İstanbul'daki yangın tehlikesi!

Malum havalar ısındı. Sıcaklıklar ağustos ayının ilerlemesiyle de eksilmek şöyle dursun gün geçtikçe artıyor. Bu durumda yangın tehlikesi de ciddi bir hal almaya başladı.

Malum havalar ısındı. Sıcaklıklar ağustos ayının ilerlemesiyle de eksilmek şöyle dursun gün geçtikçe artıyor. Bu durumda yangın tehlikesi de ciddi bir hal almaya başladı.

Hem İstanbul için hem de ormanlık alanların bulunduğu kıyı bölgelerimiz için aşırı sıcaklar ciddi bir tehdit. Ama bugünkü yazımda özellikle sanayi bölgesinin yerleşik olduğu İstanbul ve Marmara Bölgesi'ndeki yangın tehdidine dikkat çekmek istiyorum.

Çünkü siz de biliyorsunuz ki günlerde haberlerde fabrika yangını, atölye yangını, atık dönüşüm tesisi yangını başlıklı şeylere şahitlik ediyoruz. O yüzden bu konuya ivedilikle önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sanayi tesislerinde çıkan yangınlar ülke ekonomilerini tehdit ederken işletmelerin büyük kısmı da batma riski ile karşı karşıya kalıyor. Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerinin listelendiği İSO 500’ün ilk 10’nunda 2, tamamında 6 büyük sanayi şirketinin de bulunduğu kurumlara endüstriyel itfaiye hizmeti veren Falckon Genel Müdürü Anıl Yamaner, fabrika yangınları konusunda Türkiye’de farkındalığın artması gerektiğini söylüyor. Yamaner ‘’Endüstriyel tesislerde ilk 3 dakikada ve doğru müdahale edemezsiniz yangını söndüremezsiniz. Büyük yangınlar aynı zamanda müşteri kaybetmek demektir. Tedarik zincirinden koptuğunuz anda, şirketin geleceğini da kaybedersiniz. Hiçbir sigorta firması kaybettiğiniz müşterinizi karşılamaz. Dünyada bu şekilde iflasa sürüklenen çok sayıda dev şirket var’’ uyarısında bulundu.

Fabrika yangınları büyük tehlike

Fabrika yangınlarının büyük bir tehlike teşkil ettiğini anlatan Yamaner bakın sizin derleyip yazıma taşıdığım haberin devamında neler anlatıyor;

Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre küresel ticaret hacmi 32 trilyon doların üzerinde. Dünyanın bir ucundan üretilen ürün, başka bir uçta müşteri bulabiliyor. Türkiye de dünya ekonomisine entegre olmuş ülkelerden biri. 250 milyar doların üzerinde ihracatı ile dünyanın dört bir yanına ürün satıyor. Bununla birlikte küresel ticaret ağı her geçen gün büyürken, şirketler herhangi bir sıkıntı anında tedarikçi bulmakta çok zorluk çekmiyorlar. Herhangi nedenle tedarik zincirinin dışında kalmak ise şirketler için dönülmez olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.

Küresel tedarik zincirini pandemi, savaş ve siyasal olaylar dışında dünyada en çok kesintiye uğratan olay ise endüstriyel yangınlar. 2023 yılında yaklaşık 4 bin endüstriyel yangın kaynaklı tedarik zinciri kesintisi meydana gelirken, kimya, teknoloji ve otomotiv sanayi en çok etkilenen sektör oldu.

Türkiye’nin en ilk ve tek endüstriyel itfaiye hizmeti veren şirketi Falckon Genel Müdürü Anıl Yamaner, fabrika yangın ve patlamaların doğrudan ekonomik hasarlara yol açmasının yanı sıra, iş kesintisi ve itibar kayıpları gibi diğer dolaylı kayıplar da neden olduğunu söyledi. Yamaner ‘’ Avrupa'da endüstriyel yangınlar yılda ortalama 5 milyar avroluk ekonomik kayba neden oluyor. Türkiye’de ise yer yıl yaklaşık 1500 endüstriyel yangın oluyor. Bunların bina, ekipman vs kaybı yıllık 250 milyon avro’nun üzerinde. Bu hasar hesabına, itibar kayıpları ve müşteri kaybı bedelleri dahil değil’’ dedi.

Endüstriyel yangınların yaklaşık yüzde 20’sinin kimya sektöründeki sanayi şirketlerinde gerçekleştiğini ifade eden Yamaner, büyük yangınlar sonrasında kurumların yeniden faaliyete geçmesinin uzun zaman aldığını belirterek ‘’ Büyük yangınlar aynı zamanda müşteri kaybetmek demektir. Tedarik zincirinden koptuğunuz anda, şirketin geleceğini da kaybedersiniz. Hiçbir sigorta firması kaybettiğiniz müşterinizi karşılamaz. Dünyada bu şekilde iflasa sürüklenen çok sayıda dev şirket var’’ uyarısında bulundu.

Yangınlar şirketleri batırabilir

Endüstriyel yangınlar konusunda Türkiye’de yeterince farkındalık oluşmadığını ifade eden Yamaner, ‘Özellikle hidrokarbon malzemeleri taşıyan, işleyen ve depolayan kimya endüstrileri yangın ve patlama riski ve yangının neden olduğu çeşitli hasarlar açısından potansiyel olarak risk altında. Bu yangınlar insan ölümlerine, ciddi yaralanmalara, ekipman hasarından kaynaklanan mali kayıplara ve üretim faaliyetinin aksamasına, iş kaybına ve bazen çevreye onarılamaz zararlara neden olabilir. Ayrıca sigorta primleri gibi diğer maliyetler de artmakta. Bu nedenle, özellikle kimya, petrol ve doğal gaz endüstrilerinde tehlike faktörlerinin ve bunları kontrol etme yollarının belirlenmesi çok önemli. Petrol ve gaz endüstrilerindeki şirketler sermaye maliyetinin yüzde 15 ila yüzde 30'unu bu nedenle güvenlik ve kirliliğin önlenmesine harcanmakta’’ diye konuştu.

Türk sanayisini korumak zorundayız!

Yangın felaketiyle karşılaşan şirketinin yüzde 60’nın iflasa sürüklendiğini ifade eden Yamaner Avrupa Birliği’ndeki tüm yangınların yüzde 6.2’sinin konut dışı endüstriyel yangınlar olduğuna dikkat çekerek ‘’ Türkiye bölgesinin en büyük üretim merkezlerinden ve yüz milyarlarca dolarlık ihracatı var. Dev sanayi şirketlerimiz var. Bunlar ülkemizin lokomotifi. Bu şirketleri her türlü risklerden korumalıyız. Son yıllarda dünyada yangınlardan sonra batan şirket haberlerini sıkça okumaya başladık. Bu nedenle en büyük risklerden biri olan yangına karşı sanayi tesislerimizi koruma altına almalıyız. ‘’ diye konuştu.

Endüstriyel itfaiye hizmeti şart

Her yangının uzmanlığının faklı olduğunu, türüne özgü bilgi ve beceri gerektiğini ifade eden Yamaner ‘’Farklı yangınlarla mücadele edebilmek için farklı uzmanlıklara sahip ekiplerin olması ve gerektiğinde koordineli bir şekilde çalışabilmeleri önemlidir. Orman yangınları, geniş alanları kapsayan ve hızlı yayılan yangınlardır. Bu tür yangınlarla mücadelede, arazide ilerleyebilen ve hava araçları ile koordineli çalışabilen özel ekipmanlar ve taktikler gerekli. Konut yangınlarında insanların tahliyesini sağlamak ve yangının yayılmasını önlemek öncelikli önem taşır. Belediyeler bu alanda eğitimli ve tecrübeli ekiplere sahiptir. Endüstriyel yangınlar ise fabrikalar, üretim tesisleri ve kimyasal tesisler gibi yapılarda meydana gelen yangınlardır. Bu tür yangınlarda, yangına neden olan maddeyi ve üretim prosesini göz önünde bulundurmak ve tehlikeli kimyasallara karşı gerekli önlemleri almak gerekir. Amaç olabildiğince hızlı bir şekilde üretime devam etmeyi sağlamaktır. Bu alanda uzmanlaşmış ekipler, yangının kontrol altına alınması ve tesislerin zarar görmesinin en aza indirilmesi için özel bilgi ve becerilere sahiptir. Endüstriyel tesislerde ilk 3 dakika doğru müdahale edemezsiniz yangını söndüremezsiniz. İşte Falckon olarak ülkemizde bu beceriye sahip tek endüstriyel itfaiye kuruluşuyuz. İSO 500 listesinin ilk 10’unda bulunan 2 dev sanayi kuruluş dahil listedeki 6 şirket de Falckon’dan hizmet alıyor. 300’ün üzerindeki itfaiyecilerimizle sanayi tesislerinde 7X24 yangın çıkmasını engellemek, can ve çevre güvenliğini temin etmek ve de iş devamlılığını sağlayabilmek amacıyla hizmet veriyoruz. Bu kapsamda sanayi kuruluşları için yangınla mücadele hizmeti, yangın eğitimi ve yangın danışmanlığını kapsayan entegre bir hizmet veriyoruz. Bu tesislerde çalışanların ve üretimin yangınlardan etkilenmemesi için tüm tesisi uluslararası standartlarda hazır hale getiriyor ve koruyoruz. İSO 500 içindeki sanayi kuruluşlarının yangın tehlikesine karşı tedbir almalı. Önemli ve öncelikli olan yangını söndürmek değil, yangını çıkmasını önlemek ‘’ dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri