"e-Nabız Sistemi Katar'a Satılmadı"
Bakan Memişoğlu, e-Nabız sisteminin Türkiye’nin sağlık altyapısının vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bu sistem özellikle 2014'ten sonra sağlık sistemimizin bilgi, veri anlamında temeli olmuş durumda. Esasında herkesin veri bankası. Kişiye özel şifrelenmiş durumdadır. Bir başkası, hastanın kendisi dışında kimse göremez. Özel güvenlikli olarak tutulur ve bu verilere ulaşmak mümkün değil.”
Bu açıklamalar, e-Nabız verilerinin sadece kişisel sağlık bilgilerini içerdiğini ve bu verilerin yalnızca kişinin kendisi tarafından erişilebildiğini ortaya koyuyor. Sağlık verilerinin güvenliği açısından sistemin özel yazılımlar ve denetimlerle korunduğuna dikkat çeken Bakan, verilerin başka bir yere satılmasının mümkün olmadığını belirtti.
"Ben Bile Bakan Olarak Göremem"
Memişoğlu, iddiaların dayanaksız olduğunu vurgularken, Türkiye'nin dijital sağlık sistemine karşı yapılan bu tür spekülasyonların yanlış bilgilendirme ve güven kaybına yol açabileceğini ifade etti. Şu açıklamayı yaptı:
"Hiçbir verinin başka bir yere ulaşma şansı e-Nabız üzerinden yok. Ben bile bakan olarak bunu göremem."
Bu sözler, e-Nabız verilerinin yalnızca hastanın kendisi tarafından erişilebilir olduğunun altını çiziyor. Sağlık Bakanı, veri güvenliği konusundaki tüm endişeleri gidermeye çalışarak vatandaşlardan resmi kaynaklara itibar etmelerini istedi.
e-Nabız Nedir? Güvenliği Nasıl Sağlanıyor?
e-Nabız, Türkiye’de sağlık sisteminin dijitalleşmesinde atılan en büyük adımlardan biridir. 2015 yılında faaliyete geçen bu sistem, hastaların sağlık geçmişini, doktor ziyaretlerini, tahlil sonuçlarını ve reçetelerini dijital ortamda güvenli bir şekilde saklamaktadır.
Veri güvenliği ise en üst düzeyde sağlanmaktadır. Her birey, kendi sağlık verilerine yalnızca özel şifreleri ile erişebilmektedir. Bu verilere herhangi bir üçüncü şahıs ya da kurumun erişimi mümkün değildir. Sistem, COVID-19 döneminde vatandaşlara aşı kartı gibi kritik bilgilerin anında ulaştırılmasını sağlayarak önemini bir kez daha kanıtlamıştır.
"Fitne ve Fesada İtibar Etmeyin"
Bakan Memişoğlu, bu tür iddiaların Türkiye’nin sahip olduğu değerlere ve başarılara zarar vermemesi gerektiğini vurguladı. Özellikle sağlık alanında büyük ilerlemeler kaydeden Türkiye’nin bu başarılarını küçümseyen ve yanlış yönlendiren haberlerin topluma zarar verebileceğini belirtti:
"Türkiye'nin sahip olduğu bu güzel işe nifak sokarak, fitne, fesat üreterek bunları küçümsemeye çalışmasınlar."
Bu açıklama, e-Nabız gibi büyük projelerin toplumsal güvenin bir parçası olduğunu ve bu güvenin spekülasyonlarla sarsılmaması gerektiğini gözler önüne seriyor.
Katar İddiaları Nereden Çıktı?
Son dönemde Katar ile Türkiye arasında birçok iş birliği yapıldı ve bu tür haberler de bu ilişkiler üzerinden spekülasyon yaratma amacıyla ortaya atıldı. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaları, e-Nabız verilerinin hiçbir yabancı ülkeye ya da kuruma satılmadığını kesin olarak ortaya koyuyor. Bakan Memişoğlu'nun sözleri bu tür iddiaların dayanaksız olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.