Milyonlarca öğretmenin mesleki hayatını ilgilendiren, hak kayıplarına sebep olan, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını bitiren yasaya karşı konuşma yapan CHP’li Kış; bu teklifin ana gündeminin öğretmenler olmadığını, topyekün Cumhuriyet kazanımlarına bir saldırı söz konusu olduğunu söyledi.
Bir tarafta öğretmenlik mesleğinin itibarını korumak için öğretmenlerin eylem yaptığını, bir tarafta da onların hak ve taleplerini görmezden gelen bir iktidar olduğunu ifade eden Kış, Genel Kurul’da yaptığı konuşma ile gündem oldu.
Kış, yasa teklifinin her maddesi ile öğretmenlik mesleğinin bitirildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi, Cumhuriyet tarihinin en büyük kıyımına hizmet etmektedir. Bu düzenleme, anayasa dışına çıkan, “ben yaptım oldu” anlayışının hakim olduğu bir kanun teklifidir. Teklif, esastan ve maddeler bakımından Anayasa’ya aykırılıklar içermektedir. Mevcut Kanun’un çok çok gerisindedir. Eğitimcilerin, sendikaların tüm itiraz ve eleştirileri yok sayılmıştır. Burada öğretmenlik mesleğinin kanununu görüşüyoruz, az ilerimizde dışarıda, milli egemenlik parkında, milyonlarca öğretmeni temsilen, haklarını, mesleki itibarlarını, demokratik, laik eğitim sistemini savunmak üzere, öğretmenlerimiz, bu yasaya karşı meslek nöbetindedirler. Yani sınıfta ders başında olması gereken öğretmenler, hak ve hukuk mücadelesi için meydanlardalar”.
TBMM Genel Kurulu’nda, milletvekillerine seslenen Kış, şöyle devam etti: “Ben Cumhuriyet Halk Partisi Mersin milletvekili olarak, şunun altını çizerek belirtmek isterim ki; karanlık zihniyetlerin elinden çıkmış böyle bir kanun teklifine HAYIR oyu vereceğim. Bu ülkenin gelecek nesillerine, onları yetiştirecek olan öğretmenlerine, her şeyden önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve devrimlerine olan inancım, sorumluluğum gereği bunu bir görev sayıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hiçbir milletvekili, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye inanan hiçbir milletvekili de, gericiliği, çağdışılığı barındıran bu kanun teklifinize evet oyu vermeyecektir.”
Eğitimcilerin ve sendikaların tüm karşı çıkışlarına rağmen tasarının Genel Kurul’a getirildiğini ifade eden CHP’li Kış, tasarıda öğretmenlerin iş güvencesinin olmadığını, sözleşmeli atamaların devam ettiğini, Milli Eğitim Akademesi adı altında öğretmenlerin tekrar eğitime ve sınava tabi tutulacağını bu durumunda iktidar tarafından kendi öğretmenini yaratma modelinin bir çabası olduğunu söyledi.
Teklifte, taban maaş ve güvenceli çalışma talep eden özel sektör öğretmenlerine yer verilmediğine de dikkat çeken Kış şunları belirtti:
“Hazırlanan teklifte, görev ve sorumluluklar, disiplin hükümleri, cezalar ayrıntılı biçimde sayılırken, öğretmenin haklarına dair tek bir hüküm yoktur. Düzenleme, öğretmenlerin yetiştirilmesine, istihdamlarına hizmet etmiyor. Mesleğe özendirmiyor, teklifte yer alan her bir madde öğretmenleri meslekten uzaklaştırıcı hükümler içeriyor.
Teklifin, Milli Eğitim Bakanlığı koridorlarında hazırlandığını vurgulayan Kış, yasanın amacını şöyle özetledi:
“Öğretmenlik mesleğinin itibarı yok edilmekte, akademi ve ceza dayatması ile öğretmen atamaları kontrol altına alınmakta, laik, demokratik, çağdaş bilimsel eğitim anlayışından uzaklaşılmakta, hak kayıpları ile öğretmenlik mesleğinin saygınlığı azaltılmaktadır”.
Teklifin ilk halinde, Atatürk ve devrimlerinin yok sayıldığına vurgu yapan Kış, teklifi hazırlayanların, ‘Atatürk ilke ve inkılaplarını, Anayasa’da ifade edilen Atatürk milliyetçiliğini milli eğitimden çıkardıklarını’ bu konuda CHP’nin verdiği önergelerin komisyonda AKP tarafından reddedildiğini ifade etti.
Genel Kurul salonunda kanundan Atatürk adını çıkarmak isteyenlere seslenen Kış, “Atatürkle, sorununuz nedir? Neden bu kadar korkuyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.
Kış, Atatürk ile Cumhuriyet ile sorunu olanların amacının 100 yıllık cumhuriyet değerlerini yok etmek olduğunu belirterek tüm milletvekillerine kanun teklifine hayır oyu vermeleri çağrısını yaptı.