bu toplumu yirmi iki senedir uyuttunuz. O günlerin mağduru olduğunuzu söyleyip inançlı insanlarımızı kullandınız. Şimdi ise rövanş peşinde koşuyorsunuz. Dünün mağdurları olduğunuzu söyleyip yeni mağdurlar yaratmanın peşine düşmüşsünüz.
Kadın görünce aklınıza gelen karanlık düşüncelerinizden arınmanızı öneririm…
Dünya’da 57 devletin dini İslâmdır. Bu devletlerin hiçbirinde demokratik ve laik bir yönetim şekli yoktur. Bizi de bu devletlere benzetmek isteyenler var. Bunlara asla taviz verilmemeli. Çağdaş bir ülke olabilmemizin en temel konusudur bu.
Mezuniyet töreninde yaşanan kıyafet olayı, laik eğitimin ülkemiz için ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi bize…