Batman'ın Beşiri ilçesinde tabancayla intihara kalkışan ve 34 gün sonra 18 Ağustos 2020'de hastanede hayatını kaybeden İpek Er, bıraktığı mektupta Siirt'te görevli uzman çavuş Musa Orhan'ın kendisine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasını yazmıştı.
Orhan hakkında Siirt 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Nitelikli cinsel saldırı" suçundan 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Ancak yargılanması tutuksuz devam tecavüz faili adeta gelir kapısı haline getirdiği kişilere kendisine hareket ettiği gerekçesiyle dava açmayı sürdürüyor.
Orhan, avukatı aracılığıyla sosyal medyadan tepkilerini dile getiren oyuncu Ezgi Mola, Farah Zeynep Abdullah ve Hazal Kaya'nın ardından, bu sefer de Mardin'de ikamet eden ev hanımı Günay Bilbay'a da "Hakaret" davası açtı.
Ankara 87'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 10 Ekim'de görülen karar duruşmasında, sanık Günay Bilbay'a, sosyal medyada bir yorumda Musa Orhan'a hakaret ettiği gerekçesiyle 87 gün karşılığı 1740 TL adli para cezası verildi. Ayrıca vekalet ücreti olan 30 bin TL ile 592,60 TL olan yargılama giderinin de Bilbay'dan alınmasına hükmedildi.
Mardin'de ev hanımı Günay Bilbay (58), Batman'ın Beşiri ilçesinde yaşamına son veren İpek Er'e (18) cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen uzman çavuş Musa Orhan'a sosyal medyadan hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada, para cezasına çarptırıldı. Bilbay'a 87 gün karşılığı 1740 TL adli para cezası verildi. Ayrıca vekalet ücreti olan 30 bin TL ile 592,60 TL olan yargılama giderinin de Bilbay'dan alınmasına hükmedildi.
"BU SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM"
Paylaşımı kendisinin yapmadığını, sosyal medya hesabının çalındığını ve annesinin öldüğü gün şikayet edildiğini belirten Günay Bilbay, "Annem hastaydı, hastanede tedavi görüyordu. 8 Ocak 2021 tarihinde annem vefat ettiği gün, şikayet üzerine karakola götürülerek ifade vermek zorunda kaldım. Annemin acısını hiç yaşayamadım. İlk defa o gün genç kızımızın olayından haberdar oldum. Ben durum veya paylaşım yapmış olsaydım, hakaret etmeden yazardım. Ama o ara yoğun olduğumdan dolayı kesinlikle hiç yorum yapmadım. Bu suçlamaları kabul etmiyorum. Şu an katledilen kızlarımız, ölen kadınlarımızın hiçbiri ölümü hak etmiyor. Ben de onlar gibi bu mağduriyeti yaşıyorum. Olaydan sonra tansiyon, şeker hastası oldum. Uykusuzluk problemi başladı bende, sağlığımdan oldum. Adalet Bakanımıza, hakim ve savcılarımıza sesleniyorum, bunlar hakkında suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bana bir şey olursa bunun sebebi, suçlusu Musa Orhan ve avukatıdır" dedi.
''MUSA ORHAN, BUNU GELİR KAPISI HALİNE GETİRDİ'
Günay Bilbay'ın avukatı Gurbet Bilbay ise yetkili mahkemenin Mardin olduğu halde yargılamanın Ankara mahkemelerinde görüldüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Müvekkilim defalarca, "Hesabım çalındı, o yazıları bana ait değil. O dönemde annemle ilgileniyordum, annemin vasisiydim" demesine rağmen, bu durumu ispatlayan deliller sunduğu halde ceza aldı. Başta müvekkil basit yargılama usulüyle yargılandı. Ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildi. Akabinde sanık avukatı, nihai karara itiraz etti. Sanık avukatı gerekçesinde, "Müvekkilim cinsel saldırı davasında büyük ihtimalle beraat edecek" dedi. Mahkeme itirazı kabul etti ve müvekkilim ceza aldı. Sanık beraat ederse hiç şaşırmam. Beraat ettikten sonra da 7 gün tutuklu kaldığına dair ağır ceza mahkemesine dava açar, onun da tazminatını alır ve mesleğine geri döner. Yorum yapan, destekleyen halk da bir kez daha yargılanır. Buradan hakim ve savcılara sesleniyorum, bu kadar kadına şiddet, istismar ve cinsel saldırı gündemdeyken, neden bu tarz kararlar veriliyor? Bu süreçte mağdur kadına destek verenler tek tek yargılandı ve ceza aldı. Sanık bu davaları gelir kaynağı haline getirdi, halk yargılandı. Sanık tekrar tazminat davaları açmaya devam edecek."